Dyp: AK Parti Üyeleri Soruşturmalardan Muaf mı Olacak?

DYP Genel Başkan Çetin Özaçıkgöz, yeniden yargılama konularının yolsuzluk operasyonlarını unutturmak için ortaya atıldığını belirterek "AK Parti soruşturmaları değil, kendisini karartıyor" dedi.

Özaçıkgöz yaptığı açıklamada, AK Parti'nin kendisi hakkında açılacak soruşturmalarda, önce kendisinden izin alınmasını istediğini ifade ederek, "Yapılacak soruşturmaların amirlere önceden bildirilmesine dair genelge yayınladılar, Danıştay bu genelgenin yürütmesini durdurduktan sonra da HSYK'nın yetkileriyle ilgili düzenleme yapmaya kalkıyorlar. Bu uygulamaların hakla, hukukla, adaletle alakası yoktur" dedi.

"AK Parti üye kimlik belgesi taşıyan vatandaş, soruşturmalardan muaf mı olacak? Uygulama ve istekler bunu gösteriyor. Yargıya adeta "bana karşı yapacağın operasyonları önceden bana bildireceksin' diyorlar" ifadesini kullanan Özaçıkgöz, "2010"da HSYK'nın yapısı ile ilgili Anayasa değişiklikleri yapıldı. AK Parti de bu değişiklikleri öve öve bitirememişti. Anayasa değişikliğinden sonra hani her şey çok güzel olacaktı. 2010'da kendi düzenledikleri kuralları şimdi neden beğenmeyip, değiştirmeye kalkıyorlar?

Başbakan ve ekibi ki bu ekibe Adalet Bakanı da dahildir, eninde sonunda yargılanacaklardır. Adalet Bakanı'nın kendisini yargılayacak hakimi, savcıyı ataması mümkün müdür? Türkiye'den başka hiçbir yerde bu teklif dahi edilemez" dedi.

-"YENİDEN YARGILAMA TARTIŞMALARI, GÜNDEM DEĞİŞTİRME TAKTİĞİDİR"-

Yeniden yargılama yani iade-i muhakemenin zaten kanunlarda olduğuna değinen DYP Lideri, şunları kaydetti:

"Bunun için yeni düzenlemeye ihtiyaç yoktur. Yeni deliller varsa taraflar iade-i muhakeme talebinde bulunurlar, Mahkeme de karar verir. Şimdi gündemi değiştirmek için, yolsuzluk olayları konuşulmasın diye bu konu atıldı ortaya. Medyanın ve kamuoyunun bu tuzağa düşmemesi gerekir. Ülkenin asıl gündemi yolsuzluk operasyonlarıdır, bakanların rüşvet alıp-almadığı konularıdır, AK Parti'nin devlet gücünü kullanarak, kendisine yargılama yolunu kapatması konusudur.

AK Parti aldığı yüzde 50 oyu taşıyamamaktadır. TBMM'deki sayısal gücüne güvenerek yargıyla, kanunla, devletle ve en önemlisi vatandaşla dalga geçmektedir. Gelişmiş demokrasi ile yönetilen başka ülkelerde teklif dahi edilemeyecek uygulamaları, yasalaştırmak istemektedir.

Başbakan ilk dönemlerinde HSYK, Anaya Mahkemesi ve diğer devlet kurumları ile sürekli sürtüştü. Gerekli olan bazı düzenlemeleri yaparak vatandaşı da arkasına aldı. Şimdi de "paralel devlet' gibi sloganlarla olayı aynı noktaya çekmek istiyor. Ama bu sefer aynı taktik olmaz çünkü kendi yolsuzluklarını örtme çabası açıkça görülmektedir. Bu komiklikler, AK Parti'nin son çırpınışlarıdır. Milletimiz sandıkta bu komikliklere bir son verecektir."