Foça Saldırısı Davası - Son Dakika
Güncel

Foça Saldırısı Davası

Foça Saldırısı Davası

Foça'da, iki askerin şehit olmasına, 12 kişinin de yaralanmasına sebebiyet veren bombalı saldırıya ilişkin 7'si tutuklu 8 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.12.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan davanın ilk duruşmasında 2 Eylül 2012'de...

21.06.2013 17:08

Foça'da, iki askerin şehit olmasına, 12 kişinin de yaralanmasına sebebiyet veren bombalı saldırıya ilişkin 7'si tutuklu 8 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan davanın ilk duruşmasında 2 Eylül 2012'de Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde, polis ekipleriyle girdikleri çatışmada yaralı ele geçirilen 30 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 28 yılla yargılanan Yunus Çiçek'in de bulunduğu 7'si tutuklu 8 sanık, olayın mağdur ve müştekileri ile tarafların avukatları hazır bulundu. Kimlik tespitlerinin ardından mahkeme heyeti tarafından sanık savunmaları alındı. Bombacıları İzmir'e getirerek saklayan 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl hapis istemiyle yargılanan Hasan Deliktaş, kimlik tespitinin ardından sorulara 'Kürtçe' cevap verdi. Avukatı da müvekkilinin Kürtçe savunma yapacağını, bir sonraki duruşmada tercüman hazır edeceklerini belirtti. Diğer sanıklar ise Türkçe savunma yapacaklarını söyledi.

Davaya Foça Belediyesi adına Av. Semra Aydoğdu Özcan da katıldı. Tutuklu bulunduğu Diyarbakır'da İzmir'e gelen Yunus Çiçek, dava başladıktan sonra duruşmaya yetişebildi.

Tutuklu sanıklardan Şehmuz Rabindüz, halasının oğlu Hasan Deliktaş'ın 2011 yılında, çiftçilik yaptıkları İzmir'in Bayındır ilçesine bir jiple yanında Suriyeli turizmciler olarak tanıttığı kişilerle geldiğini ve 2011 yılı içinde bir daha kendisiyle hiç görüşmediklerini belirtti. Sanık Rabindüz; Hasan Deliktaş'ın 4 Ağustos 2012 tarihinde yanında iki kişi ile birlikte Bayındır'a geldiklerini belirterek şunları söyledi: "Bana bozdurmam için bin dolar verdi. Bozdurup verdim 300 lirasını geri verip almam için liste uzattı. Ayrıca, bir liste verip almamı istedi. Ben de kabul ettim. Listeyi kontrol ettiğimde giysi, çanta ile pil, fener gibi malzemeler vardı. Aldım, kendisine verdim. Bize geldiğinde yanındaki şahısların her birinde birer sırt çantası vardı"

SONUMUZ O KÖYLÜLER GİBİ OLABİLİRDİ

Şehmuz Rabindüz, Hasan Deliktaş ve yanındakilerin evinin 250 metre ilerisinde bulunan ağacın dibindeki taşın altına geçen yıl geldiklerinde çeşitli malzemeler koyduklarını ve kendisinden almasını istediklerini belirtti. Rabindüz, savunmasına şu sözlerle devam etti: "Ben gittim, bantlanmış malzemeleri aldım Hasan'a götürdüm verdim. Ardından İzmir'e gitmek için benim aracımı istedi. Aracımı kimseye vermem dedim. Bana, söz konusu aracımı dilersem kendisinin satın alabileceğini söyledi. 6 -7 bin liralık araca 10 bin lira vermeyi teklif etti, kabul etmedim. Yanındaki kişilerin asker kaçağı olduğunu söyleyerek bizi İzmir'e bırak diye ısrar etti, gitmezsek örgütle başımızın belaya gireceğini söyleyerek tehdit etti. Bunun üzerine kabul ettim. İki araçla İzmir'e doğru yola çıktık. Ağabeyim Şevket beni yolda telefonla aradı. Geri dönmemizi söyledi. Döndük. Onlar ne yaptı bilmiyorum. Kendi halinde yaşayan vatandaştım. Bu eylemden vatandaşlarımızın ölmesine çok üzgünüm. Onların yaptığı bu caniliği hiç affetmiyorum. Çiçek yetiştiren, hayvancılıkla uğraşan bir insan bu tür eylemlerle alakası olamaz. Hayvanların bile canının yanmasını istemeyiz, insanlara olmasını hele hiç istemem. Askerlerin ve çiftçilerin yakınlarına başsağlığı diliyorum. Köylülerin bir tek olayı gördüğü için öldürülmesi kabul edilemez. Demek ki biz de onları oraya götürmesek, sonumuz o köylüler gibi olabilirdi"

ISRAR VE TEHDİTLE İZMİR'E GELMİŞLER

Tutuklu sanık Şevket Rabindüz de, Hasan Deliktaş'ın ısrar ve tehditle kendisini ve yanındakileri İzmir'e götürmelerini istediğini, bu yüzden götürmeye mecbur kaldıklarını açıkladı. Şevket Rabindüz, kardeşi Şehmuz ve arkadaşı Faruk Kayli'nin başka bir araçta olduğunu, kendisinin kullandığı araçta ise Hasan Deliktaş, Yunus Çiçek ve ölü ele geçirilen Burhan Bozkurt'un olduğunu anlattı. Şahıslara yardım etmemem halinde, "Sen bilirsin önümüzdeki hedefi vurur geçeriz" diyerek tehdit ettiklerini anlatan Rabindüz, şöyle konuştu: "4 Ağustos günü İzmir'e diye Bayındır'dan yola çıktık. Ancak Menemen tarafından gitmek istediler. Foça sapağı civarında iki şahıs çantalarıyla birlikte araçtan indi. Ne tarafa gittiklerini görmedim. Hasan Deliktaş'ı otogara bırakıp Bayındır'a döndüm. Ardından kardeşim ve Faruk Kayli de Bayındır'a geldi. 9 Ağustos tarihindeki olayı televizyondan öğrendim." Bu tür eylemleri tasvip etmediğini ve sempati dahi duymadığını aktaran Şevket Rabindüz; "Böyle bir olay olacağını bilseydim ölsem de yardım etmezdim" diye konuştu.

Sanıklardan Kamil Solak da guartr hastalığı bulunduğunu ve tam teşekkülü bir hastanede muayene olmak amacıyla İzmir'e geldiğini dile getirdi. Sanık Solak, savunmasını şu sözlerle verdi: "Şanlıurfa'dan İzmir'e sağlık sorunlarım için geldim.Sanıklardan ikisi benim öz dayım. Olaylarla ilgili dayılarımın isimlerinin geçmesinden dolayı şoka uğradım"

Solak, yakalanan kişileri haberlerde görmesine rağmen suçsuz olması nedeniyle kaçmadığını, suçlamaları kabul etmediğini ve tahliyesini talep ettiğini belirtti. Sanık Reşit Ertuğrul da, suçlamaları kabul etmedi. Tutuklu 5 sanığın savunmalarının ardından duruşmaya ara verildi.

Tutuklu sanık Faruk Kayli ise savunmasında, eski bir arkadaşı olan sanık Şehmuz Rabindüz'ün olaydan önce kendisine ait arabayla Bayındır'dan İzmir'e götürmesini istediğini, yanında da asker kaçağı olduklarını söylediği iki kişinin bulunduğunu, iki araçla İzmir'e doğru yola çıktıklarını, ancak Menemen istikametine doğru gitmeye başladıklarını, Foça ayrımını geçince arkadaki araçta bulunan Şevket Rabindüz'ün Şehmuz'u arayıp geri dönmelerini gerektiğini söylediğini, bunun üzerine Bayındır'a döndüklerini anlattı.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Olay, İzmir'in Foça ilçesinde 9 Ağustos 2012 tarihinde meydana geldi. Saat 08.07'de Değirmenlik Caddesi'nde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı Foça Deniz Üs Komutanlığı Amfibi Görev Grup Komutanlığı'na ait servis otobüsünün geçişi sırasında kısa aralıklarla iki patlama meydana geldi. Patlamada Ulaştırma Er Özkan Ateşli ve Ulaştırma Uzman Çavuş Hakan Furkan Özmen şehit oldu. Olayda 10'u asker 12 kişi de çeşitli yerlerinden yaralandı. Bombalı saldırının ardından olay yerinde yapılan incelemelerde polis ekipleri, patlayıcı yapımında kullanılan naylon torba, plastik su şişesi ve infilak sırasında zarar görmeyen pilin üzerinde teröristlere ait parmak izleri tespit etti.

İzmir polisinin araştırması sürerken, Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde, 2 Eylül 2012'de polis ekipleriyle girdikleri çatışmada teröristler 'Ahmet Bal' sahte kimlikli Burhan Bozkurt ölü, Yunus Çiçek yaralı ele geçirildi. Pilin üzerindeki parmak izi ile söz konusu çatışmada yakalanan teröristlerin parmak izlerinin uyması sonucu Foça saldırısı aydınlatıldı. Teröristlerin saldırı öncesinde kendilerini gören Menemen'de Yusuf Kafalı (59), Zekeriya Toksuz (55) ve Bahri Şirin isimli 3 köylüyü de öldürdüğü belirlendi.

Ayrıca olaylarla bağlantılı olarak terör örgütüne ait Antalya'da toprağa gömülü yüklü miktarda patlayıcı ele geçirildi. Terör örgütü üyesi 7'si tutuklu 8 sanık hakkında nisan ayında iddianame hazırlanarak 'terör amacıyla kasten öldürme, öldürmeye teşebbüs, izinsiz tehlikeli madde bulundurma, silahla kasten yaralama, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet' suçlarından dava açılmıştı. TMK 10. Maddeyle görevli Cumhuriyet Savcısı Sinan Taşkın tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklardan Yunus Çiçek'in 30 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 28 yıl, Hasan Deliktaş'a 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl, Şevket Rabindüz için 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 12 yıl, Şehmuz Rabindüz için 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 12 yıl, Faruk Kayli'ye 26 kez ağırlaştırılmış müebbet, R.E., K.S. ile tutuksuz sanık A.Y. için de 16'şar yıl hapis cezaları istendi.

Foça'da 9 Ağustos 2012 tarihinde askeri servis aracına yönelik bombalı saldırıda 2 asker şehit olmuş, 12 kişi yaralanmıştı. Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde 2 Eylül 2012'de uygulama noktasında durdurulan araçta bulunan terör örgütü üyeleriyle çıkan çatışmada 1 polis memuru şehit olmuş, 1 polis ve 1 uzman çavuş yaralanmıştı. Burada çatışmaya girenlerin, Foça'daki saldırıyı gerçekleştiren teröristler olduğu belirlendi.

İDDİANAME

Olayı soruşturan TMK 10. maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcısı Sinan Taşkın'ın hazırladığı iddianamede, eylemi PKK/KCK terör örgütünün askeri kolu olan TAK'ın üstlendiği belirtildi.

Tutuklu sanıklar Yusuf Çiçek hakkında 30 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 28 yıl, Hasan Deliktaş'a 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl, Şevket Rabindüz'e 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 12 yıl, Şehmuz Rabindüz'e 26 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 12 yıl, Faruk Kayli'ya 26 kez ağırlaştırılmış müebbet, Reşit Ertuğrul, Kamil Solak ile tutuksuz sanık Ali Yapan hakkında 16'şar yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. - İZMİR

Kaynak: İHA

Son Dakika Güncel Foça Saldırısı Davası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement