Randevulu Alım Sistemi İle Organik Çay - Son Dakika
Güncel

Randevulu Alım Sistemi İle Organik Çay

Randevulu Alım Sistemi İle Organik Çay

ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, yeni uygulamaya koyacakları randevulu çay alım sistemini anlattı, amacın üreticinin işini kolaylaştırmak olduğunu söyledi.

29.03.2013 13:26  Güncelleme: 15:00

ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, yeni uygulamaya koyacakları randevulu çay alım sistemini anlattı, amacın üreticinin işini kolaylaştırmak olduğunu söyledi. Çay tarımında yoğun kimyasal gübre kullanılması nedeniyle toprağın özelliğini kaybettiğini de belirten Sütlüoğlu, "Organik çay üretimi ile bölgede bozulan doğal dengeleri yeniden oluşturmak istiyoruz" dedi.

Basın toplantısı düzenleyerek çayda ilk kez bu yıl uygulanacak olan randevulu alım sistemini tanıtan Sütlüoğlu, alım kampanyalarında yaşanan karmaşa ile vatandaşların her gün çay toplayıp satma sıkıntısına son vereceklerini söyledi. "Devrim niteliğinde" olarak değerlendirdiği projenin üreticiyi rahatlatacağını ifade eden Sütlüoğlu, şöyle konuştu:

"Çay alım döneminde 100 ila 120 gün çay toplayan vatandaşımız aynı günlerde alım yerlerine giderek çayını veriyor. Yağmur ve güneş altında çile çekiyor. Randevulu sistemle her gün 50 kilo çay toplayıp satmaktansa, haftalık 300 kilo olan kotasını bir günde toplayıp verecek. Üretici bir sürgün döneminde 4 defa, bir sezon boyunca ise toplamda 12 günde çayının tamamını toplayıp satacak. Büyük çay üreticilerimiz, 'Bir günde haftalık kotamı toplayıp veremem' derse ona birden çok gün vereceğiz. Gurbetçi olan hemşerilerimiz için de bir sürgün dönemi için peş peşe 4 gün veriyoruz. Bu 4 günde bir sürgünlük çaylarını verip devreden çıkıyorlar. Çay toplama ve satma günlerini kura yoluyla belirleyeceğiz. Bunu bir dayatma şeklinde yapmak istemiyoruz. SMS anketi ile vatandaşımıza soracağız. Alacağımız cevaplara göre yol haritamızı belirleyeceğiz."

YOĞUN KİMYASAL GÜBRE KULLANDIĞIMIZ İÇİN TOPRAĞIMIZ ÖZELLİĞİNİ KAYBETTİ

Daha sonra organik çay üretimiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan ÇAYKUR Genel Müdürü Sütlüoğlu, organik çay üretiminin çayın geleceği ve kurtuluşu olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

"Dünyada üzerine kar yağan tek çay bizim çayımızdır. Bu özelliği ile rakipsizdir. Çayımızda haşere olmadığı için ilaçla mücadeleyi yapmaya gerek yoktur. Yani yüzde yüz doğal üründür. Bünyesinde hiçbir kimyasal katkı maddesi bulunmamaktadır. Çayımızın tamamı organik olma kabiliyeti vardır. Organik çay üretimi ile bölgede bozulan doğal dengeleri yeniden oluşturmak istiyoruz. Uzun yılar yoğun kimyasal gübre kullandığımız için toprağımız özelliğini kaybetti. Toprağa can veren mikroorganizmalar ve diğer canlılar yok oldu. Bir tavla zarı kadar toprakta 3 milyon organizma yaşıyor. Toprağa can ve hayat veren bu canlılardır. Bunlar ölürse toprakta toprak olma vasfını kaybediyor. Bitkileri sağlıklı besleme özelliğini, minarelleri oluşturma ve birbirini kavrama özelliğini de kaybediyor. Bölgede son dönemlerde heyelanların çok yoğun olmasının bir nedeni de budur. Yoğun kimyasal gübreden dolayı yer altı sularımız kirlenmiştir. Pınar sularımızı tahlil ettiğimizde bozuk çıkıyor. Dereler ve denizlerimiz de kirleniyor. Meyve çeşitlerimiz azalıyor. Balıklar yok oldu. Denizlerde 35-40 çeşit olan balık türü 7-8 çeşide düştü, miktar da çok azaldı. Çocukluğumuzda hamsi karaya vururdu, tenekelerle toplardık ama şimdi balıkçılar tutacak hamsi bulamıyor. Ciddi bir tabiat dengesinin bozulması söz konusudur. Çevremizde bu bozulmaya son vermek istiyoruz. Bu organik çayın ötesinde bir çevre projesidir. Bu bölgede yaşayan insanların sağlıklı bir ortamda yaşaması ve gelecek nesillere saplıklı bir çevreyi devretmek gibi bir hedefimiz var."

DÜNYANIN EN BÜYÜK ORGANİK HAVZASINI OLUŞTURACAĞIZ

Çayı çok değerli bir ürün haline getirmek istediklerini ifade eden Sütlüoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çayımız eğer bakır değerindeyse, organik olduğunda altın değerinde olacak. Bunu üreticilere anlatmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilir bir çay tarımı istiyorsak yaş yaprakta kaliteyi yakalamak zorundayız. Bu amaçla organik tarım alanlarını genişletiyoruz. Bu yıl İkizdere, Fırtına Vadileri ile Borçka Maradit havzası ve Güneysu ile Salarha vadisinin bir bölümünü organik tarım alanı ilan ettik. Dünyanın en büyük organik havzasını oluşturacağız. Bu çalışma, uluslararası camiada son derece ilgi çeken ve heyecan uyandıran bir projedir. Bu proje aynı zamanda bölgenin turizm açısından da çekim merkezi olmasını sağlayacak. Bölgeye gelen herkes yediği içtiği her şeyin organik olduğunu bilecek. Organik bir tatil yapacak. 41 soruda organik üretimin nasıl yapılacağını anlatan bir kitapçık hazırladık. Organik tarım yapılacak bölgelerde 25 bin vatandaşımıza dağıttık." - Rize

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Randevulu Alım Sistemi İle Organik Çay - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement