Yurdun Dört Bir Yanından Kadınlar, TBMM'ye Geldi: "Kaygılıyız, Çünkü Kız Çocuklarının Eğitim Hakkından Kadın Sporcuların Spor Yapma, Kadınların... - Son Dakika
Güncel

Yurdun Dört Bir Yanından Kadınlar, TBMM'ye Geldi: "Kaygılıyız, Çünkü Kız Çocuklarının Eğitim Hakkından Kadın Sporcuların Spor Yapma, Kadınların...

Yurdun Dört Bir Yanından Kadınlar, TBMM\'ye Geldi: "Kaygılıyız, Çünkü Kız Çocuklarının Eğitim Hakkından Kadın Sporcuların Spor Yapma, Kadınların...

Ülkenin dört bir yanından kadınlar, Eşitlik için Kadın (EŞİK) Platformu’nun öncülüğünde bugün TBMM’ye geldi. CHP, Yeşiller ve Sol Gelecek (Yeşil Sol) Partisi, Emek Partisi (EMEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) kadın milletvekilleriyle düzenlenen basın toplantısında konuşan EŞİK Platformu üyesi Hülya Gülbahar, "Kaygılıyız çünkü bu Meclis’i oluşturan seçimlerde kadın erkek eşitliğine karşı söylemler neredeyse seçim kampanyalarının merkezine oturdu. Kız çocuklarının eğitim hakkından kadın sanatçıların sanat yapma, kadın sporcuların spor yapma, kadınların sokaklarda özgürce dolaşabilme, kadınların belli mesleklerde çalışabilme gibi en temel hakları bile tartışmaya açıldı" dedi. CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, "Peki biz bu mücadeleyi kime karşı veriyoruz? Kürsü başında kadınların nerede kahkaha atıp atmayacağına karar vermeye kalkanlara, kadınların kaç çocuk doğuracağını belirlemeye çalışanlara, kadına yönelik şiddete ilişkin önerge verdiğimizde Meclis’te tüm elleriyle o önergeyi reddedenlere, kadınları sınıflandırmaya kalkanlara, işsizliği kadınların iş aramasına bağlayıp komik istatistikler çıkarmaya çalışanlara, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısında çıkanlara karşı" diye konuştu.

03.10.2023 15:25  Güncelleme: 23:37

Ülkenin dört bir yanından kadınlar, Eşitlik için Kadın (EŞİK) Platformu'nun öncülüğünde bugün TBMM'ye geldi. CHP, Yeşiller ve Sol Gelecek (Yeşil Sol) Partisi, Emek Partisi (EMEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) kadın milletvekilleriyle düzenlenen basın toplantısında konuşan EŞİK Platformu üyesi Hülya Gülbahar, "Kaygılıyız çünkü bu Meclis'i oluşturan seçimlerde kadın erkek eşitliğine karşı söylemler neredeyse seçim kampanyalarının merkezine oturdu. Kız çocuklarının eğitim hakkından kadın sanatçıların sanat yapma, kadın sporcuların spor yapma, kadınların sokaklarda özgürce dolaşabilme, kadınların belli mesleklerde çalışabilme gibi en temel hakları bile tartışmaya açıldı" dedi. CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, "Peki biz bu mücadeleyi kime karşı veriyoruz? Kürsü başında kadınların nerede kahkaha atıp atmayacağına karar vermeye kalkanlara, kadınların kaç çocuk doğuracağını belirlemeye çalışanlara, kadına yönelik şiddete ilişkin önerge verdiğimizde Meclis'te tüm elleriyle o önergeyi reddedenlere, kadınları sınıflandırmaya kalkanlara, işsizliği kadınların iş aramasına bağlayıp komik istatistikler çıkarmaya çalışanlara, İstanbul Sözleşmesi'nden bir gece yarısında çıkanlara karşı" diye konuştu.

Yurdun dört bir yanından yüzlerce kadın, EŞİK'in çağrısıyla bugün TBMM'ye geldi. Kadınlar, CHP, Yeşil Sol Parti, EMEP ve TİP'in kadın milletvekili ile bir birlikte TBMM'de basın toplantısı düzenledi. CHP adına konuşmayı Grup Başkanvekili Burcu Köksal, Yeşil Sol Parti adına Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, EMEP adına Sevda Karaca, TİP adına ise Sözcü Sera Kadıgil yaptı.

Basın toplantısına; CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil; CHP, Yeşil Sol Parti, EMEP ve TİP'in kadın milletvekilleri ve çok sayıda kadın platformu ile sivil toplum kuruluşları üyeleri katıldı.

İlk sözü EŞİK üyesi avukat Hülya Gülbahar aldı. Gülbahar'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"YENİ BİR ŞEY YAPMIYORUZ: EŞİK Platformu olarak Türkiye'nin 81 ilinden toplanıp bugün Meclis'in açıldığı gün burada olmak istedik. Türkiye topraklarında yeni bir şey yapmıyoruz. Eşitlik, özgürlük için kadınlar Osmanlı Mebusan Meclisi'nden beri meclislere gelip eşit temsil istiyorlar. Hayatın her alanında eşit olabilmek için Meclis'teki milletvekillerine, Türkiye'ye anlatmaya çalışıyorlar.

KADINLARIN EN TEMEK HAKLARI BİLE TARTIŞMAYA AÇILDI: Bugün burada toplanma nedenimiz kaygılıyız. Kaygılıyız çünkü bu Meclis'i oluşturan seçimlerde kadın erkek eşitliğine karşı söylemler neredeyse seçim kampanyalarının merkezine oturdu. Kız çocuklarının eğitim hakkından kadın sanatçıların sanat yapma, kadın sporcuların spor yapma, kadınların sokaklarda özgürce dolaşabilme, kadınların belli mesleklerde çalışabilme gibi en temel hakları bile tartışmaya açıldı.

ASLA GEÇİT VERMEYECEKLER VAR: Can güvenliğimizin sağlandığı, sağlığımızı elde ettiğimiz hastanelere bile karma hastaneler yapılmasın, kadınlar için ayrı, erkekler için ayrı hastaneler yapılsın kriteri getirilmeye çalışıldı. Bu Türkiye'nin Talibanlaşması yolunda atılmak istenen bir adım. Aynen Güney Afrika'daki ırkçılık gibi kadın cinsi ile erkek cinsini hayatın bütün alanlarında ayırmak ve kadınları mümkünse yanlarında erkek refakatçi olmaksızın sokağa çıkamaz hale getirmenin adımları. Türkiye'de bunu hayal edenler var. Bunu gerçekleştirmek isteyenler var. Bir de aynen burada kadın milletvekillerimizin olduğu gibi aynen dışarıda Türkiye'nin her yerinden gelen kadınlar gibi buna asla geçit vermeyecek olanlar var. Asla, tek bir hakkımızdan bile vazgeçmeyeceğiz.

6284'İ BUDAMAK İÇİN YASA TEKLİFLERİ GETİRECEKLER: Bugün buradayız. Çünkü bu Meclis'in önüne boşanan kadınların ve çocukların yoksulluk ve tedbir nafakasını yok etmek isteyenler yasa teklifleri getirecekler. 6284 sayılı Şiddet Yasası'nı budamak, işlevsizleştirmek isteyenler yasa teklifleri getirecekler. Boşanmaları hızlandırıyoruz adı altında kadınları ve çocukları bir kuruş nafaka ödemeden aile konutundan atıp kurtulmak politikasını yasa teklifi olarak Meclis'e getirmek isteyecekler.

AİLE HUKUKUNU SİL BAŞTAN YAZMA GİRİŞİMLERİ VAR: El yükseltildi bu yasama döneminde. Onun için kaygılıyız. Medeni Yasa'nın tek tek bazı maddelerini değil aile hukukunu sil baştan yazma girişimleri var. Bu girişimi durdurmak için buradayız. Bilim kurulu diye bir kurul oluşturulmuş, on yıllarını bu işe vermiş kadın aktivistler ve STK'lar o bilim kuruluna çağrılmadı. Tabii ki Diyanet İşleri Başkanlığı baş köşeye oturtuldu. Bütün yasal değişiklikler yapılırken yapıldığı gibi.

REİSLİ BİR HAYATI BU KADINLAR KABUL ETMEYECEK: Yeni yasanın sil baştan yapılması, Anayasa'nın laiklik ilkesi dahil olmak üzere hukuk devleti ilkesi dahil olmak üzere bütün ilkelerinin ayaklar altına alınması anlamına geliyor. Cumhuriyet ile yaşıt bir Medeni Yasamız var. Eşitlik temelini dayalı bir aile modelini savunan bir Anayasamız var, bir Medeni Yasamız var. Eşitlikten vazgeçmeyeceğiz. Reisli bir aile, erkeğin reis olduğu bir aile modeline; çocukların ve kadınların erkeklere hizmet ve itaat ettiği bir aile modeline kesinlikle hayır diyeceğiz. Anayasa'nın 41'inci maddesine yani ' Aile, eşler arasında eşitlik ilkesine dayanır' ilkesine sonuna kadar sahip çıkacağız. Ne anayasa değişikliğiyle ne yasa değişiklikleriyle reisli bir hayatı bu kadınlar kabul etmeyecek."

Burcu Köksal'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar ise şöyle:

"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'NDEN BİR GECEDE ÇIKANLARA KARŞI BU MÜCADELEYİ VERİYORUZ: Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, Türk Medeni Kanunu ve Cumhuriyetle birlikte Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize bahşettiği hakların korunması ve uygulanması için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Peki biz bu mücadeleyi kime karşı veriyoruz? Kürsü başında kadınların nerede kahkaha atıp atmayacağına karar vermeye kalkanlara, kadınların kaç çocuk doğuracağını belirlemeye çalışanlara, kadına yönelik şiddete ilişkin önerge verdiğimizde Meclis'te tüm elleriyle o önergeyi reddedenlere, kadınları sınıflandırmaya kalkanlara, işsizliği kadınların iş aramasına bağlayıp komik istatistikler çıkarmaya çalışanlara, İstanbul Sözleşmesi'nden bir gece yarısında çıkanlara, Türk Medeni Kanunu'nu ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu tartışmaya açanlara karşı.

BAKANIN YÜRÜRTME ERKİ OLARAK YARGIYA OLAN BİR MÜCADELESİ SÖZ KONUSU: Meclis'in tatil olduğu dönemde geçtiğimiz aylarda hemcinsimiz olan Aile Bakanı da bu tartışmalara katıldı. ve kendisi hem yoksulluk nafakasının uygulanmasıyla ilgili 'nafakanın süresiz olması kabul edilemez' hem de kadınların 6284 sayılı Kanun'un uygulanmasını kabul etmiyor şeklindeki yorumlarını maalesef üzücü bir şekilde duyduk. Bütün bunlar bize gösterdi ki yeni anayasa tartışmalarında hedef 6284 sayılı Yasa ve Türk Medeni Kanunu. Buradan Sayın Bakan'a hatırlatmak istiyorum, yoksulluk nafakası Türk Medeni Kanunu'nda düzenlenmiştir. Boşanma ile yoksulluğa düşecek tarafın daha ağır kusuru olmamak kaydıyla karşı taraftan aldığı nafakadır. ve yoksulluk nafakasının verilip verilmeyeceğine mahkeme hükmeder. Dolayısıyla buradan Bakanın yürütme erki olarak yargıya olan bir müdahalesi söz konusudur.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'Nİ YENİDEN İŞLER HALE GELMESİ İÇİN YÜRÜTECEĞİ KARARLI BİR MÜCADELE BEKLERDİM: Yasa yapma yetkisi TBMM'nindir. ve yasa teklifi verme yetkisi de milletvekillerine aittir. Dolayısıyla yine burada yürütmenin yargıyla birlikte yasamaya olan müdahalesini de görmüş oluyoruz. Ben bu açıklamalar ışığında Bakandan böyle açıklamalar yapmak yerine Türkiye'de cinayete kurban giden kadınların sesi olmasını, kadına yönelik şiddet ve kadına yönelik cinayetle etkin bir mücadele sürdürmesini beklerdim. Bir gece yarısı çıkılan İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden işler hale gelmesi için yürüteceği kararlı bir mücadele beklerdim. Maalesef görüyoruz ki Bakan da tam da iktidarın istediği açıklamaları yapıyor.

AĞUSTOS RAPORUNA GÖRE 29 KADIN, CİNAYETE KURBAN GİTMİŞ: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından ağustos ayında yayınlanan rapora göre; 29 kadın, cinayete kurban gitmiş. Bunların bazıları boşanmak istediği için, bazıları barışma teklifini reddettiği için, bazıları hiçbir bahane, gerekçe gösterilmeksizin öldürülmüşler. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe, adil yargılama yapılmayıp şüpheliler caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler alınmadıkça şiddet boyut değiştirerek devam ediyor. Kadınları öldürmenin, yaşam haklarını elinden almanın bahane bile göstermeyip onları yaşamdan koparmanın ve sonuçta nasıl olsa kravat takıp iyi hal indirimi alırım diye birilerinden güç alanların bu ülkede artık daha fazla olmaması gerekiyor."

"DAHA SEÇİM SÜRECİNDE BİZİM HAKLARIMIZI, HAYATLARIMIZI PAZARLIK KONUSU HALİNE GETİRENLER BU TABLOYA İYİ BAKSIN"

Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, "Herkes bu tabloya iyi baksın. Daha seçim sürecinde bizim haklarımızı, hayatlarımızı pazarlık konusu haline getirenler bu tabloya iyi baksın. Çünkü bu tablo Meclis'i tarihin en karanlık Meclis'i haline getirenlerle kadınların haklarını kolayca kadınların elinden alınacağını düşünenlere korku yaratan bir tablo. Evet,  bu zamana kadar anayasa tartışmasından Medeni Kanun'a, karma eğitimden tutalım da aynı zamanda kadınları şiddetten korumaya yönelik yasaya kadar kazanılmış bütün haklarımıza ilişkin çok çeşitli saldırı cümleleri duyduk. Bu cümlelerin hepsine açık yanıtlarımızı hem Meclis çatısı altında hem sokaklarda hem mücadelemizi birleştirdiğimiz platformlarda ve her mecrada söyledik. Bu sözün kararlılığını ortaya koymak için bugün bir kez daha bir aradayız" diye konuştu.

"BİR İTTİFAKIN İLANI İÇİN BURADAYIZ"

TİP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, "Bugün TBMM'de 81 ilden yüzlerce kadın burada. Sağıma soluma iyi bakın. Bugün önemli bir gün. Bugün önemli bir şeyi ilan ediyoruz. Bu Meclis kürsüsünden 3'lü 5'li, 6'lı, 7'li erkek ittifakların muhabbetlerini dinlediğimiz yeter diye düşünüyoruz. Seçimi kaybeden erkeklerin suçunu kadınların sırtına yükleyen bu sisteme dur demek için buradayız. Her partiden, farklı farklı siyasi görüşten milletvekilleri olarak buradayız. Bu bir ittifakın ilanı için buradayız. Kadınların haklarına, kız çocukların bu ülkede yaşama hakkına göz diken erkek akla karşı bir kadın ittifakı ilan etmek için buradayız. Buradan sesleniyoruz; yaz boyunca yatıp kalkıp kadın haklarına saldıran, kız çocukların geleceğini karartmak için açıklamalar yapan o erkek akıllara sesleniyoruz; bu sefer karşınızda kendi çıkarlarını düşünen masalar değil, bu sefer karşınızda bu ülkenin bütün kadınlarını düşünen en büyük kadın ittifakı var. ve siz bu ittifakı geçemeyeceksiniz, biz buna izin vermeyeceğiz. Biz yeniden erkeğin reis olarak konumlandırıldığı, kız çocukların okulsuzlaştırıldığı, haklarımıza çöküldüğü, Medeni Kanun'un yok edildiği, LGBTİ artılara olmadık düşmanlaştırma yapıldığı bu düzeni kabul etmeyeceğiz. Bir seçim kazanmakla bizim yüzyıllardır kanımızla, canımızla kazandığımız haklarımızı alabileceğini sanan erkekler çok yanılıyorlar. Çünkü karşılarında sadece bu Meclis kürsüsünde değil sokaklarda, gecelerde, meydanlarda kadın ittifakı bulacaklar" diye konuştu.

"'ÖRGÜTE KATILACAKTI, ENGELLEDİM' SKANDAL İFADESİ İLE KENDİNİ SAVUNDU"

Yeşiller ve Sol Gelecek (Yeşil Sol) Partisi Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, "Zehra Gümüş, 28 Eylül'de boşandığı erkek tarafından Çorum'da sokak ortasında bıçaklanarak katledildi. Zehra, katil Arif Ergen'i defalarca şikayet etmiş ve koruma kararı almıştı. 29 Eylül'de İstanbul Kartal'da stajyer avukat Kübra Nur, çalıştığı plazanın 11'inci katından düşerek şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Kürt coğrafyasında kadın bedeni üzerinden yürütülen kadın kırım politikaları her gün yeniden tekrar ediyor ve yeniliyor. Mardin'de bir kadına sistematik bir şekilde cinsel şiddet uygulayan 3 erkek, ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Korucu Yakup A., 'örgüte katılacaktı, engelledim' skandal ifadesi ile kendini savundu. Bu kişi hala serbest. Daha birkaç gün önce Van'da uzman çavuş oldukları iddia edilen 6 kişi, sokakta iki kadını taciz ettiler. Hiçbir kolluk kuvveti müdahale etmedi. Çevredeki yurttaşların tepki göstermesi sonucunda bu kişiler gözaltına alındılar" dedi.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Yurdun Dört Bir Yanından Kadınlar, TBMM'ye Geldi: 'Kaygılıyız, Çünkü Kız Çocuklarının Eğitim Hakkından Kadın Sporcuların Spor Yapma, Kadınların... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement