2015 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda - Son Dakika
Politika

2015 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda

2015 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu\'nda

Başbakan Davutoğlu: (2) "Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki 'bana bir 4 yıl verin, sonrasını istemiyorum.

10.12.2014 21:42

Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Bana bir 4 yıl verin, sonrasını istemiyorum" dediğini belirterek, "Şimdi neden söylüyor, biliyor musunuz? Hazinemizin dolu, rezervimizin bol olduğunu biliyor. 4 yıl gelecek, 4 yıl harcayacak, sonra gidecek. Yok öyle ucuza mal" dedi.

Davutoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda, 2015 yılı bütçesinin tümü üzerinde Hükümet adına yaptığı konuşmada, herkesin demokrasiye sahip çıkması gerektiğini kaydetti.

Başbakan Davutoğlu,  "Hepimizin demokrasiye sahip çıkması lazım. 'Demokrasi söz konusu olduğunda başka her şey teferruat' demesi lazım. Demokrasiye, mili iradeye ister şu cihetten, ister bu cihetten herhangi bir müdahale söz konusu olduğunda hepimizin gür bir sesle ayağa kalkması lazım. Evet biz kalktık. Partilerin kapatılmasını biz neredeyse imkansız hale getirdik ama yeterli desteği bu Meclis'ten göremedik. Tamamıyla imkansız hale gelecekti. Daha birçok gelişmeler insan hakları gününde iftiharla söylüyorum;  12 yıl içindeki demokratik reformlarımızı saysak herhalde başka kitapçık daha dağıtmamız gerekir. Ama 12 yıl önce olağanüstü halde yaşıyordu memleket. Köyler boşalmıştı, mezralar, yaylalar sessiz kalmıştı. Olağanüstü hali kaldırdığımız gibi demokratikleşme adımlarını attık, atmaya devam edeceğiz. Çünkü ekonominin temeli siyasi istikrardır, siyasi istikrar da demokrasiyle gelir" diye konuştu.

Dışişleri Bakanlığı döneminde yurtdışında bir konferansta, " Türkiye'nin bu ekonomik başarısını neye borçlusunuz?" diye kendisine sorulduğunda verdiği yanıtla ilgili şunları söyledi:

"İngiltere'de bir toplantıda... Büyük doğalgaz kaynakları bulmadık, petrol kaynaklarımız da yok, kimse bize Avrupa'daki krizlerde olduğu gibi bize milyarlarca, yüz milyarlarca Avro para da vermedi. Biz bir sömürgeci devlet olmadığımız için elimizde birikmiş sermaye de yoktu. Ama neyi keşfettik biliyor musunuz dedim. İşte aramızdaki fark bu. İnsan odaklı siyaset anlayışı bu... Biz insanımızdaki cevheri harekete geçirdik. Hiçbir cevher insan cevherinden daha kıymetli değil. Sizler reddebilirsiniz Sayın Kılıçdaroğlu ama binalar ortada, yapılanlar her şey ortada. Zaten gittiğiniz her ilde görürsünüz. Son 12 yılda 100 yeni üniversite açtık. 76, 176 oldu. İlk ve orta öğretimde 234 bin derslik yapıldı. 73 şehrimizi doğalgaza kavuşturduk. Yakında doğalgazın ulaşmadığı şehir kalmayacak. 757 yeni hastane inşa ettik. Bin 747 birinci basamak sağlık tesisi inşa ettik. 276 barajın yapımını tamamladık, bin 330 spor tesisi yaptık, 182 gençlik merkezi açtık, 632 bin 600 konut yaptık, 189 adalet sarayı yaptık, 17 bin 591 kilometre bölünmüş yol yaptık. Bütün dünyanın takdirle izlediği Marmaray'ı hizmete açtık. Asya'yı Avrupa'yı birbirine bağladık. Bunları hep biz yaptık ve milletin helal kazançlarıyla yaptık.

ATAK helikopterini yaptık. RASAT ve Göktürk uydularını uzaya gönderdik, ilk defa milli savunma sanayini bu derece güçlü hale getirdik. Bağımsızlığımızın birinci şartı savunma sanayimizin güçlenmesidir. TSK bundan sonra sizin dönemlerde olduğu gibi tank modernizasyonu için bizden çok daha gerideki ülkelere müracaat etmek zorunda kalmayacak. ALTAY tankını da yapıyoruz, uçağımızı da yapıyoruz. 90 organize sanayi bölgesi yaptık, buralarda 700 bin istihdam sağladık. Hava limanlarımızı 26'dan 53'e çıkardık ve Türkiye'nin her yerine siz de her yerine uçabiliyorsunuz havalimanlarından. Kredi Yurtlar Kurumu'nun yurt sayısını 190'dan 438'e, kredi verilen öğrenci sayısını 451 binden 881'e çıkardık. Ayrıca 364 bin öğrencimize burs veriyoruz. TİKA'nın faaliyet sayısını 38'e çıkardık, dünyanın en önemli insani kuruluşlarından biri haline getirdik. 30 ülkede 38 Yunus Emre Kültür Merkezi açtık. 3 milyar 307 milyon dolar resmi kalkınma yardımıyla, şu anda gayrisafi milli hasılasına göre dünyada en fazla insani yardım yapan ülke Türkiye'dir. İşte Türkiye Cumhuriyeti devleti böyle şefkatli ve kuvvetli bir devlettir bizim dönemimizde. IMF defterini kapattık. IMF işlerine icra direktörü olarak bizim Hazine Müsteşarımız bakıyor, başarıları dolayısıyla Türkiye'deki. Dünyada en çok turist alan 6. ülke konumuna geldik. Sosyal hizmetlere 1 milyar 376 milyon lira ayrılırken yeni bütçemizde 26 milyar 561 milyon ayırdık. Sadece engellilerimize 10 milyar lira, eski rakamla 10 katrilyon ayırdık. Engellilerimizin aileleri her gittiği yerde bize teşekkür ederler çünkü aileler tatil yapmak istediklerinde bakıcı gönderiyoruz, bütün masrafı devletten karşılanmak üzere. Çünkü onlar bizim başımızın tacı, memleketimizin bereketidir. Engelli ya da herhangi bir vatandaşımız darda ise bize Ankara'da uyumak haramdır. KÖYDES Projesi ile 9 milyar kaynakla köylere gittik."

-"Başbakanlığımı tartışmaya açıyorsunuz ama..."

Tarımsal milli gelir 36 milyar liradan 116 milyar liraya çıkardıklarını, 759 enerji santrali yaptıklarını, 11 yılda 3 milyar 250 milyon fidan diktiklerini anlatan Davutoğlu, "Tabii buradan Yalova'da kesilen asırlık çınarları  eksi olarak çıkarmak gerekecek. Ayrıca teşekkür ederim, bilseydim bir gün daha beklerdim ama inşallah benim çağrıma kulak vererek yapmamışsınızdır açıklamayı ama oradaki hassas şey şu:  Yalova Belediye Başkanı 'Genel Başkan'ın haberi vardı' diyor, siz 'yoktu' diyorsunuz, üzüldüğünüzü söylüyorsunuz. Hani benim Başbakanlığımı tartışmaya açıyorsunuz ama belediye başkanınız ile biraz daha iyi koordinasyonunuz olursa, tavsiye ederim  faydalıdır " dedi.

Davutoğlu, kendisine laf atan CHP'li milletvekillerine,  "İnşallah yakında her bir insan bireyi için bir ağaç dikmiş olacağız. 7 milyar ağaç dikeceğiz bu ülkeye. Yemyeşil kılacağız her yeri. Çevre duyarlılığımız da bu..." karşılığını verdi.

-CHP'lilere "Daha çok ders alacaksınız"

Makro ekonomik göstergelere işaret eden Davutoğlu, Türkiye ekonomisini 230  milyar dolarlık bir ekonomiden 822 milyar dolarlık ekonomi haline getirdiklerini, ekonomiyi 3,5 kat büyüttüklerini söyledi. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu büyüme, bu rakam matematiksel olarak bir rakam, hayalden söylenmiyor. Matematiği bilen aradaki farkı görür. Şimdi 56 yılı 43 yılı dediniz, 1946'dan ama onu maruz görürüm matematik hesaplama hatası olarak ama. Bu rakamları ne yapacaksınız, nasıl izah edeceksiniz? 230 milyardan 822 milyara... Öyle bir kurnazlık yapıyor ki Sayın Kılıçdaroğlu... Diyor ki '2009'da gayrisafi milli hasıla şuydu, şimdi 10 bin 500, yükselmedi.' Peki  2009'da kim iktidardı, oraya  kim getirdi? Bizi bizimle karşılaştırıyor, başka karşılaştıracak bir şey yok. Peki aynı dönemde küresel ekonomik kriz yaşandı. Türkiye'de 2009'dan bu yana 100 olan milli gelir nispet olarak 120'ye çıktı. Aynı dönemde Avrupa'da 100'den 98'e geriledi, negatif büyüme var. Bazı ülkelerde, ismini zikretmek istemem hepsi komşu ülkelerimiz, hiçbirini rencide etmek istemem; bu rakamlar 70'e geriledi. Küresel krizin olduğu bir dönemde biz ekonomiyi büyütmeye devam ediyoruz ve her sene büyüyor ama tabii bizimle bizi karşılaştırdığı için idrak etmek mümkün olmuyor. 2002 yılında 28 milyar döviz rezervimiz vardı, 133 milyara çıktı. Bakın bu çarpıcıdır. Sayın Kılıçdaroğlu'nun ilginç bir demeci, sürekli tekrar ediyor bugünlerde, milletimiz de dinliyor; diyor ki 'bana bir 4 yıl verin, sonrasını istemiyorum.' Şimdi neden söylüyor, biliyor musunuz bu rakamları biliyor. Yani hazinemizin dolu, rezervimizin bol olduğunu biliyor. 4 yıl gelecek, 4 yıl harcayacak, sonra gidecek. Yok öyle ucuza mal.  Bakın, 1991'de SSK Genel Müdürlüğü'ne geldiniz. SSK o zaman kar yapıyordu. O zamanın parasıyla 128 bin lira. Az da olsa kar görünüyordu. 4 yıl sonra 1995'te 81 trilyon 335 milyon zarar yaptı. Keşke 4 yıl kalsaydınız, 8 yıl kalmışsınız 1 katrilyon 111 trilyon zarar yaptı SSK. Allah milletimizi korusun."

Davutoğlu, kendisine tepki gösteren CHP'lilere, "Dinleyin,  ben sinirlenmedim, orada güzelce dinledim, not aldım. Ne güzel, dinleyin. Daha çok ders alacaksınız, dinleyin. sonra cevabı verirsiniz  siz" dedi.

OECD  ülkeleri içinde gelir dağılımını en hızlı düzelten ülkenin Türkiye olduğunu belirten Davutoğlu, "Devraldığımızda yoksulluk sınırı 4,2 dolardı günde. Günde 4,2'nin altında Türkiye'de yüzde 30 yaşıyordu. Şu anda sadece yüzde 2,7  yaşıyor. Hepsi yoksulluk sınırının üstünde orta gelir grubuna çıktılar. Orta sınıfın en güçlendiği ülkelerden biriyiz. OECD rakamlarına göre de gelir dağılımını en hızlı düzelten ülkeyiz" diye konuştu.

Yoksulluğu azalttıklarını, günlük 15 doların altında yaşayan kimsenin kalmadığını belirten Davutoğlu, 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatı 2013 yılında dört katına çıkartarak 151,8 milyar dolara çıkardıklarını, yılın ilk 10 ayında ihracatı yüzde 5,6 oranında artırdıklarını, ithalatı yüzde 3,9 azalttıklarını, dış ticaret açığının yüzde 18,2 düştüğünü, Ekim sonu itibarıyla 12 aylık ihracatın 158,8 milyar olduğunu söyledi. Merkezi yönetim bütçe açığının milli gelire oranının 2002'de yüzde 11 iken bugün yüzde 1 seviyesine düştüğünü, 2013 yılı sonu itibarıyla 28 AB üyesi ülkeyle kıyaslandığında genel devlet bütçe dengesinin en iyi durumdaki 4. ülke konumunda olduklarını ifade eden Davutoğlu, "2002 yılında her 100 liralık verginin 86 lirası faiz ödemelerine gidiyordu, bugün sadece 15 lirası gidiyor, gelecek yıl bunu 13 liraya kadar düşüreceğiz. 2002 yılında toplam bütçe harcamalarının yüzde 43,2'sini faiz ödemeleri oluşturuyordu, bugün faizin bütçedeki payını yüzde 12'ye düşürdük. 2002'de yüzde 74'e ulaşan kamu borcunun milli gelire oranını yüzde 33'lere kadar gerilettik. 25 AB üyesi ülkeden bu anlamda daha iyi durumdayız. Avrupa standardının çok üzerindeyiz" dedi.

Davutoğlu, 2002 yılında Türkiye'ye sadece 1,1 milyar dolar olan doğrudan yatırımın 2013 yılında 12,9 milyar dolara yükseldiğini belirterek, 1984-2002 döneminde gelen doğrudan yabancı yatırımın 14,6 milyar dolar iken 2003 yılından bugüne kadar toplam 145 milyar olduğunu söyledi.

- "Artık IMF'ye borçlu bir ülke yok"

Başbakan Davutoğlu, "Yüzyılın muhasebesini yaptığımızda, artık Duyun-u Umumiye benzeri, IMF'ye borçlu bir ülke yok. Kendi kendine kalkınabilen, dış yardım almadan, IMF'ye el açmadan kalkınabilen bir ülke var. Bugün AK Parti'nin 13. bütçesini sunuyorum. Bu vesileyle biraz önce saygı sınırlarını aşarak Cumhurbaşkanımıza sarfedilen sözleri de şiddetle kınayarak, geçmiş 12 bütçeyi sunan, 12 yıl bu millete hizmet etmiş, bu başarılara imza atmış Cumhurbaşkanımıza buradan selamlarımı ve saygılarımı sunuyorum. Eğer bugün başı dik, onurlu bir ülke varsa, dünyada en çok temsil edilen 7. ülkeysek itibar budur. Eğer yolsuzuluk sizin dönemdeki gibi olsaydı biz bu başarıları sağlayamazdık. 2001'i unutmayın. Kimlerin Yüce Divan'da yargılandığını unutmayın" dedi.

Kendisine laf atılması üzerine Davutoğlu, "Müdahale ederseniz müdahale görürsünüz. Biz öyle sataşmalardan falan çekinip  susacak değiliz. Bu ülkeye kimse borç vermedi. Biz maden de bulmadık. Tasarrufla, yolsuzlukları engelleyerek ülkeyi bu hale getirdik" derken birleşimi yöneten Meclis Başkanı Cemil Çiçek de "Böyle bir usul yok. Cevap vermek gerekiyorsa verirsiniz, yapmayın lütfen. Şu ana kadar iyi götürdük, şunun şurasında fazla bir şey kalmadı. Biraz daha sabırlı olalım" diye uyardı.

Davutoğlu, 2015 yılı bütçesinin büyüklüğünün 473 milyar lira olduğunu, eğitim için 87,5 milyar ve sağlığa ayrılan 80,9 milyar lira toplandığında 168 milyarın sadece iki kaleme ayrıldığını, 2002 yılında bütün bütçenin ise 119 milyar lira olduğunu kaydetti. "Nereden geldi bu para? Hortumları kestiğimiz, yolsuzlukları durdurduğumuz için... Yolsuzluklara geleceğim, size söyleyecek sözüm var" diyen Davutoğlu, sadece eğitime ve sağlığa ayrılan bütçenin 2002'deki toplam bütçeden 60 milyar daha fazla olduğunu söyledi.

- TBMM

Kaynak: AA

Son Dakika Politika 2015 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement