AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı - Son Dakika
Politika

AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı

AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı

Genel Başkan ve Başbakan Davutoğlu: (4) "Askerimize taş atan o milletvekiline de sesleniyorum; biz sizlere gül atamaya devam edeceğiz, gerekirse muhabbet göstermeye. Ama o attığınız taşlar aslında bu milletin vicdanına en çok da Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşlarımızın vicdanına atılmış taşlardır"

26.09.2014 14:09
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Askerimize taş atan o milletvekiline de sesleniyorum; biz sizlere gül atamaya devam edeceğiz, gerekirse muhabbet göstermeye. Ama o attığınız taşlar aslında bu milletin vicdanına en çok da Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşlarımızın vicdanına atılmış taşlardır" dedi.

Davutoğlu, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda, geçtiğimiz hafta, uyuşturucuyla mücadele eylem stratejisinin yenilenmesi noktasında reform niteliğinde bir adım attıklarını söyledi.

Daha önce hazırlanan 2013 yılı eylem planının gözden geçirilerek geçen hafta Bakanlar Kurulu'na sunulduğunu, kendisinin de Sağlık Bakanlığında brifing aldığını hatırlatan Davutoğlu, "Çok kapsamlı bir uyuşturucuyla mücadele stratejisinin ana parametrelerini belirledik. İnşallah, kasım ayı gibi Uyuşturucu ile Mücadele Şurası toplayacağız. Bu belayı bu ülke topraklarından, şehirlerimizden ve gençlerimizin önünden kaldırana kadar da uyuşturucu tacirlerine terörist muamelesi yapacağız" dedi.

Uyuşturucu tacirlerinin gelecek nesilleri kararttığını, aileleri yok ettiğini vurgulayan Davutoğlu, anne ve babalara da seslendi.

"Siz de lütfen çocuklarınıza muhabbetle sarılın; onlar bir hata yapmış olsa dahi, onları bu hatadan kurtaracak şey, asayiş tedbirleri değildir. Sizin muhabbetinizdir, hiçbir güç anne yüreğinden daha güçlü değildir" diyen Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Ola ki evladınız böyle bir belaya bulaşmışsa onu ayıplamak ya da onu dışlamak yerine bağrınıza basın. Öylesine basın ki uyuşturucu tacirleri sizinle onun arasına giremesin. Onun için annelerin de devrede olduğu ve bizzat benim katılacağım şura sonrasında oluşturulacak bir Uyuşturucu ile Mücadele Takip İzleme Komitesi, arkasından bir başbakan yardımcımız başkanlığında oluşturulacak uyuşturucu ile ilgili bakanlıklar arası koordinasyon komitesi ve her vilayetteki yapılanmayla bu meselenin üzerine tam bir seferberlikle gideceğiz."

- Maliye Bakanlığı ziyareti

Dünkü Maliye Bakanlığı ziyaretine de atıfta bulunan Davutoğlu, kayıt dışı ekonomiyle ilgili stratejik eylem planı geliştireceklerini söyledi.

Davutoğlu, "Ayrıca devletin şans oyunları alanından tamamıyla çekilmesi ve devletin böyle bir sorumluluğu üstlenmemesi noktasında da kararlı adımlar atacağız. Devlet şans oyunlarının içine girmeyecek" dedi.

Dün ayrıca parti genel merkezinde gece 02.00'ye kadar bütün birimlerle toplantı yaptıklarını ve saatlerce brifing aldığını belirten Davutoğlu, "Her bir birimde gördüğüm heyecan beni daha da heyecanlandırdı" ifadesini kullandı.

Bakanlar Kurulu ve Hükümet çalışmalarında iki yeni mekanizma oluşturduklarını belirten Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Birisi, Ulusal Güvenlik Mekanizması. 15 günde bir benim başkanlığımda toplanacak. Özellikle çevre ülkelerde yaşanan bazı sıkıntıların, sınır güvenliği, hudut güvenliği ve ulusal güvenlik bağlamında değerlendirmesini yapacak. İkincisi de çözüm süreci. Çözüm süreci bizim ciddiyetle sahiplenmemiz ve nihai sonuca ulaşması için gece gündüz çalışmamız gereken bir süreçtir. Çözüm süreciyle ilgili olarak AK Parti kadrolarının iradesi sağlamdır ve sonuna kadar da bu meselenin takipçisi olacağız. İnşallah, bir daha bu topraklarda kardeşin kardeşe kıymasına yol açacak provokasyonlara izin vermeyeceğiz."

-"Ortadoğu bölgesindeki tek başarı hikayesi..."

Konuyla ilgili atılması gereken adımların yapılan son toplantıda ele alındığını ve planlandığını vurgulayan Davutoğlu, "Çözüm süreci şu anda etnik ve mezhebi çatışmaların, gerilimlerin olduğu Ortadoğu bölgesindeki tek başarı hikayesidir" değerlendirmesini yaptı.

Başka ülkelerin etnik ve mezhebi temelde ayrışırken, Türkiye'nin kendilerinin öncülüğünde bu meseleyi ebediyen çözmek için büyük bir çaba içinde olduğunu dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bütün taraflara buradan sesleniyorum; çözüm süreci ile kamu düzeni bir birine alternatif değildir. İlk çözüm süreci toplantısında İçişleri Bakanımıza ve güvenlik birimlerimize de bu talimatı verdim. Kim çözüm sürecini bahane ederek, ya da istismar ederek Türkiye'de kamu düzeni ile ilgili olarak bir şüphe uyandırmaya kalkarsa devlet, güçleriyle onun üzerinde olur. Hiçbir şekilde şehirlerimizde, çevrelerinde çözüm süreci istismar edilerek farklı yapılanmalara gidilmesine izin vermeyiz. Eğer iyi niyet varsa ki olduğuna inanıyoruz, bu şekilde yürümeye kararlıyız. Çözüm süreci herkesin katkılarıyla başarıya ulaşacaktır. Ama istismar ve provoke edenler olursa onlara da kamu düzenini korumak adına gerekli cevaplar verilecektir."

-"Geriye dönmenin maliyeti daha fazla..."-

Hızla akan ve yarısına gelinmiş bir nehirde, geri dönmenin maliyetinin, karşıya ulaşmanın maliyetinden daha fazla olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Onun için inşallah, bu meseleyi en kısa sürede çözmek için kararlı şekilde adımlarımızı sürdüreceğiz" dedi.

Bir taraftan bu süreci yönetirken bir taraftan da Suriye ve Irak'tan gelen yoğun mülteci akınlarıyla uğraştıklarını ifade eden Başbakan Davutoğlu, dünyada hiçbir ülkenin atamayacağı adımları attıklarını vurguladı.

"Geçen hafta üç gün içinde 138 bin 211 kardeşimiz Suriye'den ülkemize girdi" açıklamasını yapan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Bu, bütün Avrupa ülkelerine son üç yılda girenden daha fazla bir sayı. Sınırlarımızı açtık, her şeyimizi paylaşmaya hazır olduğumuzu bir kez daha gösterdik. Bu giren kardeşlerimizle mültecilerin Türkiye'deki sayısı 1,5 milyonu aştı. Ama bu topraklar, ana kucağı olan topraklar, bu topraklar üzerindeki aziz milletimiz o kadar müşfiktir ki tarihte bütün sınavları o kadar başarıyla vermiştir ki kapısına gelen, sınırına gelen herhangi bir insana, onun etnik ve mezhebi kökenini araştırarak bakmaz. Sadece insan olarak bakar. Son günlerde Suruç'ta provokasyon yapanlara da buradan seslenmek istiyorum; daha önce Suriye'den gelen Arap ve Türkmen kardeşlerimiz akın akın geldiklerinde 'niye kapıyı açıyorsunuz' diyenlerin, şimdi orada gösteri yapmaya hakları yoktur. Bizim için, düşünün birçok gensoru verildi, ben Dışişleri Bakanı'yken. Orada gösteri yapanlar, daha önce mültecilerin gelişine muhalefet ediyorlardı. Şimdi sınırlarımızı Kürt kardeşlerimize de açtık, hiçbir ayrım gözetmeden; hala bu sefer de başka niyetlerle provokasyona kalkışıyorlar."

Bir insanlık meselesi söz konusu olduğunda, kendileri için Arap, Sünni, Kürt, Türkmen, Şii, Müslüman, Hristiyan ve Yezidi'nin fark etmeyeceğini belirten Davutoğlu, "Sadece insan vardır ve insana insani bir şekilde muamele etmek vardır" dedi.

Daha önce gelen Türkmen ve Arapların Türkiye'deki akrabaları olduğunu anımsatan Davutoğlu, şimdi de Kobani'den gelenlerin sınırın bu tarafında akrabaları olduğunu söyledi.

Kendileri için bunlar arasında hiçbir fark olmadığını yineleyen Davutoğlu, "Hepsi bizim akrabamızdır, hepsi bizim kardeşlerimizdir. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir istismara izin vermeyiz. Şu an itibariyle Kobani'den gelenlerin sayısı 160 bin 335. Hangi ülke bir anda buna kucak açabilir?" diye konuştu.

Bu haberi aldığında Bakü'de olduğunu hatırlatan ve "derhal kapıları açın" dediğini aktaran Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in derhal oraya gitmesini istediğini bildirdi.

Davutoğlu, "Gittiler. Ama bazıları onları taşlarla karşıladı. Askerimize taş atan o milletvekiline de sesleniyorum; biz sizlere gül atamaya devam edeceğiz, gerekirse muhabbet göstermeye. Ama o attığınız taşlar aslında bu milletin vicdanına, en çok da Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşlarımızın vicdanına atılmış taşlardır" ifadesini kullandı.

Gelenleri almaya devam edeceklerini de belirten ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM'deki konuşmasını hatırlatan Davutoğlu, "Biz bu insanlık sınavını onurla, vakarla verirken, bu konuda tek bir karar dahi almayan BM Güvenlik Konseyi üyeleri nasıl bu insanların yüzlerine bakacaklar?" dedi.

Davutoğlu, kendilerinin geçmişte olduğu gibi önümüzdeki süreçte de gelenlere kapılarını açmaya devam edeceklerini söyledi.

-"101 günün muhasebesini herkes iyi yapmalı"-

Irak'ta rehin olan Musul Başkonsolosu ve konsolosluk çalışanlarının geçtiğimiz hafta Türkiye'ye getirildiğini ve ülkede adeta bir bayram havası yaşandığını anlatan Davutoğlu, bu 101 günün muhasebesini herkesin yapmak durumunda olduğunu dile getirdi.

Rehin tutulanların gece ve gündüz bir an olsun akıllarından çıkmadığını bildiren Davutoğlu, şunları dedi:

"Yüreğimiz sürekli ürperirken, 'acaba bir şey olacak mı?' diye bazen konuştuğumuzda arkasındaki Ela'nın, Deniz'in sesleri geldikçe, 'acaba o çocuklara bir şey olacak mı?' diye gece gündüz yüreklerimizde ürpertiyle dolaşırken, birileri de bu 101 günü provokasyonla geçirdiler. Şunu dediler; 'aslında Hükümetle IŞİD, işbirliği içinde. Sayın Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçimi için salıverilecek.' Olmadı. 'Bayramdan önce salınacaklar.' Olmadı. 'Kongre sürecinde salınacaklar.' Olmadı. Öylesine provokasyonlara kalkıştılar ki acı içindeki aileleri bize karşı kışkırttılar. Uyardık, bugün gündeme gelen Batılı rehineler aslında 1,5-2 yıl önce kaçırılmışlardı, ama hiçbir ülkenin basını onu gündemde tutmadı. Çünkü bunun gündemde tutulmasının zarar vereceğini biliyorlardı. Ama bazı basın kuruluşları bu zaman zarfında öylesine yayınlar yaptılar ki muhalefet bizim üzerimize öylesine geldiler ki; istediler ki biz bazı şeyleri söyleyeyim, vatandaşlarımız zarar görsünler. Basiretle, sabırla, yüreğimize taş basarak davrandık."

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Politika AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement