Bakanlar Kurulu Toplantısı - Son Dakika
Politika

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Bakanlar Kurulu Toplantısı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç: (4) “Paralel yapının dinleme iddiaları) İki savcının bunu reddetmesini olumlu görmek lazım ama onların reddetmesinin böyle ifşa edilen bir suçlama karşısında savunmaya yönelik olduğunu da düşünebiliriz" "Burada ortaya çıkan bir olay var. Bu konu üzerinde inceleme yapılıyor ama diğer dosyalar üzerinde de bu incelemeler yapılacaktır.

24.02.2014 21:20
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, "paralel yapının" dinleme iddialarıyla ilgili, "Burada ortaya çıkan bir olay var. Bu konu üzerinde inceleme yapılıyor. Ama diğer dosyalar üzerinde de bu incelemeler yapılacaktır. Yasa dışılıklar tespit edilirse o kişilerle ilgili olarak yasal işlem yapılacaktır" dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlenen Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Arınç, bir gazetecinin, "7 bin kişinin paralel yapı tarafından dinlendiğine dair haberlerin, Cumhurbaşkanının önünde bulunan HSYK yasasını veto etmesini önleme amaçlı olarak yorumlandığını" belirterek, bu konudaki görüşünün sorulması üzerine, "Herkes her şeyi düşünebilir. Bizim ilk incelememizde sadece esasa kayıtlı soruşturmada 107 klasör ve 2 bin 280 kişinin telefonlarının dinlendiği ortaya çıktı. Bu bir tek dosyayla ilgilidir" diye konuştu.

"Eğer ellerinde dosya alınan diğer savcıların, onları peşinen itham etmek istemiyorum ama buna benzer soruşturma dosyalarını bulundurmuş" diyen Arınç, şunları kaydetti:

"Daha önce 17 Aralık'ta farkına vardığımız gibi onların içerisinde başka tabii savcı ve hakim olunca bizim yasadışı dinlemeden bahsetmememiz lazım, yani talebe bağlı, karara bağlı bir dinlemeden bahsediyoruz. Yoksa özel aygıtlarla yasa dışı dinlemeleri şu anda elde edebilmiş değiliz. Bunların tapeleri zaman zaman karşıt yerlerden birbirlerine nazire yaparcasına yayınlanıyor. Bunların internet siteleri belli, gazeteleri belli. Bunlar da yapılıyor. Burada ortaya çıkan bir olay var. Bu konu üzerinde inceleme yapılıyor. Ama diğer dosyalar üzerinde de bu incelemeler yapılacaktır. Yasa dışılıklar tespit edilirse o kişilerle ilgili olarak yasal işlem yapılacaktır."

Söz konusu dinlemelerle ilgili soruşturma yürüten savcıların, söz konusu iddiaları reddetmesini de değerlendiren Arınç, "İki savcının bunu reddetmesini olumlu görmek lazım. Ama onların reddetmesinin böyle ifşa edilen bir suçlama karşısında savunmaya yönelik olduğunu da düşünebiliriz. Siz daha naif düşünüyorsunuz. HSYK kanunu, Cumhurbaşkanını önünde, onu etkilemek için acaba günü ve zamanı ayrıca düşünerek bunlar yayınlamış olabilir mi, herkes her şey düşünebilir. Bunların çoğuna saygı gösteririz ama ortada bir gerçek var."

-"Bu olaylar, Sayın Başbakanımızın bu konuda ne kadar haklı olduğunu gösteriyor"-

"Sizinle, Sayın Başbakanın hizmet hareketine yönelik zaman zaman üslup farkı göze çarpıyor. Sayın Başbakan, abi, ablaları da dahil ederek camiayı, vatana ihanetle suçluyor. Hatta haşhaşiler, kan emici vampirler gibi çok ağır ifadeler kullanıyor. Siz, İngiltere'de camianın her bir oyuna talip olduğunuzu söylediniz. Bu tezatı nasıl yorumlamak lazım" şeklideki soruyu da yanıtlayan Arınç, şöyle konuştu:

"Doğrudur ben İngiltere'de iki gün boyunca güzel, faydalı temaslar yaptım. Bazen düşünce, kuruluşlarında konuyu finans çevrelerinde konuşmalar yaptım. İki önemli siyasetçiyle görüştüm. Çok faydalı oldu. Orada zaten zannediyorum, canlı yayınlanıyordu. O canlı yayın sırasında bir kişinin sorduğu soruya cevap verdim. Ben bir siyasetçiyim ve bu AK Parti'nin de hükümetin de bir üyesiyim. Şüphesiz Sayın Başbakanımızın yanında olmak, hükümetimizin yanında olmak, bu kelimeler kafi değil, her yönüyle bu hükümeti savunmak noktasındayım. Bunda bir ahlaki borç olarak görüyorum. Bu benim aynı zamanda görevim. Evet bazı konularda üslup farklılığımız olabilir. Bu üslup farklılıkları her konuda, her soruya karşı da kendini gösterebilir. Ben bir başkasının üslubunu kendime benimseyerek konuşmak durumda değilim. Başkaları beni örnek alır, benimserse ondan da mutluluk duyarım. Esasta ve özde ayrılmayız ama bazen kelimeleri seçerek kullanırız, bazen de bir siyasetçi olduğumuza göre mutlaka iyi netice almak peşinde oluruz.

Şimdi seçimlere gidiyoruz. Seçimlerde benim amacım bir oy daha fazla almaktır ve seçim kazanmaktır. Siyasetçi ütmekle meşgul olur kaybetmekle değil. Dolayısıyla o camianın binlerce, on binlerce samimi insanına benim gönül açmam lazım. Onlar bizim arkadaşlarımız. Bugüne kadar hizmetlerin içerisinde de birlikte olduk ama bugün öğrendiğimiz, arkasının da geleceğini duyduğumuz, bizzat müşahede ettiğim bu olaylar Sayın Başbakanımızın bu konuda ne kadar haklı olduğunu gösteriyor. Onu da itiraf etmeliyim ama bunu bilmeme rağmen ben aynı kelimeleri konuşuyor muyum, aynı şekilde bu kitleye herhangi bir söz söyler miyim onu bir kenara koymanız lazım."

-Başbakanlıktaki böcek soruşturması-

Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, çalışma ofisine ortam dinleme amaçlı böcek konulması olayıyla ilgili soruşturmaya ilişkin basında yer alan haberleri de değerlendirirken, şunları söyledi:

"Bugün polislikten zaten atılmış, zamanında Amerika'ya gönderilmiş, birisinin 'işte arandığı iddia edilen kişiydi, biz bir araya geldik. O kaçmadı, o Ankara'da bulunuyor' şeklinde bir mesajı var. Peki bu adam kim? Suç örgütüyle irtibatlı olduğu, dedektör temin ettiği, kredi kartı borçlarını suç örgütü üyelerine ödettiği, hakkındaki ithamlar. Suç örgütü üyesi tarafından kendisinde Kıbrıs'ta otel rezervasyonu yaptırdığı ve dolayısıyla suç örgütü mensuplarından menfaat sağladığı, yani Başbakanımızın konutuna böcek koyduğu iddiasıyla hakkında soruşturma yapılan bir kişiden bahsediyorum. Emre Uslu'nun çok sevdiği, birlikte olduğunu bahsettiği kişiyle ilgili. Bu suçlar kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca görevi kötüye kullanmak ve suç örgütüne yardım etmek iddiasıyla başlatılan soruşturma sonucunda, disiplin yönünden yetkisini ya da nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin ve dostluk nedeniyle kullanmak suçundan dolayı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunca meslekten çıkarma cezası verilmiş ve 6 Ocak 2014 tarihinde polis mesleğinden çıkarılmış."

-"508 gün rapor kullanmış"-

Arınç, söz konusu polis hakkında, 14 Mayıs 2013'te, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "adli yönden silahlı çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan" dava açıldığını ve bu davanın devam ettiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Demek ki meslekten çıkarılmış, ama bir yıl öncesinde de hakkında İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davası devam ediyor. Enteresan, son 2 yıl içerisinde 233 gün yurt içinde, 275 gün yurt dışı olmak üzere toplam 508 gün rapor kullanmış. Son 3 yıl içerisinde de 23 kez yurt dışına çıkmış. Bu ve arkadaşlarının geçmişte özel olarak mesleki bilgi ve görgüsünü artırmak amacıyla kurslar, eğitim içi seminer görmek amacıyla Amerika'ya gönderilenlerden ve birbirlerine bağlılık içerisinde bazı görevleri ifa ettiklerinden dolayı bu işleri yaptıkları da biliniyor. Ancak şunu söylememiz lazım:  Böyle bir insan şu kadar yurt dışına gidiyor, şunu yapıyor, bunu yapıyor da o adam diyelim ki, 4. sınıf emniyet müdürü, üçüncü sınıf emniyet müdürü, bunun başındakiler ne yapıyorlar, görmüyorlar mı, gördükleri halde ses mi çıkarmıyorlar, bilmiyorlar mı, bildikleri halde kullanıyorlar mı? Şimdi onu araştırmak zorundayız. Her kurumun başında olan insanların, elbette bir sorumlulukları olmalıdır. Bir emniyet mensubuysa Emniyet Genel Müdürüne kadar, bakana kadar elbette bir mesuliyetin olması da gerekir ama son dinlemelerden öğreniyoruz ki bunların varlıklarına belli zamanlarda iyi niyetle ve görevlerini yapıyor zannetmekle bazen göz yumulmuş veya yaptıkları çalışmalardan bihaber olunmuş. 17 Aralık'ın belki onlarca şer görünen tarafı var ama hayır görünen bir tarafı çok büyük. Her şeyin farkına varılmış durumda."

Başbakan Yardımcısı Arınç, Başbakan Erdoğan'ın Deniz Baykal ve bazı MHP'li isimlerle ilgili düzenlenen kaset komplolarının arkasında paralel yapı olduğuna ilişkin sözleri hatırlatılarak, bu konuda somut delil olup olmadığının sorulması üzerine, "Bilmiyorum. Bu konu görüşülmedi. Merak da etmedim. Sayın Başbakan hangi amaçla söyledi onu da doğrusu bilmiyorum" dedi.

-"Müzakereler askıya alınacak diye kim kimin gözünü korkutacak"

Cumhurbaşkanı Gül'ün internetle ilgili yasayı onaylamasının ardından Avrupa Parlamentosu üyesi bir milletvekilinin, Türkiye ile müzakerelerin daha önce hiç olmadığı kadar askıya alınmaya yakın olduğunu söylediğini öne sürerek, AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun konuyla ilgili bilgilendirme yapıp yapmadığının sorulması üzerine Arınç, şunları söyledi:

"Yani Türkiye'de yasama meclisinin yaptığı bir düzenlemeye Avrupa Parlamentosu'ndan bir milletvekili böyöle tehditte bulunacak, öyle mi. Böyle bir şeyi ne duyduk... duyarsak da bunun cevabını veririz. Yasama meclisinin yaptığı bir işlem hakkında, evet eleştirilerinizi söyleyebilirsiniz ama müzakereler askıya alınacak diye kim kimin gözünü korkutacak. Bugüne kadar internet yasasında değişiklik yoktu da fasılları mı açtınız üst üste? Sadece son 6 ay içerisinde iki tane fasılın açılması gündeme gelebildi. Dört senedir biz neyi bekliyoruz? O zaman internet yasasında bir değişiklik de yoktu."

Yaptıkları işlerin, Avrupa Birliği müktesebatına uygun olarak yapıldığını vurgulayan Arınç, 2011 yılında RTÜK Kanunu'nu değiştirirken Avrupa Birliği Medya Yönergesi'ndeki hükümleri aynen aldıklarını hatırlattı. Arınç, şöyle devam etti:

"Avrupa Birliği'nden de teşekkür aldık. Şimdi en son internet haber portallarıyla ilgili bir düzenleme yapıyoruz, yine Avrupa Birliği ölçütlerine uygun olarak. İnternette yaptığımız işler de bunlardır. Biz internete düşman olsaydık kategorik olarak, 34 milyon aboneye ulaşmazdı. Şu önemlidir; bir gerçek hayatta bir suç varsa o suçun failine ulaşırsınız ve onun hakkında bir yargılama yaparsınız ama internette de gerçek hayatta suç olan internette de suçtur. Peki onun failini nasıl bulacağız. Onun failini bulmak ve eğer suç işlemişse onun da hesabını görmektir, amacımız. Özel hayatın gizliliği gibi ve insanların özel hayatlarına saygı duyulması gibi kişilik haklarına saygı duyulması gibi konuları yine hakim kararına götüreceğiz ama öncelikle tedbir amaçlı bir iş yapacağız ve bunun içinde erişim sağlayıcılar birliğini kuruyoruz. O sayın üyenin bunlardan herhalde haberi yoktur."

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Brüksel'e bir ziyaret gerçekleştireceğini dile getiren Arınç, "O kişi de o gün orada hazır bulunursa sayın Bakana sorar, internetle ilgili ne yaptığımızı kendisine gayet güzel anlatır. Korkmasınlar, biz ev ödevimizi her gün yapıyoruz, Avrupa Birliği konusunda da istekliyiz, ortak üyeliği hedefliyoruz. Kendileri bize koydukları bu delegasyonlardan, bu engellemelerden bir an önce vazgeçerler, ümit ediyoruz."

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Bakanlar Kurulu Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement