Başbakan Erdoğan, "Milli İradeye Saygı" Mitinginde Konuştu (3)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kazlıçeşme Meydanı'nda iki saat yaptığı "Milli İradeye Saygı" mitingi sona erdi.

Taksim Meydanı'nın boşaltıldığını belirten Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Şu anda Gezi Parkı boşaltıldı. Taksim Meydanı boşaltıldı. ve bu millete teslim edildi. Şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Gezi Parkı'nın içini temizledi. Şimdi çiçeklendirmesini, yeşillendirmesini yapıyor. Gerçek çevreciler şu anda iş başında. Atatürk Anıtı'nın, ki Cumhuriyet Anıtı'dır adı aynı zamanda oranın da çevresindeki çiçeklendirmeler yapıldı. Çevreciler iş başında. Kim bu çevreci; Ak Parti iktidarı. Bunların çevrecilikle alalakası yok. Bunlar ağaçları kırıp dökenler, bunlar yeşili duman edenler, bunların dikili ağacı yoktur bu ülkede. Sevgili kardeşlerim, şu anda uyarıyorum; bakınız bugün yine çağrı yaptılar. Meydana gelin, dediler. Saat 16'da çağrı yaptılar. Aklı selime hitap ediyorum, ey benim sevgili vatandaşım, milletim lütfen bu oyuna gelmeyiniz. Ben sizin hizmetkarınız olduğunuzu her zaman söyledim. Efendi değilim. Hizmetkarım. İstanbul'daki hizmetlerimiz ortada. Doğruyu anlatmamız lazım. 180 kilometreden İstanbul'a su getiren bir Belediye Başkanı. ve iki yılda İstanbul'un hava kirliliğini ortadan kaldıran bir Belediye Başkanı. Biz iktidalle hareket ederiz. Ama hesabını gün gelir sandıkta sorarız. 27 Mayıs müdahalesini merhum Menderes'e özellikle bu aziz millete karşı yaptılar. Sevgili kardeşlerim bu aziz millet o müdahalecilerden hesabını sandıkta sordu. 28 Şubat'ı merhum Erbakan'dan önce millete karşı yaptılar. Bu millet sabretti. Sandıkta hesabını sordu. Bunlar biliyorsunuz Cumhuriyet mitinglerini, partimizi kapatma davalarını, danıştay saldırılarını, müdahale senaryolarını bize karşı AK Parti'ye karşı demokrasiye karşı hukuka, milli iradeye karşı tertip ettiler. Bu millet sabretti. 22 Temmuzda, 12 Haziran'da bunun hesabını sordu. Bu millet hukuka, demokrasiye, milli iradeye her zaman sahip çıktı."

"BABALAR GÜNÜNÜ KUTLADI"

Miting alanındakilerin babalar gününü kutlamasına teşekkür eden Başbakan Erdoğan da babalar gününü kutlayarak konuşmasına şöyle devam etti:

"Yazılı ve görsel medya, sosyal medya bunu da saptırmazsınız inşallah. Ama cibilliyeti beli bunların. Saptıranlar yine saptırır. Ama gerçek burada. Gerçek fotoğraf burada. Dost da, düşman da artık şunu anlasın. Türkiye sadece Taksim Meydanı'ndan, Kuğulu Park'tan, Alsancak'tan ibaret değildir. Türkiye Kasımpaşa'dır. Türkiye Fatih'dir. Türkiye Üsküdar'dır. 39 ilçemizin hepsini söylüyorum. Türkiye Keçiören, Altındağ, Mamak, Kayseri, Sivas, Samsun, Mersin Adana...'dır. Türkiye 81 vilayetinde 76 milyonun binlerce yıllardır bir ve beraber yaşadığı büyük bir ülkedir. Haziran seçimlerinde yüzde elli, inşallah 2014 Mart sandıkları siz patlatacaksınız siz. Kardeşlerim, Türkiye, tüm Ortadoğu'yu tek bir sancak altında bir ve beraber kılan Selçuklu'nun torunlarının ülkesidir. Türkiye 20 milyon kilometre kare üzerinde, 3 kıtada adaletle hükmetmiş Osmanlı cihan devletinin torunlarının ülkesidir. Hiç kimsenin oyunu bize sökmez. Hiçkimsenin tuzağı bize işlemez. Hiç kimsenin çirkin senaryosu bize dokunamaz. Türkiye uluslararası medya kuruluşlarının üzerinde operasyon yapabileceği bir ülke değildir. Utanmadan şunu söylüyorlar. Arap baharını gördük, şimdi Türkiye baharına hazır olun diyorlar. Dışarıda bazı kendi bilmezler. İçeride de bazı kendilerini bilmezler. Be hey gafil, be hey cahil, Türkiye'de, Türk Baharı 3 Kasım 2002'de oldu. Ama bunlar onun farkında değil. Çünkü bunlar, gözü var görmez. Kulağı var duymaz... Türkiye sosyal medya üzerinde ameliyat yapılabilecek bir ülke değildir. Türkiye, Türkiye'yi tanımaktan aciz, parlamentoların kararları ile mahkum edilebilecek bir ülke hiç değildir. Avrupa Birliği Parlamentosu, bizim hakkımızda karar almış. Haddini bil ya. Sen Türkiye ile ilgili karar almaya yetkili misin ya? Daha ilk günden ne dedim. Sizin aldığınız kararı tanımıyorum, dedim. Aldıkları kararı kendilerine iade ettim. Türkiye şu anda Avrupa Birliği üyesi değil. Müzakereci. Eğer siz samimiyseniz, dürüstseniz diyorum ki, Yunanistan'da, bu kadar eylemler oldu. Yakıldı yıkıldı. İnsanlar öldürüldü. Kalktınız yüz milyarlarca Euro onlara yardım ettiniz. Dürüst olun dürüst. Basın ahlakı diye bir şey var. Namuslu olun namuslu. Bu gerçekleri yazın. Biz bu yolda dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz. Tabii bunlar, bugüne kadar güdülen iktidarlara alışmıştı. Güdüyorlardı. İstedikleri gibi hükümet kuruyorlardı bu ülkede. İstediklerini indiriyorlardı, istediklerini getiriyorlardı Türkiye'de de işte bazı medya kuruluşları aynı oyunun içindeler. Aynı numarayı yapıyorlar. Ama hepsi Turnusol kağıdı gibi ortaya çıktı. Faiz lobisi çok iyi ortaya çıktı. Taksim Meydanı'na 30 bin kumanyayı kimlerin gönderdiğini gayet iyi biliyoruz. Kendi otellerinde, terörle işbirliği yapanları, yatırıp kaldıranları da çok iyi biliyoruz. Bunların hesabı sorulmayacak mı? Eğer bu hesabı sormazsak o zaman bu millet bizden hesap sorar."

"ÇIK YAYLALARDA ÇADIRINI KUR"

Başbakan Erdoğan, "Bu Avrupa parlamentosu Gazze'de, Suriye'de olup bitenleri görmez. Sürekli olarak Türkiye üzerinde. 10 yıl önce bir iken bugün, üç olan Türkiye. Birilerini kıskandırıyor, tahrik ediyor. Yaşı 20,25 arasında olan gençlik, Gezi Parkı'nda olan gençler, samimi olanlar vardı. Şu anda hepsi çekildiler. Hani ben dedim ya üç, beş çapulcu diye rahatsız olanlar oldu. Olsunlar. Yarası olan gocunur. Türk Dil Kurumu'nun tanımını yaptım onlara" dedi.

Taksim'de, Ankara'da yapılan eylemlerden dolayı esnafın, turizm sektörünün zarar gördüğünü söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle konuştu:

"Türkiye'ye sesleniyorum: Atatürk Kültür Merkezi bir kamu kuruluşudur. işgal edildi. İllegal ve legal zannedilen örgütler tarafından. Oraya bazı paçavralar asıldı. Teröristlerin resimleri vardı orada. bunun yanında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına da hakaretler vardı. O park, bu işgal güçlerinin, samimi olan gençlerin de değildir. Bütün İstanbullularındır. Dolayısıyla biz çadırlarımızı kurduk. Kuramazsın kardeşim. Çadır kuracak yer de bellidir. Yaylalar çok. Çık yaylalarda çadırını kur. Ben istediğim yerde çadır kurarım. Orası senin mülkün değil. Dünyanın hiç bir yerinde bunu göremezsiniz. Efendim bir tane olurmuş, bir tanesi olsun da. Diğerleri de işte oradan mesajını versin. Bunların derdi mesaj falan değil. Dert başka. Ne diyor bir tanesi sözüm ona sanatçı. Sanatçı, terör estiren olamaz. Teröre yataklık yapanı ben sanatçı olarak tanımıyorum. Ne diyor. Mesele Gezi Parkı mı? Hala anlamadın mı, diyor. CHP milletvekili de çıkıyor o ne diyor. Mesele gezi parkı değil. Bu iktidarı devirmek. Bu iktidarı devirmek istiyorsan bunun da yolu belli. Nedir seçimdir. 2015'te seçimler var. Gücünü ortaya koyarsın indirebiliyorsan indirirsin. 2014'te yerel seçim var. Yerel seçimde de gücünü görürüz. Orada da bunu görelim. Dürüst, samimi olun. Bu ülkede örgütleme özgürlüğünün önünü, parti kurmanın yolunu biz açtık."

"GAZETECİ İSTEDİĞİNİ YAZAMIYORDU"

Başbakan Erdoğan, "Bütün yasal düzenlemelere rağmen, gazeteci istediğini yazamıyordu. Köşe yazarı istediği gibi kalem oynatamıyordu. Belli meseleler korkudan dile getirilemiyordu. Bunun önünü biz açtık. Çetelerle mücadele ettik. Sanatın ve sanatçının üzerindeki baskıyı biz kaldırdık. 10 buçuk yıl önce polisin bu kadar sağ duyulu olduğunu hiç gördünüz mü? Mümkün değil" dedi.

"AKŞAM KURŞUN İLE ATIŞ YAPTILAR"

Başbakan Erdoğan akşam yapılan eylemde silah kullanıldığını belirterek, "Denizden haber geliyor. 130 gırgır motoru, 70'e yakın tenezzüh motoru, 850 balıkçı motoru bulunuyor. Sloganları da şu: Gezi'de değil. denizde yanındayız diyorlar. Biz de bugüne kadar hep yanlarında olduk. Bundan sonra da yanlarında olacağız" diye konuştu.

Müdahalelere de değinen Başbakan Erdoğan, "Şu anda 3 kişi tedavi görüyor. Bunlardan bir tanesi benim komiserim. Akşam ona kurşun ile atış yaptılar. ve midesinden yaraladılar. Bir diğeri de ayağından yaralandı. Bir sivil vatandaş da biber gazı sebebiyle gözünde rahatsızlık var. Durumu ciddi değil. Diğerlerinin hepsi ayakta müdahale ile evlerine gitti" dedi.

Miting alanında, "Gezi Parkı'nı kazanamadılar. Sokakta içemeyecekler. Doğruyu bulmak için yine bize gelecekler. Kanal İstanbul'da çay içmeye bekleriz Elizabeth. Kemal yalandaroğlu iktidara geldiği zaman kesin aylardan nisandır. ya 1'i ya da 203'ü" şeklindeki dövizler dikkat çekti. - İstanbul/ Zeytinburnu