Erdoğan: Osmanlı Devleti'ni Kadavraya Çevirdiler

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congressium'da, "Yörük Türkmenleri Cumhurbaşkanını Seçiyor" programında konuştu.

Konuşmasında birlik ve beraberlik çağrısında bulunan Erdoğan, Yörük Türkmenlerine Osmanlı Devleti örneğini vererek "100 yıl önce Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Cihan Devleti’ni bir kadavraya çevirdiler. Canlı olarak parçalayamayacakları imparatorluğu kadavra haline getirdiler, ancak cesedini parçalayabildiler" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

Bölgemizde çok üzücü gelişmeler yaşanıyor. Irak'ta Suriye'de Filistin'de Ukrayna'da kardeşlerimiz öldürülüyor. İki tarafın çatışmasında arada kalıyorlar. Bölgemizdeki tüm olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye huzurunu güvenliğini muhafaza ediyor.

"MUSTAFA KEMAL DUALARLA GİRMİŞTİ"

Türkiye kardeş kavgalarında taraf olmuyor. Her zaman hakkın adaletin safında yerini alıyor. Fatih Sultan Mehmet hangi hissiyatla İstanbul'u fethettiyse aynı heyecanla çalışıyor mücadele ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal ilk meclisin kapısından dualarla girmişti. Ulus Hacı Bayram Veli... Şu anda biz de aynı dualarla aynı hissiyatla yolumuza devam ediyoruz.

"KİMİ ZAMAN GÖK BAYRAK, KİMİ ZAMAN AL BAYRAK"

Anadolu bozkırlarında dimdik ayakta kalan Türkmenlerle Irak, Suriye ve Ürdün'deki Türkmenler aynı ulu çınarın dallarından başka bir şey değildir. Bu millet 1071'den beri farklı coğrafyalarda da olsa barış ve adalet davasının peşindedir. Kimi zaman gökbayrak kimi zaman al bayrağın altında 1000 yıldır kesintisiz yürümüştür.

"OSMANLI'YI KADAVRAYA ÇEVİRİP PARÇALADILAR"

Yüz yıl önce birinci dünya savaşı başladığında, askerlerimiz Kuzey Afrika’dan Balkanlar’dan çekilirken, biz sırtından hançerleyen değil, 'bizi bırakıp nereye gidiyorsun diye hitap edilen ey Türk' olduk. 100 yıl önce Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Cihan Devleti’ni bir kadavraya çevirdiler. Canlı olarak parçalayamayacakları imparatorluğu kadavra haline getirdiler, ancak cesedini parçalayabildiler.

"KİMSESİZLERİN KİMİ OLAN TÜRKİYE VAR"

Bu millet İslam coğrafyasının darmadağın olduğu bir dönemde Batıdan gelen Haçlı seferlerine göğsünü siper etmiştir. Selahaddinin sancağı altında Kudüs'ün kapılarını açan bir millettir. Türkiye cumhuriyeti devleti tüm mazlumların sesi olmuştur, hamisi olmuştur. Artık kimsesizlerin kimi olan bir Türkiye var. Türkiye demek umut demektir. Türkiye demek barış demektir, adalet demektir.

Bahçeli üç buçuk yıl başbakan yardımcılığı yaptı, kaç tane Türk cumhuriyetini ziyaret etti, Balkanlara kaç ülkeye ulaştı. Bunun cevabını versin ya. Benim Türkmen kardeşlerimle ne denli haşir neşir oldu. Büyük millet olmanın getirdiği sorumluluğu taşıyoruz.

"SESİMİZİ YÜKSELTİNCE HEDEF ALINDIK"

Gazze'de 7 Temmuz'da İsrail'in soykırım girişimi başladığında vicdanımız ve öfkemizle Gazze'nin yanında durduk. Filistin'in, Gazze'nin yanında durmak Türkiye için bir sorumluluktur. Çanakkale savaşlarında bizim yanımızda o Filistinli kardeşlerimiz nasıl durduysa bugün biz de onların yanında aynı şekilde durmak zorundayız.

Biz Gazze için sesimizi yükseltince içerden ve dışardan hedef yapıldık. Gazze'yi bırak Türkmenlerle ilgilen dediler. Bizim için mazlumun dini, derisi, rengi, ırkı önemli değildir. Biz Gazze'den çok daha fazla Türkmenlerle ilgilenen bir hükümetiz. Suriyelilere kucak açtığımızdan fazlasıyla yurt dışındaki Türkmenlerle ilgilenen ama bunları usulünce yapan bir hükümetiz. Muhalefet bunu anlamadı anlamak istemedi.

"HAKKI SÖYLEMEK ER KİŞİNİN İŞİDİR"

Bizim yaptıklarımızın anlatılabilecek olanı vardır anlatılamacak olanı vardır. Bunu Bahçeli de Kılıçdaroğlu denen adam da biliyor. Ama hakkı söylemek er kişini işidir, her kişinin değil.

Muhalefetin açıklamaları Irak'taki kardeşlerimizin hayatını tehlikeye atıyor. Bunu Türkmen temsilcisi kardeşlerimiz de ifade ettiler. Ancak muhalefet son derece sorumsuz şekilde Türkmenlerin hayatı üzerinden istismar yapmaya devam ediyor.

"BİZİ IŞİD HAKKINDA KONUŞMAMAKLA İTHAM EDİYORLAR"

Monşer adaylarının açıklamaları tam anlamıyla bir faciadır. CHP genel müdür her gittiği yerde IŞİD hakkında konuşmamakla itham ediyor. Bunu Musul'da alıkonulan 49 vatandaşın hayatını tehlikeye atmak için yapıyorlar. İşte çapları bu kadar. Dış politikadan anladıkları işte bu kadar. Biz Suriye'deki bayır bucak Türkmenlerine iki tır yardım ulaştırıyoruz. Adana'da paralel yapının zihniyetinde bir savcı ve emniyet içindeki bazı polisler ve jandarmalar bu tırların önünü kesiyorlar. Bizim MİT elemanlarını tartaklıyorlar. Bu insani yardımlar bayır bucak Türkmenlerine gidiyordu. Önünü kestiler.

"İHANET ÇETESİNİN UÇAKLARI"

Dünyaya da bunu Türkiye teröre destek oluyor diye yaygara yaptılar. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu gibi siyasetçiler sayesinde. Pensilvanya İhanet Çetesi'nin bunlar uşaklarıdır uşakları.

Ya hani siz Türkmenlerin yanındaydınız. Dil başka söylüyor, ama el başka işler çeviriyor. Bunun da hesabını soruyoruz. Büyük Türkiye'nin düşmanı ihanet şebekelerinin inlerine girdik ve giriyoruz. Muhalefetin sorumsuz tavrına rağmen Türkmen kardeşlerimiz için yardımlarımızı kesintisiz sürdürüyoruz.

"BATMIŞSIN, BİTMİŞSİN"

Gidin bugün Kırım’a, Kırım tatarlarına konut cami okul yapan biziz. Tarihi eserlerimizi renöve restore eden biziz. Sen neredeydin Bahçeli ya. Bir kere de uğradın mı Kırım Tatarlarına? Yardım elini uzattın mı? Batmıştın, bitmiştin, Türkiye’yi de batırmıştınız ya. Ama biz bunu yaptık, hala da devam ediyoruz. AFAD’a Kızılay’a önemli görevler verdik. STK’larımızı bu alana yönlendirdik.

Bugün Balkanlara gidin, ecdadımızdan kalan ne kadar eser varsa bunları ihya eden biziz. Gidin Kosova’ya Fatih Sultan Mehmet Camii’nin restore edildiğini görürsünüz.

Göktürk anıtlarına bizzat gittik. 42 kilometre yolu yaptık. Orayı ihya ettik. Daha sonra kendi milletvekili de açılışına gitti. Ben o zaman Türkmenistan’dan geri dönmek zorunda kaldım. Ama arkadaşlarım gittiler. Şimdi Moğolistan’da yine anıtlarımızı bulduk. Onun da şu an yolları yapılıyor. Bize kimse soydaşlarına sahip çıkmayan diyemez. Sahip çıktık çıkıyoruz.