CHP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Politika

CHP TBMM Grup Toplantısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yargıtay ve Danıştay'a yönelik yasal düzenlemeye ilişkin, "Niçin Yargıtay, Danıştay üyeleri görevden alınıyor?

12.07.2016 16:04
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yargıtay ve Danıştay'a yönelik yasal düzenlemeye ilişkin, "Niçin Yargıtay, Danıştay üyeleri görevden alınıyor? Yerine başkaları atanacak. Çünkü yargıyı yürütme organının emrine almak istiyorlar." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasına Ramazan Bayramı'nı kutlayarak başlayan Kılıçdaroğlu, bayramda Ordu'nun Perşembe ve Fatsa ilçelerinde yaşanan sel nedeniyle de vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulundu.

Kürsüye yakasında Srebrenitsa'da yaşanan acıları sembolize eden çiçek ile çıkan Kılıçdaroğlu, Srebrenitsa katliamında hayatını kaybedenleri andı.

Kılıçdaroğlu, Aerobik Cimnastik Dünya Şampiyonası'nda altın madalya kazanan 15 yaşındaki Ayşe Begüm Onbaşı'yı da kutladı.

Yargının adalet dağıttığı için herkese eşit mesafede olmasının önemine değinen ve yargının siyasallaşmasının neden olacağı olumsuzluklara işaret eden Kılıçdaroğlu, adaletin evrensel kuralları olduğunu ve demokrasiyi savunun herkesin bu evrensel kurallara uyması gerektiğini vurguladı.

Türkiye'de yargı sorunu olduğuna ve bu sorunun çözülmesi gerektiğine değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Sorunun çözümünde önce anayasadan mı başlamak lazım? Evet, önce anayasadan başlamak lazım. Peki, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı üzerine bir anayasal düzenleme parlamentoya geldiğinde, CHP buna destek verecek mi? Kesinlikle evet diyecek.

Daha düne kadar 'anayasa, anayasa, anayasa' diyenler bizim bu teklifimize kulaklarını tıkadılar. Niçin? Parlamentoya bir yasa getirdiler. Yargıtayın ve Danıştayın üyeleri görevden alınıyor. Ne demektir bu biliyor musunuz? Bir alt hukuk normuyla bir üst hukuk normunu değiştiriyorsunuz veya işlemez hale getiriyorsunuz. Yani bir kanunla anayasanın hükümlerini işlemez hale getiriyorsunuz. Anayasanın bazı maddelerini bir süreliğine askıya alıyorsunuz. Bu kabul edilemez. Bu asla doğru değil. Buna karşı hepimizin ortak çaba harcaması lazım. Amaç ne? Niçin Yargıtay, Danıştay üyeleri görevden alınıyor? Yerine başkaları atanacak. Çünkü yargıyı yürütme organının emrine almak istiyorlar.Talimat alacak bir yerden yargı. O talimata göre karar verecek."

- "Anayasa Mahkemesi başkanına mektup yazdım"

Yargıdaki yeni düzenlemenin Türkiye için bir felaket olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, düzenlemenin TBMM Genel Kurulundan apar topar geçirildiğini iddia etti.

CHP olarak kanunun yok hükmünde sayılması için Resmi Gazete'de yayımlanmadan Anayasa Mahkemesine başvurduklarını anımsatan Kılıçdaroğlu, yüksek mahkemenin iki üyesinin dışındaki üyelerinin, "Resmi Gazete'de yayımlanmadan biz buna bakmayacağız" şeklinde görüş ortaya koyduklarını aktardı.

Kılıçdaroğlu, "Siz bir yasayla anayasanın yargı ile ilgili hükümlerini askıya alıyorsanız, yarın dönem değişir, gün olur harman olur, bir başka iktidar gelir der ki 'Ben de Anayasa Mahkemesi üyelerini görevden alıyorum. Başkan hariç, üyelerinin tamamının görevine kanunla son veriyorum'. Yapar mı? Yapar. Bir şeyin yol olması kötüdür." diye konuştu.

Yasanın Ramazan Bayramı tatili içinde Resmi Gazete'de yayımlanması ve Anayasa Mahkemesinin toplanamaması ihtimaline karşı Yüksek Mahkemenin başkanına bir mektup yazdığını aktaran Kılıçdaroğlu, mektupta yasayla ilgili CHP'nin görüşlerini ilettiğini bildirdi.

Mektupta, belirttiği olumsuzlukların CHP'nin görüşleri olduğunu, ancak asıl kararın Anayasa Mahkemesi tarafından verileceğini, bayram tatili içinde yasanın yayımlanması halinde ivedilikle görüşülmesi gerektiğini vurguladığını belirten Kılıçdaroğlu, bu konuda CHP'nin sorumluluğunun ötesinde asıl sorumluluğun Anayasa Mahkemesinde olduğunu ifade ettiğini kaydetti.

-"Bu iş çay toplama işine benzemiyor"

Kılıçdaroğlu, şu görüşlere yer verdi:

"Şu ana kadar yasa henüz Cumhurbaşkanı'na gitmiş değil. Dolayısıyla bu acele nedendir, bu beklenti nedendir? Gelen bilgiler iç açıcı değil. Saraydan hakimleri davet ediyorlar. Bazen gece sabaha karşı üçte, bazen ikide bazen onbirde. Orada hakimlere soru soruyorlar. Elde etmeye çalışıyorlar. Vicdanı olan hakimlere sesleniyorum; bir diktatör bozuntusunun tutsağı olursanız tarih sizi affetmez. Bu iş çay toplama işine benzemiyor. Bu Türkiye'nin demokrasisi, geleceği, kazanımları ile ilgili bir sorun. Bu kadar köklü ve tarihi bir sorumluluğu var Anayasa Mahkemesi üyelerinin. Kararlarına katılırız veya katılmayız elbetteki saygı duyacağız. Ama hiç kimse şunu unutmamalıdır; Türkiye'de demokrasiyi kolay kazanmadık, bu kadar kolay kaybetmemeliyiz. Eğer bir alt hukuk normuyla, kanunla anayasa maddeleri işlemez hale getiriyorsan ve buna Anayasa Mahkemesi 'Evet' diyorsa, bu tarihi sorumluluğun altından kalkamaz."

Kanuna karşı hile denilen bir durum olduğunu, bunun kanunun izin vermediği bir durumun "arkadan dolanarak gerçekleştirmek" anlamına geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, burada da kanuna karşı hile yapılmak istendiğini iddia etti.

Kılıçdaroğlu, "Deniyor ki 'Nasıl olsa bu kanun çıktıktan sonra geriye yürümez. Biz gereğini yaparız. Bu mesele de bitmiş olur'. Hiçbir hukuk adamı, hiçbir devlet adamı kanuna karşı hile göz yumamaz, yummamalıdır. 'Nasıl olursa geriye çalışmaz, atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra mesele yoktur', siyasiler bu pencereden bakabilirler ama bir yargıcın, dürüst bir yargıcın, hukuk eğitimi almış bir yargıcın bu pencereden olaya bakması, hele hele demokrasiye bu pencereden bakması asla doğru değildir." diye konuştu.

"Aynı çukurun içine düşerse lekeyi kimse ayıklayamaz"

Yargının içinde sorunlar olabileceğini, gerekli saygınlıkta davranmayan yargıçlar bulunabileceğini ama sorunun siyaset tarafından değil, yargının kendi içinde sorulması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, bunun aksi yaklaşımların tehlikeli olduğunu savundu. Kılıçdaroğlu, "Yargı kendi güvenliğini, kendi güvencesini, kendi saygınlığını siyasetin bütün ayak oyunlarına rağmen korumak zorundadır. Aynı çukurun içine düşmemelidir. Aynı çukurun içine düşerse lekeyi kimse ayıklayamaz." ifadesini kullandı.

Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği kaza

Kılıçdaroğlu, BBP Eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği kaza ve sonrasında yaşananlara değindi. Kılıçdaroğlu, kazadan sonra 132 şüpheli hakkında, ihmal, kasten öldürme, suç delillerini yok etme ve değiştirme gibi iddialarla dava açıldığını bildirdi. Davalar sonunda takipsizlik verildiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Kaza olduğunda, arama kurtarma ekipleri kazanın 115 kilometre ötesinde bir yerde arama yapıyorlar. Aklın mantığın alacağı bir şey değil. Başka? Dönemin Kayseri Valisi açıklama yapıyor, 'Muhsin Yazıcıoğlu hayatta' diyor. 15.03'te helikopter düşüyor. İki kişi yaralı. Muhsin Yazıcıoğlu'nun ayakları kırık. 50, 60 metre sürükleniyor ve iki saat beklediği söyleniyor. Ondan sonra hayatını kaybediyor." dedi.

Enkaz üzerinde helikopterin beyni denilen kısmın olmadığına da belirten Kılıçdaroğlu, kaza ile ilgili Devlet Denetleme Kurulunun raporunda "Ağır bir kamu hizmet kusuru ortaya çıkmıştır" değerlendirmesinin bulunduğuna işaret etti.

Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Eğer yargının incelediği bir olayda vatandaşın kafasında kocaman bir soru işareti bırakılıyorsa orada yargı yoktur. Yargının önemi budur; hiç kimsenin kafasında soru işareti bırakmayacak. Herkesin vicdanı 'Evet bu doğrudur' diyecek. Rıza Sarraf'ın ABD'de verdiği yanlış hatırlamıyorsam 50 milyon dolarlık bir kefalet vardı. Ben de merak ediyorum; yargıç bunu hangi gerekçeye dayandırarak reddedecek diye. Dört gerekçe söyledi, dördü de kapı gibi gerekçe. Hiç kimse de çıkıp 'Bu gerekçeler yanlıştır' demiyor. Yargı üzerinde oynanan oyun konusunda siyasetçilerden çok yargıçların dikkat etmesi lazım. ve sadece Türkiye'nin bugününü değil, geleceğini ilgilendiren bir konudur bu. O nedenle bütün yargıçları dikkatli olmaya çağırmak CHP'nin tarihi sorumluluğu içindedir."

-"Kim Türkiye'yi terör bataklığına sapladı?"

Konuşmasında terör olaylarına da değinen Kılıçdaroğlu, 7 Haziran'dan bu yana çok sayıda sivilin çeşitli terör olayları nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bu işin sorumlusu kim? Kim Türkiye'yi terör bataklığına sapladı? Ben bu soruyu sormak zorundayım. Ben bu soruyu sormazsam insani olarak da görevimi yapmamış olurum. Hangi gerekçe ile bu çocuklarımız hayatlarını kaybediyorlar, hangi gerekçe ile Türkiye bir terör batağının için saplandı? Bu işin sorumlusu kim? 2002'de sıfır terörle devraldılar. Ne oldu da birden bire Türkiye bu hale geldi? Kayseri'deki Adem mi bu işin sorumlusu? Maraş'taki Şehmuz mu, Konya'daki Muhammet mi, Trabzon'daki Temel mi? Esnaf mı bu işin sorumlusu, bakkal mı, manav mı, sanayici mi, berber mi, berber çırağı mı? Kim bu işin sorumlusu? Çıkıp da bana bu sorunun cevabını birilerinin vermesi lazım. Ben biliyorum. Dünyanın her tarafında bu işin sorumlusu iktidardır, hükümet edenlerdir. Vatandaş oy verdi, 'Derdimizi çöz' diye. Terörü bırakın önlemeyi, teröre yardım ve yataklık yaptılar. Terörü azdırdılar. Binlerce kişi hayatını kaybediyorsa bunu bizim sormamız lazım. Bu soruyu Binali Bey'e tekrar soruyorum. Binali Bey; sana eskiden milyon ali diyordum, şimdi Binali diyelim, bu işin sorumlusu kim Binali Bey? Başbakanlık koltuğunda oturuyorsun. Havuzun başında değilsin şimdi, devletin başındasın. Devletin hazinesinin, istihbaratın, emniyetin başındasın, kim bu işin sorumlusu?"

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika CHP TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement