Hakkari'de, Akademisyen Bildirisine İmza Atan Okutmana Gözaltı

Hakkari Üniversitesine bağlı yabancı Diller Yüksek okulunda okutman olarak görev yapan Ümran Roda Suvağcı, 'Barış için Akademisyenler inisiyatifi' tarafından yayınlanan bildiriye imza attığı gerekçesiyle, savcılığın hakkında açmış olduğu soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Suvağcı, savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

ÜNİVERSİTEDE GÖZALTINA ALINDI

Hakkari Ünivesitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu'nda okutman olarak görev yapan Ümran Roda Suvağcı, Hakkari Cumhuriyet savcılığının talimatıyla bugün üniversitede gözaltına alındı.

SERBEST BIRAKILDI

Sağlık kontrolü için Hakkari Devlet Hastanesi'ne götürülen Suvağcı, daha sonra adliye binasına getirildi. Burada savcılıkta ifadesi alınan Suvağcı serbest bırakıldı.

EĞİTİM SEN: SAVAŞA KARŞI OLANLAR KORKMAYACAK

Ümran Roda Suvağcı, çıkışta gözaltına alınması ile ilglii gazetecilere konuşmak istemezken, adliyeye gelen Eğitim-Sen Hakkari Şube Başkanı Süleyman Aşkan ise Suvağcı'nın bildireye imza attığı için gözaltına alındığını söyledi. Aşkan şöyle dedi:

"Türkiye genelinde sayıları 2 bine yaklaşan akdemisyenler savaşa karşı barış için' bildiri metnine imza attıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. Tabii savaşı biz de istemiyoruz. Üyemiz olan Ümran Roda Suvağcı da savaş istemediği için herhalde bildiri metnine imza atmış. Savaşı istemeyenlerin sayısı Türkiye'de giderek artacak. Zaten bizim de dileğimiz bu. Üyemiz gözaltana alındı. Şu an savcılık tarafından serbest bırakıldı. Tabi bu dava ilerde de devam edecek. Şu an herhalde Türkiye'nin her yerinde imza atanlar gözalatına alınıyor. Savaşa karşı olanlar korkmayacak."

DÜZCE'DE BİR AKADEMİSYEN HAKKINDA YAKALAMA KARARI

Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi' bildirisine imza atmasından sonra hakkında soruşturma başlattığı Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Latife Akyüz için, adresinde bulunamaması üzerine yakalama kararı çıkarıldı. Düzce Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre tarafından yapılan yazılı açıklamada, 1128 akademisyenin PKK terör örgütünün propagandasını yapacak nitelikte bir bildiri yayınladığına ilişkin görsel ve yazılı medyada yer alan haberler üzerine soruşturma başlatıldığı hatırlatıldı.

Açıklamada şöyle denildi:

"Soruşturma kapsamında bildiriye imza atan 1128 akademisyen içerisinde yer alan, Düzce Üniversitesi'nde görevli Doç. Dr. L.A. hakkında, 'terör örgütlerinin cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri veya açıklamalarını yayınlamak', 'terör örgütü propagandası yapmak', 'halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimin aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek', 'Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama' suçlarından 14 Ocak 2016 tarihinde hakkında gözaltı kararı verildiği, şüphelinin adresinde bulunamaması nedeniyle yakalama kararı çıkartıldığı, soruşturmanın derdest olduğu, safahatı ve sonucu hakkında kamuoyuna ayrıca bilgi verileceği hususu, kamuoyuna saygıyla duyurulur."

GİRESUN'DA BİR DOÇENT GÖREVİNDEN UZAKLAŞTIRILDI

Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Dilek Özhan Koçak, 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi' tarafından yayınlanan bildiriye imza attığı gerekçesiyle görevinden uzaklaştırıldı.

Giresun Üniversitesi Rektörlüğü'nce Doç. Dr. Dilek Özhan Koçak'ın ismi verilmeden yapılan yazılı açıklamada, hakkında soruşturma başlatıldığı belirtilerek, şöyle denildi:

"PKK terör örgütüne karşı yürütülen operasyonları 'katliam' olarak nitelendiren ve teröre destek amaçlı yayınlanan bildiri kapsamında üniversitemizce ivedilikle soruşturma başlatılmış ve Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 26'ncı Maddesi uyarınca görevden uzaklaştırılma kararı alınmıştır."

DİYARBAKIR VE MARDİN CUMHURİYET BAŞSAVCILIKLARI DA SORUŞTURMA BAŞLATTI

Diyarbakır ve Mardin Cumhuriyet Başsavcılıkları, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" bildirisinde imzası yer alan akademisyenler hakkında soruşturma başlattı.

Alınan bilgiye göre, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" bildirisini ihbar kabul ederek, imzası bulunan Dicle Üniversitesinde görevli akademisyenler hakkında soruşturma açtı.

Soruşturmanın, Türk Ceza Kanunu'nun "Terör örgütü propagandası yapmak", "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme veya aşağılama" ve "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını alenen aşağılamak" suçları kapsamında başlatıldığı kaydedildi.

Mardin Cumhuriyet Başsavcılığının da aynı bildiride imzası yer alan Mardin Artuklu Üniversitesinde (MAÜ) görevli akademisyenler hakkında soruşturma başlattığı öğrenildi.

KOCAELİ

"Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi"nin yayımladığı bildiride imzaları bulunduğu gerekçesiyle Kocaeli Üniversitesinde (KOÜ) görevli 19 akademisyen hakkında soruşturma başlatıldı.

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı, bildiriyi ihbar kabul ederek, imzaları bulunduğu belirlenen 19 akademisyen hakkında soruşturma açtı.

Söz konusu kişiler arasında profesörler ve doçentlerin olduğu öğrenildi.

YALOVA

Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin bildirisine imza atan Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi araştırma görevlisi 3 kişi hakkında inceleme başlatıldı.

89 üniversitedeki 1128 akademisyenin imzası ile yayınlanan 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi' bildirisine Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde görev yapan Araştırma Görevlisi Hande Gülen, Selda Altınok ve Dr. Onur Yıldız da imza attı. Bunun üzerine Yalova Üniversitesi bu 3 araştırma görevlisi hakkında inceleme başlattı. Konuyla ilgili bilgi veren Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Eruslu, "Üniversitemizde görevli 3 araştırma görevlisi ile ilgili olarak biz de inceleme başlattık. Bu 3 isimle ilgili olarak savcılık soruşturma başlatır ve suç duyurusunda bulunursa akabinde biz de kendi bünyemizde soruşturma açacağız. Ama şu an için olay sadece inceleme boyutunda" dedi.

TUNCELİ

Tunceli Üniversitesi'nde görevli 7 akademisyen hakkında, 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin yayımladığı bildiri dolayısıyla idari soruşturma başlatıldı.

Edinilen bilgiye göre, öğretim elemanları tarafından imzalanan bildiri ile devlet tarafından sürdürülmekte olan teröre karşı mücadelenin katliam ve kıyım olarak nitelendirilmesi nedeniyle üniversite kadrosunda bulunan 7 akademisyen hakkında idari soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

Tunceli Üniversitesi'nde akademisyenlerle ilgili soruşturma komisyonu kurulduğu, soruşturmanın tamamlanmasının ardından bilgilerin kamuoyu ile paylaşılacağı öğrenildi.

ELAZIĞ

Elazığ Fırat Üniversitesi Rektörlüğü, 'Barış İçin Akademisyenler İnsiyatifi'nin yayınladığı bildiriyi ihanet belgesi olarak nitelendirdi.

Terör örgütüne yönelik operasyonlar ile sokağa çıkma yasaklarına ilişkin bildiri yayınlayan 89 üniversiteden bin 128 akademisyenin, 'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı bildirisi, rektörlük tarafından yapılan yazılı açıklama ile kınandı. Rektörlük'ten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Son günlerde Doğu ve Güneydoğu vilayetlerimizde, eli ve kafası kanlı terör örgütüyle mücadele kapsamında gerçekleşmekte olan, bölge halkını korumaya yönelik operasyonlarla ilgili, kendisini aydın ve akademisyen olarak tanımlayan bazı kişilerin, güvenlik güçlerimize karşı başlattıkları iftira ve karalama kampanyasını esefle izlemekteyiz. 30 yılı aşkın bir süredir, milletimizin başına musallat olmuş, sahibi belli olmayan ve çocuk, yaşlı, masum ayırt etmeden katleden bu vahşi örgütle, yaşamlarını vatanı ve milleti adına hiçe sayarak kahramanca mücadele eden güvenlik güçlerimizi, işkence, kötü muamele, kasıtlı ve planlı kıyım yapmakla suçlayan bu kişilerin, insan olan herkeste bulunması gereken doğruyla yanlışı ayırt etme yeteneğini kaybetmiş olduklarını düşünmekteyiz. Terör örgütünün değil de devletin vatandaşlarına şiddet uyguladığını iddia edecek kadar cehalet içinde olan bu kişiler; yaşamları boyunca kendi vatanlarına karşı düşmanca tutum içinde olmayı bir marifet ve vatan düşmanlarını sevindirmeyi bir mutluluk vesilesi saymaktalar. Söz konusu güruh, devletin kendi vatandaşlarını açlık ve susuzluğa mahkum ettiğini iddia ederken, bölgedeki mevcut halin tek sorumlusu olan bu taşeron örgütten hiç bahsetmeyerek terör örgütü ve onun sahiplerine karşı duydukları sempatiyi de ortaya koymaktadırlar. Bu ihanet belgesine imza atan şahıslar bilmelidir ki vatan ve millet söz konusu olduğunda milletin her ferdi, canı dahil olmak üzere, binlerce yıldır nasıl fedakarlıkta bulunmaktan çekinmediyse bundan sonra da üzerine düşeni tereddüt etmeden yapacaktır."