Hükümet Programı TBMM'de - Son Dakika
Politika

Hükümet Programı TBMM'de

Hükümet Programı TBMM\'de

HDP Grup Başkanvekili Buldan "Hükümet programının Türkiye'nin temel sorunlarına kalıcı ve köklü çözümler üretmediği açıkça görülmektedir." dedi.

04.09.2014 16:17  Güncelleme: 16:30
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, hükümet programının Türkiye'nin temel sorunlarına kalıcı ve köklü çözümler üretmediğini savunarak, "Bu program güven vermemektedir" dedi.

Buldan, TBMM Genel Kurulu'nda, 62. hükümet programı üzerinde yaptığı konuşmada, Türkiye halklarının demokrasi, özgürlük, adalet ve eşitlik talepleri dikkate alındığında hükümet programının ileri bir çizgiyi temsil etmediğinin görüleceğini öne sürdü.

Programda köklü bir demokratik değişim ve dönüşüm hedefinin yer almadığını, var olan mevcut sistemi kısmi restorasyonlarla sürdürme amaç ve hedefinin söz konusu olduğunu belirten Buldan, "Kim ne derse desin Türkiye'de demokrasinin ve özgürlüklerin alanı son derece sınırlıdır" diye konuştu.

Ülkeyi toz pembe gösteren, sanki hiçbir sorun yokmuş gibi yansıtan, Türkiye gerçeklerinden uzak bir hükümet programıyla karşı karşıya olduklarını savunan Buldan, "Program bu yönüyle bir heyecan yaratmadığı gibi umutsuzluğu da arttırmaktadır. Görüldüğü kadarıyla hükümetin hedefi de mevcut sisteme fazla dokunmadan, kendi iktidar hedefleri doğrultusunda bazı değişiklikleri gerçekleştirmektir. Yoksa köklü bir reform iradesi ve niyeti görülmemektedir" dedi.

Hükümet programında yer alan "yeni anayasa" söyleminin AK Parti'nin mevcut pratiğiyle ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na sunduğu önerilerle çeliştiğini söyleyen Buldan, programda belirtilen katılımcı anayasa vaadinin AK Parti'nin sunduğu anayasa taslağında yer almadığını kaydetti.

Çözüm süreci -

Çözüm sürecinin bir hükümet programında olması ve siyasi muhatabını bulmasının, barışın toplumsal tabandaki kabulünün ve vazgeçilmezliğinin en önemli göstergesi olduğunu dile getiren Buldan, şunları söyledi:

"Bugüne kadar parlamentoda bulunan bütün partiler tarafından bu sürecin sahiplenilmemesini büyük bir eksiklik olarak görmekteyiz. Bugün Türkiye'nin hiçbir ilinde, ilçesinde, köyünde, kasabasında süreçten memnun olmayan kimse yoktur. Toplumu rahatlatan bu süreç, sadece Kürt halkı ve temsilcileriyle devlet arasında yapılan ve sadece Kürt halkını ilgilendiren bir konu da değildir. Bu mesele Türkiye'nin demokratikleşmesi meselesidir. Bu nedenle de parlamentodaki bütün partiler bu konuya siyaset üstü bir anlayışla yaklaşmalıdır. Bir buçuk yıldır sürdürülen diyalog sürecinin bundan sonraki aşamada Türkiye'nin büyük barışına uygun olarak taraflar arası bir müzakereye dönüşmesi gerekir.

Bununla birlikte müzakere koşullarının oluşturulması, tarafların farklı toplumsal kesimlerle teması, müzakereyi izleyecek ve tıkanma noktalarında tavsiyede bulunabilecek üçüncü bir tarafın oluşması ve görüşmeleri kayıt altına alacak ve taraflara farklı ihtiyaçlarda destek sunabilecek bir sekretaryanın oluşması öncelikli beklentilerimiz arasındadır. Çözüm yasasının çıkması zemini güçlendirmiştir. Şimdi bu zemin üzerinden süreci kalıcı hale getirecek diğer adımların atılması gerekir."

Türkiye'de adalet sisteminin yeniden tam bir güvenle inşasının herkesin ortak arzusu ve beklentisi olduğunu belirten Buldan, "Hükümet programının Türkiye'nin temel sorunlarına kalıcı ve köklü çözümler üretmediği açıkça görülmektedir. Bu program güven vermemektedir. Bu nedenle destek vermeyeceğimizi belirtiyoruz" ifadelerini kullandı.

"Tarih hocası olsaydım sıfır verirdim" -

HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise iktidar merkezinin, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle beraber Atatürk Orman Çiftliği'ne (AOÇ) taşındığını savundu. Siyasi gerçeğin bu olduğunu belirten Kürkçü, bu gerçeğin, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kabinesinin gerçek, fiili ve egemen bir iktidar merkezi olarak tartışmanın önünde engel olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "verilmemiş hesaplarla, Çankaya'ya çıkmadığını, AOÇ'ye kaçtığını" öne süren Kürkçü, Davutoğlu'nun da faturaları temizlenmemiş bir dış politikanın mimarı olduğunu savundu.

Dış politikaya ilişkin eleştirilerde bulunan Kürkçü, programda yolsuzluklarla mücadele adı altında çok iddialı sözler bulunduğunu ancak Türkiye'nin karşı karşıya geldiği en esaslı yolsuzluk iddiasıyla Meclis'in hesaplaşamadığını, dosyaların kaçırıldığını söyledi.

"Tarih hocası olsaydım Davutoğlu'na sıfır verirdim" ifadesini kullanan Kürkçü, "Türkiye'nin geleceğini geçmişinde arayamazsınız" dedi.

Kürkçü, sözlerini "Hayır, hayır, hayır, bu programınızı kabul etmiyoruz" diyerek bitirdi.

Öte yandan, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, önünde "Sı-fır" yazılı gömlekle Genel Kurul'a geldi. - TBMM

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement