Maliye Bakanı Şimşek Açıklaması

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, muhalefet partileri "çok abartılı, içi boş ve her şeyi vadeden bir yaklaşımla" ortaya çıkınca, işlerinin kolaylaştığını belirterek, "Şükürler olsun ki böyle bir muhalefet var karşımızda. Ana muhalefet lideri meydanlarda milletin gözünün içine baka baka palavra atıyor" dedi.

Şimşek, Kanal 7'de katıldığı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Muhalefet partilerinin seçim vaatlerine ilişkin soru üzerine Şimşek, muhalefet gerçekçi olsaydı, belki bir anlamda rekabetin oluşabileceğini söyledi. Muhalefetin, 1990'ların söylemleriyle, içi boş ve gerçekleşmesi mümkün olmayan vaatlerde bulunduğunu dile getiren Şimşek, şunları kaydetti:

"Muhalefet çok abartılı, içi boş ve her şeyi vadeden bir yaklaşımla ortaya çıkınca işimiz kolaylaştı, açık söyleyeyim. Muhalefet gerçeklerden çok uzak, hiçbir şekilde kaynağı düşünülmemiş, sınırı belirlenmemiş, ucu açık, içi boş vaatlerle karşımızda. Şöyle olsaydı, yeni Türkiye vizyonu üzerine, alternatif bir programla karşımıza çıkılsaydı ve vaatlerin içi biraz doldurulmuş olsaydı ciddi bir rekabet oluşurdu, açık konuşayım ama şükürler olsun ki böyle bir muhalefet var karşımızda. Ben bazen doğru sıfat bulmaya çalışıyorum. Ana muhalefet lideri meydanlarda milletin gözünün içine baka baka palavra atıyor."

Asgari ücret konusunun çokça dile getirildiğini hatırlatan Şimşek, devlette asgari ücretle çalışan olmadığını, söz konusu ücreti özel sektörün verdiğini söyledi.

Bakan Şimşek, asgari ücretin üzerindeki vergiye ilişkin de "Vergisini biz kaldırdık zaten. Bu adamın dünyadan haberi yok" dedi. AK Parti hükümetlerinden önce asgari ücretin üzerinde yüzde 12,8 oranında gelir vergisi bulunduğunu anımsatan Şimşek, bunu 3 çocuk için sıfırladıklarını, bir veya iki çocuklular için ise verginin yüzde 1-2 civarında olduğunu ifade etti.

"Siyasetçi dürüst olmak zorunda"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, elmasta, mücevherde verginin sıfırlandığını iddia ettiğine işaret eden Şimşek, bunların doğru olmadığını söyledi.

Şu anda elmasta, mücevherde yüzde 18 KDV olduğunu anlatan Şimşek, "Meydanlarda milletin gözünün içine baka baka yalan atılıyorsa, bunlar algı operasyonu. 4 gün önce ana muhalefetin genel başkan yardımcısı çıktı, 'Türkiye, iki gün içinde Suriye'ye girecek' dedi, külliyen yalan çıktı. Çıkıp özür diledi mi? Şimdi bakın, sırf gündeme gelmek için, algı operasyonu anlamında yalan atıyorlar. Siyasetçi dürüst olur. Hiçbir şey olmasa, vizyon sahibi olmayabilir ama dürüst olmak zorunda. Biz bunu göremiyoruz" diye konuştu.

Ekonomide sorunların olup olmadığına yönelik soru üzerine de Şimşek, Türkiye'nin hala katma değer zincirinde arzulanan seviyede olmadığını belirtti.

Türkiye'nin son yıllarda kendi uydusunu, kendi savaş helikopterini ürettiğini ancak bu konularda, daha erken aşamada olunduğunu dile getiren Şimşek, bu alanlarda ihracatın kilogram bedelinin çok yüksek olduğunu ifade etti. Ülkenin geneline bakıldığında ise toplam ihracatın kilogram bedelinin 1 dolar 60 sent olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Böyle bir üretim yapısıyla, dünya gerçeklerinden bağımsız, ücret tespitine giderseniz en büyük yanlışı yaparsınız. Biz asgari ücreti 184 liradan devraldık. Eğer enflasyon kadar artsaydı, en fazla 600 lira olurdu. Biz bunu temmuz ayı itibarıyla net olarak bin liranın üzerine çıkarmış olacağız" diye konuştu.

"Ben niye atmıyorum?"

AK Parti hükümetlerinin asgari ücretliye, memura, emekliye sahip çıktığını ve ücretleri reel olarak artırdığını belirten Şimşek, şöyle devam etti:

"Ben siyasetçiyim, benim partim bu seçimi kazanmak istiyor doğal olarak. Hatta biz Anayasayı değiştirecek çoğunlukla kazanmak istiyoruz. Peki madem bu kadar bol keseden atılabiliyor, madem bu kadar kaynak var, ben niye atmıyorum? Madem yapılabilir bunlar, madem Türkiye'yi sıkıntıya sokmayacak çerçevede bol keseden atılabiliyorsa, bugün bu hükümet, bu Maliye Bakanı, bu parti neden atmıyor? Vatandaşımız göreceksiniz istikrardan yana tavrını koyacak."

Küresel kriz sonrasında dünyanın yeni bir konjonktürle karşı karşıya olduğunu dile getiren Şimşek, Avrupa Birliği'nin 6 yıldır yerinde saydığını ifade etti.

Türkiye'nin ise etrafındaki tüm sıkıntılara rağmen, son 12 yılda ortalama yüzde 5 civarında büyüdüğüne dikkati çeken Şimşek, bunun muazzam bir başarı olduğunu kaydetti.

- "Bu işler sloganla olmuyor"

Siyasi istikrarın önemini vurgulayan Şimşek, Türkiye'nin ne zaman reform yaptıysa kalıcı başarılar elde ettiğini söyledi. Eski başbakanlar Adnan Menderes ve Turgut Özal'ın dönemleri ile AK Parti hükümetleri döneminde siyasi istikrarın olduğunu ve reformların yapıldığını anlatan Şimşek, bu dönemlerde Türkiye'nin başarıdan başarıya koştuğunu ifade etti.

Bakan Şimşek, elbette sıkıntıların olduğunu ancak Türkiye'nin, tüm olumsuzluklara rağmen milli gelirini son 12 yılda 230 milyar dolardan, 800 milyar dolara taşıdığını belirterek, "Yani Türkiye bir başarı hikayesidir. Tabii ki bir çok alanda kat etmemiz gereken mesafe var ve bizim programımız da zaten bu" dedi.

AK Parti'nin seçmene ne vadettiğinin sorulması üzerine de Şimşek, "Biz Türkiye'yi ekonomik açıdan bilgi yoğun, teknoloji yoğun ürünlerin olduğu bir üretim yapısına taşıyacağız. Bizim birinci önceliğimiz eğitim, Türkiye'yi rekabette en üst sıralara taşıyacağız ki bunda başarılı oluyoruz" diye konuştu. Türkiye'yi bir çok alanda dışa bağımlı olmaktan da kurtaracaklarını belirten Şimşek, özellikle savunma sanayi alanında dışa bağımlılığı en aza indireceklerini bildirdi.

"Bu işler sloganla olmuyor" diyen Şimşek, Türkiye'de ekmeği büyüteceklerini, istihdamı artıracaklarını, üretimde millileşmeye yöneleceklerini ve özgürlükleri daha da artıracaklarını ifade etti.

"Paralel çete algı oluşturmaya çalışıyor"

"Türkiye'nin son 2-3 yıldır tanınmaz bir ülke haline geldiği" yönündeki iddialar üzerine de Şimşek, şöyle konuştu:

"Bu algı oluşturulmaya çalışılıyor, içeride de dışarıda da belli çevreler... Çok sistematik bir şekilde, Türkiye'de otoriterleşme, özgürlüklerin kısıtlandığı, geriye gittiği, dolayısıyla Türkiye'nin geleceğinin belirsiz olduğuna dair çok güçlü bir çalışma var şu anda. Paralel çete yapıyor bunu. Dışarıda Türkiye'ye ilişkin farklı hesapları olan kesimler zaten bu sistematiğin içinde. İçeride de muhalefet buna çanak tutuyor. Bizim hatalarımız, eksiklerimiz, yanlışlarımız olabilir ama ben şahsen Türkiye'nin geriye gittiği fikrine katılmıyorum."

Bir ülkeye güvenin en önemli göstergesinin, o ülkeye para getirmek olduğunu belirten Şimşek, Türkiye'deki küresel sermayeli şirket sayısının 2002 yılında 5 bin olduğunu, bu rakamın bugün ise 42 bine çıktığını söyledi. Şimşek, söz konusu rakamda son dönemde de bir azalma olmadığını bildirdi.

" Gaziantep'i Avrupa'nın en büyük sanayi üretim üssü haline getireceğiz"

Seçim bölgesi Gaziantep'e ilişkin de açıklamalarda bulunan Şimşek, Batman'ın baba ocağı, Gaziantep'in ise siyasetteki ilk göz ağrısı olduğunu ifade etti.

Gaziantep'e çok katkı vereceğine inandığını dile getiren Şimşek, gerek göç gerekse de Suriye faktörü nedeniyle şehirdeki en önemli sorunun konut olduğunu söyledi. Kente gelir gelmez, Organize Sanayi Bölgesinin yanında 5,5 milyon metrekarelik arsayı, TOKİ'ye bedelsiz devrettiğini anlatan Şimşek, orada 200 bin nüfusun yaşayacağı adeta yeni bir şehrin kurulacağını bildirdi.

Şimşek, şehirdeki en önemli sorunlardan birinin de ulaşım olduğuna dikkati çekerek, 25 kilometrelik, 17 istasyonun olacağı bir metro hattını yapacaklarını kaydetti.

Gaziantep'in bir sanayi kenti olduğunu ve Dünya Bankası'na göre, dünyanın en rekabetçi yedi şehrinden biri olduğunu belirten Şimşek, "Gaziantep'te üretilen malların İskenderun Limanı'na hızlı şekilde ulaştırılabilmesi için Amanos Dağlarını deleceğiz, tünel yapacağız. Bakın iddialı konuşuyorum, Gaziantep'i Türkiye'nin değil, Avrupa'nın en büyük sanayi üretim üssü haline getireceğiz. Bunu başarabiliriz, bu kentte bu kültür var" dedi.