
Fenerbahçe- Manisaspor maçı saf ve dişi çoğunluğun senfonisiydi sanki…
Ne yazık ki sarı-lacivert modanın hanımları ve de kızlı erkekli çocukları Saraçoğlu'nda galibiyet coşkusu yaşayamadı. Yine de mükemmel bir maç izledik. Hem futbol heyecanı hem tribünlerin coşkusu görülmeğe değerdi.
Mutluluk katsayım arttı.
Kadınlar gelsin teklifi benim
Seyircisiz oynanan maçlara ezelden beri karşıyım. Futbolun özüne ters. Hem yetenek sergiliyorsunuz hem bunu seyircisiz yapıyorsunuz! Kime? Niçin?
Bu konuda verdiğim çabayı böbürlenerek söyleyebilirim.
Seyircisiz maçlara kadınların ve 12 yaşa kadar çocukların alınmasını TFF'ye bundan tam 5 yıl önce teklif etmiştim.
İşte Yeni Şafak Gazetesi'nde çıkan haber;
……………………………………………………………
YAYIN TARİHİ: 01.10.2007 (internete girin görün)
Kadınlar maça gelsin
Hırçın erkeklerin sebep olduğu seyircisiz oynama cezasına çözüm Tanburacı'dan geldi; bu maçlara 'kadınlar 12 yaşına kadarki çocuklarıyla' biletsiz girsin. Yazarımız bu tekilfini UEFA'ya da mektupla bildirecek.
Bütün hafta boyunca çalışarak yarışmaya hazırlanan takımlar, bu takımlara gönül vermiş taraftarlar üç-beş kendini bilmez yüzünden seyircisiz oynama cezasına çarptırılıyorlar. FIFA ve UEFA da ne yazık ki aynı cezayı uyguluyor. Ortalama 50 bin kişilik tribünlerde sayıları yüzleri geçmeyen kendini bilmezler yüzünden masum taraftar da cezaya çarptırılıyor. İşlenmeyen suça ceza yiyen taraftar isyan ediyor. Bu kararla deplasmana gelen rakip takım taraftarları da haksız yere cezalandırılmış oluyor. Bu durum mutlaka yeni tedbirlerle ortadan kaldırılmalıdır.
FUTBOL SEYİRCİSİYLE GÜZELDİR
Futbolun en güzel yanı seyir güzelliğidir. Bu ceza futbolcuları üzdüğü gibi efendi efendi maç seyreden masum insanları da cezalandırmak oluyor. Bu durumu ortadan kaldırmak için Osman Tanburacı şöyle diyor; "Cezalı takımın maçlarına kadınlarımız yanlarına 12 yaşından ufak çocuklarını alarak gitsin ve bilet bedeli ödemesin. 65 yaşını geçmiş erkekler ve maçlara girmekte zorluk çeken bedensel engelliler de tribünleri doldursun. Ayrıca rakip takım mensupları da o kulübe olan üyelik kartını göstererek maça girebilsin."
……………………………………………………
Fenerbahçe'nin golü goldü, ofsayt değil!
Maçın hakemi ben olsam, 90+4'te atılan bu gole düdüğü çalar yüreğimde bir sızı santraya koşarım.
Yüreğimdeki o sızı; Manisaspor'un 10 kişiyle verdiği üstün mücadeleden puansız çıktığı için olurdu.
Tamam;
Beşer şaşar ama bu yardımcı hakem de şaşı beşer gibime geldi!
Semih ofsayt pozisyonunda değil!
Bunu ayıracak göze kurban olurum.
O zaman bayrağı kaldırmayacaksın!
O zaman;
Maçın başlarında Semih'in boynuna sarılarak, beline dolanarak, kündeden aşırarak yere indirene de penaltı çalacaksın!
Bekir'in kafaya çıkarken Kahe'yi formasından çekmesine de penaltı çalacaksın.
Bu maç pozisyonlar açısından tartışılacak bir maç ancak güzel bir maç. 90 dakika heyecan ve mücadeleli futbol var.
Semih'in direkten dönen topu Fenerbahçe adına büyük şanssızlık.
Volkan'ın güç bela son anda topu kornere atışı da Manisaspor açısından kaçan kısmet!
Manisa'nın golü de ofsayt değil. Topun çıkışı önemli.
Ancak Semih'in son dakika golünü iptal ediyorsan bu pozisyon da vicdanları rahatsız ediyor.
Dia'nın golü Caner'in
Dün Caner'in oyununa bayıldım. Hatta bir ara Galatasaray'ın onu elinden kaçırdığına da yandım. Futbolcu-kulüp evlilik gibidir. Birbirine sabır göstereceksin. Caner biraz haşarı futbolcuydu ama mutlu olduğu yerde başaracağı da kesindi. Aykut Kocaman onu iyi kullandı. Caner aslında çok ilginç bir futbolcu. Her mevkide randıman veriyor. Topla beraberliği çok güzel, topu taşıyabiliyor, adam ekarte edebiliyor. Oyuna kendini verdiği an takıma katkısı büyük oluyor. Dün sol kanadı çok iyi kullandı. Bunda Zigler'in de çok büyük önemi var.
Futbolcunun uyum süreci için süre isteyenlere duyurulur; Ziegler yeni değil mi?
Yeni ama Fener'in en başarılı futbolcularından biri. Ziegler-Caner çok iyi bir ikili.
Caner hem oynadı hem oynattı.
Golde mükemmel bir organizasyon var. Caner'in bacak arası rakibi ekarte edişi. Hızla topu sol kanattan içe doğru çapraz sürüşle bir hançer gibi on sekize saplanışı ve o anda Alex'in ters yöne doğru koşarak rakip savunmayı peşine takması… Caner'in kafayı kaldırıp boştaki Dia'yı görüşü ve nefis ‘al da at' diyerek topu önüne bırakışı… İşte gol budur! Olgun atak budur. Beceri ve aklın golü budur. Dia da çok net vurdu ve gol geldi. Keyiflendim.
Fenerbahçe'nin bütünü
Savunmanın göbeği gevşek! On kişilik Manisa'dan yenen gol bunun ispatıdır. Daha bir çok pozisyonda Manisa, Fener orta sahasını ve savunmasını rahat geçti. Bilica iyi gözüken bir sorun! Yobo yanında Lugano olmayınca nereye koşacağını şaşırmış vaziyette. Bekir sağ bek değil! Gayretli ama ataklarda dağınık. Gereksiz işler ve fauller yapıyor. Randımanı düşük!
Fener'in oyun kurucuları sıyırma kantar. Rakibe önce ve önde basan yok!
Selçuk, Baroni ortada yetersiz. İlk yarı Baroni sıyırma kantar!...
Dia, Caner gibi değil. Çok koşmadan, ayağına top geldiği vakit hareketlenerek oynuyor. Çok süratli ama topla… Topsuz yok! Onun için Fener hep Ziegler-Caner ikilisiyle soldan işledi. Fener'in sağı Bekir-Dia zayıf kalıyor.
Forvette Alex her zaman Alex. Yine iyi işler yaptı. Rakip savunma disiplin içinde olunca maharetini gösterecek yol bulamadı. Arkadaşları da Alex'e yardımcı olmadı. Semih yavaş kaldı. Yine de Fener'in gayretli oyunu, koşması oyunu dengeledi. Gökay'ın oyuna girişiyle Fener forveti daha güçlendi. Bu çocuk çok akıllı işler yapıyor. Devamlı oynasa kazançtır. Güzel bir stili var. Yerinin adamı.
Manisaspor'u ve Kemal Özdeş'i alkışlarım
Kemal Hoca futbol oynayan, koşan ve rakiple didişen bir takım yaratmış. Kutlarım. Maçın tamamında Manisaspor (eksik kalmış olmasına rağmen) topa daha çok hükmeden taraftı. Deplasmanda oynaması onu yıldırmadı. Üstelik rakip de Fenerbahçe. Manisaspor'un kendine güveni, futbol anlayışı ve sahaya yayılışı çok güzel. Avrupai bir futbol oynuyor. Savunmadan top çıkışları, gol yollarındaki başarısı, pozisyona girişi seyredilir cinsten. Çok beğendim.
İlk yarı Manisa müthişti. İkinci yarı 10 kişiyle daha da müthişti.
Murat Erdoğan olgun yaşına rağmen takımını parmağının ucunda oynatıyor. Çok da enerjik.
İlker ligde benim takdir ettiğim kalecilerden biri. Kaleyi dolduruyor. Dikkatli ve çevik.
Manisaspor'un savunması talihsizlik yaşadı. Klukowski'nin 11'de sakatlanarak çıkması Kemal Hoca'yı erken bir değişikliğe itti. Ömer Aysan sağ kanattan çok işlerdi. Golü de atan Ömer.
İki Yiğit Fener'i yiğitçe bastıran isimlerdi. Maç boyu dinamo gibi çalıştılar. Nizamettin takımı yaktı! Böyle bir futbolcuyu gözlerim görmek istemiyor. Çok iyi oynayan takımını daha 48'de 10 kişi bırakıyorsan bunu da salakça yapıyorsan 10 yıldızlık oynasan nafile! Manisaspor 11 kişi kalsaydı Fener'in mumu bile yanmazdı. Manisaspor çok iyiydi. Trabzonspor'dan puan almış olmaları boşuna değilmiş. Takır takır top oynuyorlar. Ben bu maçta onu gördüm.
Simpson ve Kahe tecrübeli ve etkin oyuncular. Hele Simpson. Bu adam çok şuurlu oynuyor. Topa hükmediyor. Gol yollarında önemli güç. Kahe yaşlı ama deneyimli. Manisaspor bütün halinde oynuyor. Takım iyi işliyor. Hatasız, disiplinli ve futbol oynamak amacındalar. 10 kişiyle aldıkları 1 puan bunun ispatı.
Kemal Hoca'nın eksik kalınca Kahe'yi alıp Mehmet Güven'i sokması çok doğru. Mehmet'in oyunu kontrolü ve sokulup gol şansı da var.
Manisaspor'u çok beğendim. Tebrikler ve alkışlar. Eksik oynadıklarını da hiç belli etmediler.
Aykut Kocaman'a katılmıyorum. Yanlış yaptı
48'de Manisa 10 kişi kalmış. Fener de 1-0 önde. Yıkılsana Manisa'nın üzerine…
Aykut Hoca'nın yaptığı değişiklik işgüzar, korkak bir değişiklik. Ne manası var Dia'yı çıkartmanın. Bunun fizik yetersizlikle falan ilgisi yok. Yanlış değişim. Bienvenu'yü alıyorsan Dia'yı çıkartmayacaksın. 1-0'a razı olmayacaksın. Eksik kalmış rakibin üzerine ne kadar yıkılırsan maçı o kadar kopartacaksın! Aykut korkak davrandı! Cezasını çekti. Mansisapor yüklendi golü attı. Dia-Bienvenu olsa Manisa ileri çıkmakta zorlanacaktı. Zaten 10 kişiler.
Akılcı iş; Bilica'yı oyundan alıp (Bekir'in de stoperliğine güvenerek) Dia'nın yanına Bienvenu'yü sürmekti. Bu riski Aykut hoca alamadı! Alsa, Manisa üçlü Fener savunmasına gol için her yüklendiğinde Fener dörtlü-beşli forvetle rakibin savunmasında açıklar bulacak gol sayısını artıracaktı. Gökay rakiple boğuşacak iyi bir silah. O bu değişikliği dengelerdi.
Düşünün;
Baroni ve Gökay daha çok savunmaya yönelik durum alırken,
Dia, Alex, Semih, Bienvenu ve Caner'le gol kovalayacaktı.
65'te de golü yiyince benim dediğim doğrulandı. Savunma tedbiri bir işe yaramadı! Çünkü maç gol atarak kazanılır.
Aykut hoca biraz cesur olsa Fenerbahçe gol bulur puan kaybetmezdi.
Çoluk çocuk, hanımefendiler de stattan coşkuyla ayrılırdı…
Son Dakika › Spor › Soprano Bir Maç - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?