Başkentteki Vakıf Eserleri Sosyal Hayatın Merkezinde - Ankara

Son Güncelleme:

Başkentin sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamında önemli yer edinen vakıf eserleri, geçmiş dönemden taşıdığı izlerin korunması amacıyla restore edilerek medeniyet ışığını geleceğe taşımaya devam ediyor.

ALİ KEMAL AKAN - Başkentin sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamında önemli yer edinen vakıf eserleri, geçmiş dönemden taşıdığı izlerin korunması amacıyla restore edilerek medeniyet ışığını geleceğe taşımaya devam ediyor. İslam medeniyetinin taşıyıcı unsurlarından olan ve sosyal hayatın şekillenmesine katkı sağlayan vakıflar, bulundukları kentin imarına da büyük değer katıyor.


Selçuklu ve Osmanlı döneminde inşa edilen ve şu an vakıflar aracılığıyla ihya edilen medreseler, camiler, hanlar ve hamamlar, başkentin kültürel değerleri arasında yer alıyor. Aslanhane, Ahi Elvan, Hacı Bayram-ı Veli ve Taceddin Sultan camilerinden Eynebey Hamamı ve Ahi Şerafettin Zaviyesine kadar çeşitli vakıflar eserleri restore edilerek geleceğe miras bırakılıyor.


Ankara Vakıflar Bölge Müdürü Temel Ünlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sadece Altındağ ilçesinde yaklaşık 100 vakıf eseri bulunduğunu belirterek, Ankara genelinde yaklaşık 150, Ankara Vakıflar Bölge Müdürlüğü çalışma alanı olan Bolu, Düzce, Çankırı ve Kırıkkale illerinde de 300'ü aşkın vakıf eserinin yer aldığını belirtti.


Vakıf eserlerini gelecek nesillere aynen nakletmek için her türlü çabayı gösterdiklerini vurgulayan Ünlü, vakıf kökenli tarihi eserlerin restorasyonlarını her sene düzenli olarak yaptıklarını ve geçen sene 10 vakıf eserinin restorasyonunu tamamladıklarını bildirdi.


Bu eserlerin hassasiyeti nedeniyle çok ince ve ayrıntılı bir çalışma yürüttüklerini ve sosyal hayata kazandırdıklarını aktaran Ünlü, Ahi Elvan Camisi ile Ankara Kalesi içindeki Sultan Alaaddin Camisi'nin, Selçuklu döneminden günümüze taşındığını, bunun dışında Hacı Bayram-ı Veli Camisi, Taceddin Sultan Camisi ve Mehmet Akif Ersoy Kültürevi'nin de Ankara'daki önemli vakıf eserlerinden olduğunu ifade etti.


Ankara Vakıflar Bölge Müdürlüğü kayıtlarında yer alan Selçuklu dönemine ait en eski vakıf eseri olma özelliğini taşıyan Aslanhane Camisi'nin (Ahi Şerafettin) ilk günkü gibi korunduğuna işaret eden Ünlü, 1290 yılında yapılan caminin özellikleri hakkında bilgi verdi. Ünlü, "Tamamen ahşap kirişlerden ve 24 tane ahşap sütundan oluşan bu cami, çok özellikli bir mimariye sahip. Hem camisi hem zaviyesi hem de türbesi olan bir eserimizdir. Özellikle mihrabı, çini bezemelerle ve alçı uygulamayla oluşmuştur. Mimberimiz de ahşap oymalı çok önemli eserlerden bir tanesidir." dedi.


Gelir getirici vakıflar kiraya veriliyor


Vakıflar Genel Müdürlüğü eliyle ihya edilen eserlerin bir bölümü gelir getirici özelliği nedeniyle kiraya veriliyor. Bu vakıflarda dini, kültürel ve sanatsal faaliyetler düzenleniyor. Bu mekanlar özellikle din ve edebiyat alanındaki söyleşiler ile sergilere ev sahipliği yapıyor.

Kaynak: AA