Hayatı Çekilmez Hale Getiren Romatizmal Hastalıklar Masaya Yatırıldı

Son Güncelleme:

Tedavi Edilmedikleri Takdirde Yaşam Süresini Yaklaşık 10 Yıl Azaltan ve Ciddi Sakatlığa Yol Açabilen Romatizmal Hastalıklar Masaya Yatırıldı. "Geç Kalmayın Hayatı Kaçırmayın" Sloganıyla Başlatılan Kampanya Kapsamında Hastalıklarla İlgili Bilgi Verilirken, Erken Teşhis ve Tedavi İçin Yapılması Gerekenler Sıralandı.

Tedavi edilmedikleri takdirde yaşam süresini yaklaşık 10 yıl azaltan ve ciddi sakatlığa yol açabilen romatizmal hastalıklar masaya yatırıldı. "Geç Kalmayın Hayatı Kaçırmayın" sloganıyla başlatılan kampanya kapsamında hastalıklarla ilgili bilgi verilirken, erken teşhis ve tedavi için yapılması gerekenler sıralandı.


Sağlık Gönüllüleri Türkiye Derneği (SG-T), iltihaplı romatizmal hastalıklar "Romatoid Artrit" (RA) ve "Ankilozan Spondilit"in (AS) kamuoyunca tanınmasını ve erken teşhis ile önlem alınmasını sağlamak amacıyla Abbott'un desteğiyle "Geç Kalmayın Hayatı Kaçırmayın" kampanyası düzenliyor. Hastalıklar ve kampanya ile ilgili bilgi vermek üzere Nişantaşı Sofa Hotel'de, SG-T Başkanı Oğuz Engiz, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Romatoloji Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Şule Yavuz ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Romatoloji Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Süleyman Özbek'in katıldığı bir basın toplantısı gerçekleştirildi. Basın toplantısında, yanlış teşhisler ve geciken tedaviler nedeniyle insanların en basit günlük ihtiyaçlarını gerçekleştirmesini ve çalışmalarını engelleyen, hayattan kopmalarına neden olan bu hastalıklar gündeme taşındı.


Toplantıda konuşan SG-T Başkanı Oğuz Engiz, kadınlarda erkeklere göre 2 kat daha fazla görülen ve tedavi edilmediği zaman yaşam süresini yaklaşık 10 yıl azalttığı bilinen RA ve erkeklerde daha sık görülen, genellikle 40 yaşın altında başlayan ve tedavi edilmediği takdirde ciddi sakatlığa yol açabilen AS hastalıkları ve kampanya ile ilgili bilgi verdi. Engiz, amaçlarının kampanya kapsamında Türk kamuoyunu bu zor hastalıklarla ilgili bilinçlendirmek ve aynı zamanda hastalara aslında erken ve etkin tedavi ile eski hareket kabiliyetlerine kavuşarak hayata dönebilecekleri mesajını vermek istediklerini dile getirdi. Engiz, "Genellikle ülkemizde teşhisi konulmamış, sadece ağrı gibi şikayetleri tedavi edilerek aslında yavaş yavaş hastalığı tedavi edilemez duruma gelmiş, hayattan elini çekmiş kişilerin olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle çeşitli bilinçlendirici aktivitelerle halkı uyarıcı broşürler yapmayı planlıyoruz" dedi.


Prof. Dr. Şule Yavuz ise RA'nın simetrik eklem tutulumu ile karakterize, sakatlığa neden olabilen, hayat kalitesini azaltan ve beklenen yaşam süresini kısaltan ağrılı, kronik iltihaplı ve genellikle 45-65 yaş aralığında görünen bir romatizmal hastalık olduğunu söyledi. Yavuz, eklemlerde ilerleyici, yıkıma yol açan bu hastalıkta yapısal hasarın en geç 2 yıl içinde belirgin hale geldiğinden RA tanısının gecikmeden konulabilmesi için hastalığa ait bilinirliğin artması ve ilgili uzman hekime erkenden başvurulmasının çok önemli olduğunun altını çizdi.


Prof. Dr. Süleyman Özbek ise, "Deprem Dede" olarak bilinen Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara ve oyuncu Suna Pekuysal'ın hastalığının da AS olduğunu belirterek, hastalığı öncelikle omurgayı tutan, ağrılı şekil bozukluğu ve aktivite kısıtlanması sonucu sakatlığa neden olan iltihaplı romatizmal bir hastalık olarak tanımladı. Özbek, AS'nin sıklıkla 20-40 yaş aralığında görülmekle birlikte diğer yaşlarda da ortaya çıkabileceğine dikkat çekerek, "Erkeklerde görülme sıklığı kadınlara göre 2-3 kat daha fazladır. AS ile ilgili yapılmış ulusal bir epidemiyolojik çalışma bulunmamakla birlikte bu hastalığın ülkemizde batı ülkelerine göre daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bu hastalığın başlıca bulguları arasında 3 aydan uzun süren bel, sırt ağrısı ve sabah tutukluğu yer almaktadır. Bel ağrısının travma gibi farklı nedenlerden kaynaklanıyor olabilmesi ve toplumda sık görülmesi primer sağlık hizmetleri düzeyinde AS tanısında gecikmeye neden olmaktadır. Bu nedenle bu hastalığa ilişkin bulguların bilinirliği önem arz etmektedir" diye konuştu.


Özbek, konuşmasının ardından tedavi öncesi ve tedavi sonrası hastalarıyla yaptığı röportajlardan oluşan bir belgesel sundu. Hastaların gündelik yaşantılarının takip edildiği belgeselde, vatandaşların eğilip doğrulma şikayeti yaşadıklarını, sabah kalktıklarında 15-20 dakika boyunca şiddetli ağrılar çektiklerini söyledikleri görüldü. "Kendi işlerimizi bile yapamayacak hale geliyoruz" diyen hastalar belgesel filmde yaşadıkları zorlukları anlattı.


Belgeselin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Oğuz Engiz, "Amacımız, erken teşhis ile tedavisi mümkün olan hastalıklarla ilgili halkımızın bilgilendirilmesini sağlamak. Biz de bu bilgilendirmenin faydalı olacağını düşünerek bu kapsamda sosyal sorumluluk projesini başlattık" şeklinde konuştu.


(MFY-ED-NÇ-Y)

Kaynak: İHA