ABD'de Cumhuriyetçilerin önde gelen isimlerinden Senatör Marco Rubio, Başkan Donald Trump'ın danışmanı ve damadı Jared Kushner'in Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrası Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a tavsiyeler verdiği iddiası üzerine Beyaz Saray'a tepki gösterdi.
Rubio, Trump ve yönetiminin Suudi Arabistan'ı ortağı olarak niteleyen söylemine karşın, "Suudi prensin emri verdiğine ilişkin doğrudan kanıta ihtiyacımız yok" dedi.
CNN'e konuşan Senato'nun Dış İlişkiler Komitesi Üyesi, Selman'a yakınlığıyla bilinen 17 Suudi vatandaşının da "Selman'dan bir emir almadan, en azından onun haberi olmadan Kaşıkçı cinayetini işleyemeyeceğini" savundu.
Amerikan New York Times gazetesi, Kushner'in "Veliaht Prens Muhammed'in Beyaz Saray'daki en büyük savunucusu haline geldiğini", Kaşıkçı cinayeti sonrası da ona danışmanlık yaptığını iddia etmişti.
Cumartesi günü yayımlanan ve ismini vermeyen bir Suudi kaynağa dayandırılan haberde, Kushner'in cinayetin ardından yaşanan krizi nasıl yöneteceğiyle ilgili Prens Muhammed'e bazı tavsiyeler verdiği, ikilinin resmi olmayan telefon görüşmeleri ve mesajlaşmalarda bulunduğu öne sürüldü.
CNN, bu iddia sonrası Rubio'ya Beyaz Saray'ın duruşununun ABD değerlerine uyup uymadığını sordu.
Rubio, bu haberin doğruluğunu teyit edemeyeceğini kaydederken, "Biz bir ulus olarak eğer müttefiklerimiz korkunç şeyler yaparsa, bunları görmezden gelemeyiz" dedi:
"Suudi Arabistan gibi bir ülkede, Veliaht Prens gibi güçlü ve kontrolü elinde tutan bir adamın bundan haberi olmaması ya da bunun emrini vermediği düşüncesi inanılır değil. Kaşıkçı'nın başına gelenler elbette korkunç ama bu olay, aynı zamanda bizim ABD olarak nerede durduğumuzla ilgili".
Geçtiğimiz hafta Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörlerden oluşan bir grup, 2 Ekim'de İstanbul'da öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinden Suudi Arabistan Veliaht Prensi sundu. Rubio da tasarının imzacıları arasında.
CNN: Kaşıkçı'nın son sözleri 'Nefes alamıyorum' oldu
CNN, ayrı bir haberde Suudi gazeteciye ait olduğu iddia edilen bir ses kaydına ithafen Kaşıkçı'nın son sözlerinin "Nefes alamıyorum" olduğunu iddia etti.
Kaşıkçı soruşturmasıyla ilgili bilgi verilen bir kaynağa dayandırılan haberde, cinayeti belgelediği iddia edilen bir ses kaydından alıntı ve detaylar yer aldı.
Kayıtlarda Kaşıkçı'nın bedeni bir testere ile parçalara ayrılırken, cinayeti işlediği iddia edilen gruba sesi bastırması için müzik dinlemesi önerisi yapıldığı da öne sürüldü.
Kayıtlarda İstanbul'a gelen 'suikast timinde' olduğu düşünülen eski Suudi diplomat Maher Abdulaziz M Mutreb'e ait olduğu iddia edilen sesin Kaşıkçı'ya "Geri döneceksin" dediği, Kaşıkçı'nın ise "Bunu yapamazsınız, dışarıda insanlar bekliyor" diye yanıt verdiği kaydedildi.
CNN'e kaydın tercümesini okuyan ismini vermek istemeyen bir kaynak, şüphelilerin olay sırasında bir dizi telefon görüşmesi ile gelişmeleri birilerine aktardıklarını da söyledi.
Türkiye'den yetkililer, grubun cinayet sırasında Riyad yönetimi ile bazı telefon görüşmeleri gerçekleştirildiği bilgisini paylaşmıştı.
Aynı habere göre kayıtlardan tespit edilen bir başka ses, yine şüpheliler arasında adı geçen Suudi İçişleri Bakanlığı'nın adli tıp yetkili Salah Mohammed al-Tubaigy'e ait ve çığlıklar ve testere sesleri arasında El Tubaigy'in odadaki diğerlerinde "kulaklık takın ya da benim gibi müzik dinleyin" dediği işitiliyor.
Ardından Mutreb 3 telefon görüşmesi ile bir kişiyi bilgilendiriyor, son görüşmede "Seninkine söyle, iş bitti" diyor.
Beyaz Saray'dan 'sarsılmaz ortaklık' vurgusu
Trump ise, Kaşıkçı cinayeti sonrası Suudi Arabistan'la sarsılmaz ortaklığını devam ettirmek istediğini söylemişti.
Ancak Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) Başkan Gina Haspel'ın gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili geçen hafta düzenlediği gizli oturum sonrası, ABD'den Suudi Arabistan'a yönelik daha sert adımlar atılması çağrıları yükselmeye başladı.
Çağrı sahipleri arasında Trump'ın dış politikalarının en önemli destekçileri arasındaki Senatör Lindsey Graham gibi isimler de vardı.
Graham, "Suudi Arabistan stratejik bir müttefik ve ilişkilerimizin korunması gerekiyor, ancak bu ne pahasına olursa olsun yapılmamalı" demiş, Selman'a yönelik adımlar atmak yerine durumu görmezden gelmenin ABD'nin duruşunu ve ulusal güvenliğini zedeleyeceğini söylemişti.
Ancak çağrılar Beyaz Saray'dan karşılık bulmadı.
Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Kaşıkçı cinayetini "iğrenç bir suç" olarak tanımlasa da, Suudi Arabistan'ı ABD'nin çok ciddi stratejik çıkarlarının bulunduğu bir bölge olarak niteledi, buralarda bu tarz olaylara çok rastlanıldığını savundu.
Son Dakika › Dünya › Cemal Kaşıkçı Cinayeti - ABD'de Cumhuriyetçi Senatör Rubio'dan Beyaz Saray'a 'Suudi Arabistan'... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?