Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Piyasa bizim samimiyetimize inanıyor, inanmasa enflasyonun yüzde 10'lar civarında olduğu bir dönemde yüzde 11,5'ten borç vermez. O nedenle biz yatırımcıları da Türkiye'yi takip eden içerideki ve dışarıdaki bütün aktörleri de vatandaşımızı da hayal kırıklığına uğratmayacağız." dedi.
Şimşek, NTV'de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Büyüme konusundaki beklentilerinin sorulması üzerine Şimşek, 15 Temmuz'daki darbe girişimi, terör olayları, yakın coğrafyadaki kaos nedeniyle geçen yıl Türkiye'nin büyük bir şok yaşadığını söyledi. Bu şokun kendilerini büyüme konusunda bir miktar tedirginliğe ittiğini dile getiren Şimşek, ülke ekonomisinin temellerinin sağlam olmasına karşın yine de ciddi tedbirler aldıklarını ifade etti.
Şimşek, hükümetin başarılı tepkisi nedeniyle büyümenin güçlü seyrettiğini, küresel fon akışının kısmen olumlu olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Büyüme yılın ilk çeyreğinde yüzde 5 gerçekleşti. Öncü göstergeler ikinci çeyrekte de en az o kadar güçlü olacağını gösteriyor. Üçüncü çeyrekte bir baz etkisi söz konusu olacak. Gerek Kredi Garanti Fonu kapsamında attığımız adımlar, gerekse diğer seferberlik anlayışıyla yatırım, istihdam, ihracat noktasındaki tedbirler ve dış talebin bir miktar toparlanması etkili oldu. Bütün bunları bir arada düşündüğümüzde bu sene büyüme güçlü olacak."
Bu yılın 4. çeyreğinde büyümenin diğer çeyreklerdeki kadar güçlü olmayabileceğini kaydeden Şimşek, buna karşın yılın tamamı dikkate alındığında büyümenin Orta Vadeli Programda (OVP) öngörülen yüzde 4,4'ün üzerine çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu bildirdi.
Şimşek, büyüme konusundaki olumlu gelişmelere karşın rehavete kapılmayacaklarını belirterek, "Bu büyüme kısmen tedbirlerimizi yansıtıyor. Bizim bunu kalıcı hale getirecek, önümüzdeki 12 ay içinde güven ortamını daha da pekiştirecek, yatırımları tetikleyecek adımlar atmamız lazım çünkü yatırım olmadan bir ülke kalıcı, yüksek, sürdürülebilir büyüme yakalayamaz." diye konuştu.
"Türkiye'yi yeniden yüzde 5'in üzerinde büyüme patikasına oturturuz"
Devlet eliyle yüksek büyüme yakalanamayacağından özel sektör yatırımlarının önemine dikkati çeken Şimşek, temel yaklaşımlarının özel sektör yatırımlarının artması yönünde olduğunu söyledi.
Şimşek, özel sektör yatırımları ve verimliliğin artmasıyla Türkiye'nin daha kalıcı ve yüksek refahla kapsayıcı büyümeyi sağlayacağını anlatırken, "Yatırım ortamının iyileştirmesi ve teşvikler konusunda Türkiye birçok adım attı ancak en büyük teşvik öngörülebilirliktir, para ve maliye politikasıyla yapısal reformlara ilişkin belirsizliklerin azaltılmasıdır. Bu konuda önümüzdeki dönemde yoğun bir çaba göreceksiniz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin geçen yıl eşi benzeri görülmemiş felaketlere maruz kalmasına rağmen bunların geride kaldığını dile getiren Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
"Artık enerjimizi kapsayıcı büyümeye, istihdam ve kalıcı refah artışını sağlayacak reformlara harcamamız lazım. O nedenle önümüzdeki 12 ay kritik. Bir taraftan reformlara, diğer taraftan belirsizliklerin azaltılmasına odaklanacağız. Zaten siyasi belirsizlik yok, çok güçlü bir hükümet var. İnşallah şansımız da yaver gider, yakın coğrafyadaki sıkıntılar da azalır çünkü onlar da Türkiye'yi aşağı çekiyor. İstesek de, istemesek de Libya, Irak, Suriye gibi birçok klasik pazarlarımız çökmüş durumda. 3,5 milyonun üzerinde bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalmışız, bunun getirdiği bir ağırlık, terörün turizm kanalıyla getirdiği bir risk primi var."
Şimşek, son 15 yılda Türkiye'nin bütün şoklara rağmen ortalama yüzde 5,7 büyüdüğüne işaret ederek, bunun önemli bir performans olduğunu kaydetti.
Küresel kriz sonrası dönemde de ülkenin ortalama büyümesinin yüzde 6,7 olduğuna değinen Şimşek, "Çin ve Hindistan gibi ülkelerden hemen sonra dünyada bu kadar uzun süreli güçlü büyüme gösteren ülke nadir. Bu, şunu gösteriyor, temellerimiz sağlam. Bir miktar reformla şoklara karşı direncimizi artırarak, yatırımcıların kafasındaki soru işaretlerini daha fazla gidererek, inanıyorum ki Türkiye'yi yeniden yüzde 5'in üzerinde büyüme patikasına oturturuz." değerlendirmesinde bulundu.
"İkiz açığa izin vermeyeceğiz"
Hazinenin borçlanma limitlerindeki artışın mali disiplini bozacağı yönündeki yorumların hatırlatılması üzerine Şimşek, daha önce 2009 yılında Bütçe Kanunu'nun öngördüğü borçlanma limitinin içinde kalamadıklarını anımsattı.
Şimşek, bu yıl da borçlanma limitinde kalınamayacağına işaret ederek, "Kısmen savunma-güvenlik harcamalarında öngördüğümüzden daha yüksek bir artışla karşı karşıya kalmamız, kısmen birtakım diğer faktörler nedeniyle borçlanma gereğimiz artmış durumda." dedi.
Borçlanma gereğindeki bu artışa karşın dünyanın birçok gelişmekte olan ülkesinin Türkiye'nin borç ve açık rakamlarını hayal ettiğini vurgulayan Şimşek, söz konusu ülkelerin Türkiye gibi düşük kamu borcu ve düşük açığa sahip olmak istediklerini anlattı.
Şimşek, geçen yıl yaşanan şok nedeniyle bir sürü yükümlülüğü ertelediklerini, vergi indirimleri yaptıklarını, turizm sektörüne sosyal güvenlik primleri konusunda yardımcı olduklarını, ihracat, istihdam ve yatırımlara yönelik teşvikler getirdiklerini belirterek, "Bütün bunları göz ardı edemeyiz. Bundan dolayı bizim bütçe açığımızda tabii ki kötüleşme var. OVP ile kalıcı ve büyük ikiz açığa izin vermeyeceğimizin mesajını iletmek istiyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin şu andaki sorununun borç sürdürülebilirliği olmadığının altını çizen Şimşek, yaratılan mali imkanı reformlar için kullanma çabasında olduklarını bildirdi.
"Meclisten ilave borçlanma yetkisi istememiz gerekecek"
Şimşek, son iki yıldaki seçim ve referandum, 15 Temmuz'daki darbe girişimi gibi gelişmelerin kendilerini tepki vermeye yönlendirdiğini anlatırken, "Piyasa bizim samimiyetimize inanıyor, inanmasa enflasyonun yüzde 10'lar civarında olduğu bir dönemde yüzde 11,5'ten borç vermez. O nedenle biz yatırımcıları da Türkiye'yi takip eden içeride ve dışarıdaki bütün aktörleri de vatandaşımızı da hayal kırıklığına uğratmayacağız." ifadelerini kullandı.
Bütçe açığı konusunda neden bu zamana kadar rakam vermediklerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, şunları kaydetti:
"OVP kapsamındaki çalışmalara nihai şeklini verip, hangi tedbirleri alacağız, ne tür riskler var, onu görmemiz lazım. Daha çalışmaların başındayız. İlk OVP toplantısını iki gün önce yaptık. Şu an itibarıyla yüzde 125'ler gibi roll over rasyosu görülüyor. Biz yine de oturup bakıyoruz, ilave riskler var mı? Bunların hepsini inceleyeceğiz. OVP'de daha net bir perspektifi ortaya koyacağız. Öyle görünüyor ki bizim bu yıl içinde Meclise gidip ilave borçlanma yetkisi istememiz gerekecek."
(Sürecek)
Son Dakika › Ekonomi › Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Şimşek: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?