Oecd Türkiye'de Sağlığın "Röntgenini" Çekti.

OECD 2013 Sağlık Verileri açıklandı: Türkiye tütün tüketiminin azaltılmasında önemi bir ilerlemeyi başardı Orhan Aysezen - Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Türkiye'de devletin sağlık harcamalarına katkısının geçen on yıl boyunca önemli ölçüde arttığını ve yüzde 73'e ulaşarak OECD ortalamasını geçtiğini bildirdi. Türkiye'nin tütün tüketiminin azaltılmasında önemi bir ilerlemeyi başardığını belirten OECD, doktor ve hemşirede sayılarındaki eksikliğe dikkat çekerken Türkiye için yaklaşan "obezite" tehlikesine dikkat çekti.

-OECD TÜRKİYE'NİN "RÖNTGENİNİ" ÇEKTİ-

OECD'nin "2013 Sağlık Verileri (Health Data 2013)" açıklandı. Verilerden hareketle Türkiye hakkında yapılan değerlendirmeye göre, Türkiye'de sağlık harcamaları 2008 itibarıyla GSYİH'nın yüzde 6.1'ini buluyor. OECD'de ise sağlık harcamaları gayrı safi hasılanın yüzde 9.3'üne karşılık geliyor. OECD, Türkiye'deki sağlık harcamalarının örgüt ortalamasının oldukça altında kaldığına değindi. ABD'nin yüzde 17.7'lik oranla 2011 itibarıyla sağlığa ekonomisinden en fazla kaynak aktaran OECD ülkesi olduğu belirtildi. OECD içinde ABD'yi yüzde 11.9'luk GSYİH payı ile Hollanda izliyor.

OECD içinde Meksika (yüzde 6.2) ve Estonya (yüzde 5.9) Türkiye'den daha kötü durumda bulunuyor. OECD 2013 Sağlık Verileri'nde Türkiye şu şekilde yer aldı:

"-Sağlık harcamalarının gelir artışıyla birlikte yükselme eğilimi var: Genelde kişi başına daha fazla gelir düşen OECD ülkelerinde sağlığa harcama daha fazla. Türkiye 2008 yılında satın alma gücü paritesine göre 906 dolar kişi başına sağlık harcaması yaptı. Bu sonuçla OECD sonuncusu durumunda. Meksika 2010 itibarıyla kişi başına 977 dolar, Estonya bin 303 dolarla, Polonya 1689 dolarla Türkiye'den daha iyi durumda. OECD'de ABD kişi başına 8 bin 508 dolarla açık ara harcama şampiyonu. İkinci konumda 5 bin 669 dolarla Norveç geliyor. 2011 yılında OECD ortalaması ise 3 bin 339 dolar idi.

-DEVLET TÜRKİYE'DE SAĞLIĞA KATKISINI ÖNEMLİ ÖLÇEDE ARTIRDI-

- Şili, Meksika ve ABD dışında kamu, tüm OECD ülkelerinde sağlığın fonlanmasında ana kaynak olmayı sürdürüyor. Türkiye'de 2008 itibarıyla sağlık harcamalarının yüzde 73'ü kamu kaynaklarından karşılanıyor. Oran 2011 itibarıyla yüzde 72 olan OECD ortalamasından biraz yüksek. Sağlık harcamalarında kamunun payı 2000 yılında yüzde 63 iken geçen on yılda önemli ölçüde arttı.

-SAĞLIK SEKTÖRÜNDE İNSANİ VE FİZİKSEL KAYNAKLAR-

-Son yıllarda doktor artışına rağmen Türkiye, tüm OECD ülkelerinde kişi başına en az doktor düşen ikinci ülke. 2010 yılında Türkiye'de bin kişiye 1.7 doktor düşüyordu, bu oran 2011 itibarıyla, bin kişi için 3.2 olan OECD ortalamasından iki kat daha az. Aynı şekilde 2010 itibarıyla Türkiye'de bin kişiye 1.7 hemşire düşüyor. Rakam 2011'de bin kişiye 8.7 hemşire olarak belirlenen OECD ortalamasından çok düşük. Türkiye'de 2011'de bin kişiye 2.5 hastane yatağı düşüyor, rakam bin kişiye 4.8 olan OECD ortalamasının yarısına yakın.

-SAĞLIĞIMIZIN DURUMU VE RİSKLER-

-Geçen onyıllar boyunca birçok OECD ülkesi ömür beklentisinde, yaşam koşullarındaki iyileşmeler, tıptaki ilerlemeler ve halk sağlığı çalışmaları sonucu büyük kazançlar elde etti. OECD üyeleri arasında Türkiye 1960-2010 arasında, hayat süresinde 25 yıldan fazla artışla en büyük kazanımlardan birini elde edip, OECD ortalamasıyla 20 yıldan fazla olan açığını hızla kapatan ülkelerden oldu. 1960'ta Türkiye'de ömür beklentisi, OECD ortalamasının 20 yıldan fazlası daha düşüktü. 2011'de ise Türkiye'de ömür beklentisi OECD ortalamasından 5.5 yıl daha az. (Türkiye'de şu anda ortalama ömür beklentisi 74.6, OECD'de ise ortalama 80.1 yıl.)

-Türkiye'de bebek ölüm oranları geçen birkaç onyılda dramatik biçimde düştü. 1960'ta doğan bin bebekten 190'ı ölürken, 2011'de doğan bin bebekten sadece 7.7'si hayatını kaybediyor. Bununla birlikte yenidoğan ölümleri hala bin bebekte 4.1 olan OECD ortalamasının yukarısında. OECD ülkeleri arasında bebek ölümünün en düşük olduğu ülkeler İzlanda, Japonya ve İsveç.

-"TÜRKİYE SİGARA İÇENLERİN SAYISINI YARI YARIYA DÜŞÜRDÜ ÖNEMLİ BAŞARI SAĞLADI"-

-Türkiye tütün tüketiminin azaltılmasında, her gün sigara içen yetişkinlerin 1989'da yüzde 47.8 olan oranını yarı yarıya azaltıp 2012'de yüzde 23.8'e düşürerek önemli bir ilerlemeyi başardı. Türkiye'de yetişkinler arasında sigara içme oranı hala OECD ortalaması olan yüzde 20.9'dan yüksek durumda. OECD'de en düşük sigara içme oranı İsveç, İzlanda ve ABD'de. Bu ülkelerin tümünde günlük sigara içen yetişkinlerin oranı yüzde 15'ten az olduğu belirtiliyor.

-DİKKAT TÜRKİYE'DE OBEZİTE İÇİN TEHLİKE SİNYALLERİ VAR-

-Geçen onyıllarda bütün OECD ülkelerinde obezite arttı, ancak ülkeler arasında önemli farklılıklar var. Türkiye'de yetişkinler arasında (kişilerin kendi verdikleri boy-kilo bilgilerine göre) obezite oranı 2010'da yüzde 16.9 idi. Oran yüzde 28.5 obezite görülen ABD'nden çok düşük ancak OECD29'un yüzde 15 obezite oranının üzerinde. Obezitenin artan yaygınlığı, örneğin diyabet ve kalp-damar hastalıkları gibi sağlık sorunlarının oluşumunda ve gelecekte daha yüksek sağlık maliyetlerinde artışın habercisi." - Ankara