Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, 2013 yılının ilk 3 ayında, bankaların da aralarında bulunduğu 3 önemli soruşturmanın nihai karara bağlandığını belirterek, "Tüm bu soruşturmalar ve anılan soruşturmalar sonucunda verilen cezalar serbest piyasa dediğimiz mekanizmanın, nam'ı diğer 'görünmeyen el'in, kendiliğinden, arz ve talebi otomatik olarak dengeleyememesinden kaynaklanmaktadır" dedi.
Kaldırımcı, Rekabet Kurumu'nun 16. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla JW Marriott Otel'de düzenlenen toplantıda, rekabet hukuku kurallarının özellikle gelişmiş ülkelerin vazgeçilmez gördüğü düzenlemeler olduğunu belirtti.
Yaklaşık 16 yıl önce oluşturulan Rekabet Kurumu'nun piyasalarda rekabetin sağlanması ve korunması amacıyla, kuruluşundan bu yana geçen sürede toplam 192 soruşturma dosyasının nihai karara bağladığını anlatan Kaldırımcı, bu 16 yıllık dönemde hakkında en çok soruşturma yürütülen ilk 4 sektörün sırasıyla
"Ulaştırma", "Gıda, Tarım, Yiyecek, İçecek", "İnşaat Malzemeleri" ve
"İlaç, Sağlık Hizmetleri ve Ürünleri"nden oluştuğunu söyledi.
Kaldırımcı, Kurulun sadece 2012 yılı içerisinde rekabet ihlali iddialarına ilişkin 303 dosya hakkında nihai karar aldığını, 17 soruşturmayı sonuçlandırdığını ve rekabet ihlali iddiasıyla 21 yeni soruşturma başlattığını kaydetti.
Öte yandan, 2013 yılının daha ilk 3 ayında, 3 önemli soruşturmanın nihai karara bağlandığını ifade eden Kaldırımcı, şöyle konuştu:
"Bunlar arasında özellikle Türkiye'de faaliyet gösteren 12 bankanın mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri alanında anlaşma veya uyumlu eylem içerisinde bulunmak suretiyle kanunun 4. maddesini ihlal edip etmediğinin tespiti amacıyla yürütülen soruşturma gündemimizin üst sıralarına oturdu. Rekabet Kurulu'nca anılan dosyanın müzakeresi sonucunda, mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri alanında 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesinin ihlal edildiği belirlendi. Bu itibarla aralarında 3 tane de kamu bankası bulunan toplam 12 büyük bankaya binde 3 ile yüzde 1,5 arasında değişen aralıkta, yaklaşık 1 milyar 117 milyon lira idari para cezası verildi.
Aslında tüm bu soruşturmalar ve anılan soruşturmalar sonucunda verilen cezalar serbest piyasa dediğimiz mekanizmanın, nam'ı diğer 'görünmeyen el'in, kendiliğinden, arz ve talebi otomatik olarak dengeleyememesinden kaynaklanmaktadır. Bu sebeple de kamu müdahalesi zorunlu hale gelmektedir. Bu noktada, uygulamacı olarak, esas görevimiz piyasalara uygun şekilde müdahale etmek, mümkün olduğunca rekabeti kısıtlamaksızın rekabetçi bir ortamın var olmasına çaba göstermektir."
Kaldırımcı, iyi bir rekabet kurumunun görevlerini en iyi ve en etkin şekilde yerine getirmesinin, iktisat-hukuk, serbest piyasa, teşebbüs, rekabet, ihlal gibi kavramların gereğince anlaşılmasının yanı sıra insan davranışlarının nitelik ve dinamiklerinin yeterince anlaşıldığı etkili bir organizasyonun varlığına da bağlı olduğunu belirtti.
Rekabet savunuculuğu kapsamındaki çabaların belki de önemli iki aracını, 2009 yılından bu yana ilgili tüm paydaşlara gönderilen "Rekabet Mektupları" ve 2012 yılından itibaren hazırlanmaya başlanan "Rekabet Raporları"nın oluşturduğuna işaret eden Kaldırımcı, 2013 Rekabet Raporu'nun da kamu müdahalelerini, bu müdahalelerin nedenlerini, araçlarını ve risklerini dikkate alarak, rekabet politikası perspektifinden analiz etmeyi amaçladığını söyledi.
Muhabir: Bülent Karaaslan-Hüseyin Karatepe
Yayıncı: Zülal Eser - ANKARA
Son Dakika › Ekonomi › Rekabet Kurumu'nun 16. Kuruluş Yıldönümü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?