Doğrudan pazarlama sektöründe hedef 2.1 milyar dolar
DPİD Başkanı Zuhal Gezer Demirci doğrudan pazarlama sektörü hakkında önemli açıklamalarda bulundu
Demirci: "2020 yılında öngörümüz 2.1 milyar dolar ve yaklaşık 150 bin istihdama kavuşmak"
İSTANBUL - Doğrudan Pazarlama ve İletişimcileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Zuhal Gezer Demirci, doğrudan pazarlama sektörüne ve dernek çalışmalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Sektörün giderek büyüdüğünü belirten Demirci, "2020 yılında da öngörümüz 2.1 milyar dolar hacme ve yaklaşık 150 bin istihdama kavuşmak" dedi.
Geleneksel pazarlama iletişimi yöntemlerinin değişmesi ile birlikte bu alandaki alternatif mecraların kullanımı da hızla yaygınlaşıyor. Bu alternatif yöntemler arasında tüketici ile markaları buluşturmada en öne çıkan doğrudan pazarlama sektörü ise hem dünyada hem de Türkiye'de giderek büyüyor.
"2020 yılında öngörümüz 2.1 milyar dolar ve yaklaşık 150 bin istihdama kavuşmak"
DPİD Yönetim Kurulu Başkanı Zuhal Gezer Demirci, doğrudan pazarlama sektörünün, kitlesel iletişim araçları dışındaki mecralarda nihai tüketici ile markaları buluşturan, onlarla ilişki kuran, somut, ölçülebilir, sonuçları ölçülebilen pazarlama ve iletişim faaliyetleri olduğunu belirtti. Dernek çalışmaları ve sektör ile ilgili bilgi veren Demirci, "Derneğimiz 2005 yılında kuruldu. Etkinlik, veri tabanı, interaktif ve saha satış disiplininde hizmet veren tüm Türkiye'nin önde gelen üyelerinden, ajanslardan oluşuyor. Yaklaşık 125 bin çalışana ve 1.7 milyar dolar büyüklüğünde bir hacme kavuştu sektörün büyüklüğü. Saha ve satış noktasının artmasıyla da istihdamda da ciddi katkısı var. 2020 yılında da öngörümüz 2.1 milyar dolar hacme ve yaklaşık 150 bin istihdama kavuşmak" ifadelerini kullandı.
"Mevzuat eksikliği nedeniyle bir sorun yaşıyoruz"
Saha satış noktalarındaki artıştan bahsederek sektördeki mevzuat eksikliğini dile getiren DPİD Başkanı Demirci, "Saha satış noktası disiplini aslında perakende noktaları ağırlıklı gidiyor. Çünkü yine ülkemizde AVM sayılarının ve perakende noktalarının artmasından dolayı bu noktadaki tanıtım faaliyetlerimiz artıyor. Tanıtım faaliyetlerini gerçekleştirirken markaların sahadaki yüzü dediğimiz promotörler yani tanıtım elemanları aktif rol alıyorlar. Sektörümüzde son yıllarda klasik işçi-işveren modeli dışındaki bu esnek çalışma modelinde sıkıntılar var. Dünyada birçok konuda esnek çalışma modelleri değişiklik gösteriyor. Bu konuda mevzuat eksikliği nedeniyle bir sorun yaşıyoruz" dedi.
"125 bin istihdam 18-25 yaş arası ve yüzde 60'ı kadınlardan oluşuyor"
Zuhal Gezer Demirci, mevzuat eksikliğinin çözülemeyecek bir sorun olduğunu düşünmediğini söyleyerek, Avrupa'da bu konuda ciddi yol kat edilmiş olduğunu belirtti. Sektöre ilişkin mevzuat düzenlemesinde bakanlık yetkilileri ile ortak çalıştıklarını söyleyen Demirci, "Biz de eğer mevzuat esnekliğini düzenler, güvenceli esnekliği sağlarsak ülke ekonomisine ve istihdama katkı sağlayacak bu modelin Türkiye'de de ciddi faydasını göreceğine inanıyoruz. Bu konuda özellikle mevzuatın değişmesi ve güvenceli esneklik kapsamında bir çözüm önermek ve tarafların da sorumluluklarını belirlemek açısından ek süre onayını aldık. Bu anlamda hem bakanlık hem bakanlık yetkilileri bize gerçekten olumlu bir geri dönüşüm yaptılar. Dikkate alıyorlar sorunlarımızı. Çözümde aktif rol alıyorlar ve bizimle birlikte bu süreci beraber götürüyorlar. Aslında şu an ülkemizde teşvik edilen grup dediğimiz gençler ve kadınlar bizim 125 bin istihdam 18-25 yaş arası ve yüzde 60'ı kadınlardan oluşuyor. Dolayısıyla bu sorunun çözülmesi, mevzuat eksikliğinin tamamlanmasını talep ediyoruz" şeklinde konuştu.
"İnsanlarla iletişim halinde olmak beni daha çok mutlu ediyor" şeklinde konuştu.
Doğrudan pazarlama sektörü içerisinde promotör olarak çalışan Melike Taşkıranlar ise işinin detaylarından bahsederek, "Müşteriler mağazaya gelir, istedikleri ürünü bizlere anlatırlar. Biz de en doğru ürünü bulup onlara tanıtımını yaparız. Bilgisayar programcılığı mezunuyum ama bir bilgisayar başında oturup çalışmayı sevmiyorum. İnsanlarla iletişim halinde olmak beni daha çok mutlu ediyor. Onların hayatlarına bir şey katmak beni motive ediyor. Çünkü ürünler ile ilgili gelip soru soruyorlar, bazen hiç bilmediği noktalardan bilmediği şeyler söylüyorum ve hayatlarını kolaylaştırdığımı söylüyorlar. Bu da beni çok mutlu ediyor. 3 kişilik bir aileyiz. Şu an eşim işsiz ve çalışmıyor. Şu an sadece ben çalışıyorum. Yani evi geçindirme kaynağı bende şu anda. Benim de işsiz kaldığımı düşünün ve benim gibi yüz binlerce kişi daha var bu işten evine ekmek götüren. Bu konuda da gerçekten devletin bize yardımcı olacağını düşünüyorum" dedi.
"Biz sadece kendimiz için değil bakacağımız insanlar için de çalışıyoruz"
Sektörün içerisinde promotörlük yapan Eda Karaca ise müşterilerin ürünle buluştuğu ya da kendileri için doğru ürünleri araştırdıkları anda promotörlerin devreye girdiğini söyledi. Promotörlein bir nevi markaların sahalardaki yüzleri olduğunu söyleyen Karaca, "Son derece sıkı eğitimlerden geçiriliyoruz ve bunun neticesinde gerek yüz yüze gerekse de online olarak ürünler hakkında çok detaylı bir bilgi birikimine sahibiz ve ürünlerimizi sahipleniyoruz. Müşterilerle de aksiyona yönelik bir ilişki halinde olduğumuz için müşteri memnuniyetinde maksimum fayda sağladığımızı düşünüyorum. Bu da tabii ki doğal olarak markaların fark oluşturmasını sağlıyor. Benim 2 tane bakmakla yükümlü olduğum çocuklarım var. Eğer mevzuat bu şekilde ilerlerse benim gibi 125 bin kişi de bu mağduriyeti yaşayacak. Biz sadece kendimiz için değil bakacağımız insanlar için de çalışıyoruz. Bu kadar büyük ve gelişmiş bir sektörün yurt dışında olduğu gibi ülkemizde de yapılabileceğini ve buna engel olan detayların düzeltilebileceğine ben inanıyorum" açıklamalarında bulundu.
"Bu mesleğin bitmesini istemiyoruz"
8,5 yıldır doğrudan pazarlama sektöründe çalışan Sedat Demir, mevzuat eksikliği ile ilgili üzüntülü olduklarını ve promotörlüğün de bir meslek olarak tanınmasını istediklerini belirtti. Sektörde çalışan bir diğer promotör Alican Debrelioğlu ise sıkı bir eğitim sürecinden geçtiklerini söyleyerek, "Ürünlerle ilgili olarak sürekli bize bilgilendirmeler yapılıyor. Müşteri deneyimlerimizi biz zaten firma ile paylaşıyoruz. Bunlarla ilgili bize raporlamalar da yapılıyor, geri dönüşler sağlanıyor. Biz de müşterilere en yakın, en samimi şekilde yardımcı oluyoruz. Bunun da firmaya katkısı oluyor tabii ki marka bağlılığı sağlanmış oluyor. Hem kurum içinde olsun hem sektörde olsun çok fazla insan var. Bu mesleğin bitmesini istemiyoruz. Çok fazla insan var bu piyasada çalışan. Sigortalı olarak çalıştığımız için bu mesleğin devam etmesini istiyoruz biz" dedi.
Son Dakika › Genel › Doğrudan Pazarlama Sektöründe Hedef 2.1 Milyar Dolar - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?