2. Kop Bölgesel Kalkınma Sempozyumu

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, kurulduğundan bugüne Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı'na  259 milyon lira ödenek sağladıklarını ve özel idarelere aktardıklarını belirterek, "Bu kapsamda 423 sulama projesi gerçekleştirdik ve 75 bin hektardan daha fazla alanı sulamaya açtık. Böylece üretimi, refahı, çiftçilerimizin gelirini artırdık" dedi.

Yılmaz, Niğde Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen 2. KOP Bölgesel Kalkınma Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, bölgesel kalkınma konusunda Türkiye'nin son 10 yılda çok ciddi bir mesafe aldığını söyledi.

Kişi başına düşen gelirde Türkiye ortalamasının altında kalan bölgelerde kalkınma idareleri kurduklarını anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Bunlardan birisi KOP. Türkiye'nin batı kısmı daha gelişmiş ama Güneydoğu, Doğu, Doğu Karadeniz ve Orta Anadolu'nun belli kesimleri ise ortalamanın altında bölgeler. Buralardan daha fazla göç yaşandığını, üretimin, katma değerin ortalamanın altında kaldığını biliyoruz. Bununla birlikte bu bölgelerin çok büyük potansiyel taşıdığını da biliyoruz. İşte bu potansiyeli daha hızlı harekete geçirip kişi başı geliri Türkiye ortalamalarına yaklaştırmak için bu idarelerimizi oluşturduk."

Yılmaz, bu bölgeler için özel eylem planları hazırladıklarını belirterek, bu planların önümüzdeki günlerde hayata geçirileceğini ifade etti.

Eylem planı kapsamında KOP bölgesi için ön plana çıkan konuları belirlediklerini dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:

"Toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını çok önemsiyoruz. Kurulduğundan bugüne KOP idaremize 259 milyon lira ödenek sağlayarak özel idarelerimize aktardık. Bu kapsamda 423 sulama projesi gerçekleştirdik ve 75 bin hektardan daha fazla alanı sulamaya açtık. Böylece üretimi, refahı, çiftçilerimizin gelirini artırdık. Bazı köyleri ziyaret ettik. Daha önce yeşil kart kullanan insanlar, proje sayesinde çilek üretip ihraç ettiklerini ve yeşil kartları iptal ettirdiklerini söyledi. Projeyle çiftçilerimizin gelir düzeyini artırıp kırsal alandan göçü engellemiş oluyoruz, sosyal adalete katkıda bulunuyoruz. Bütün bu yönleriyle bu programımızı devam ettireceğiz."

En büyük sermayemiz beşeri sermayemiz

Proje kapsamında beşeri ve sosyal yapının güçlendirilmesi yönünde çalışmalar gerçekleştirileceğine dikkati çeken Yılmaz, Türkiye'nin doğal kaynak bakımından zengin bir ülke olmadığını, her sene sadece doğalgaz ve petrole 60 milyar dolar para ödediğini vurguladı.

Yılmaz, bu nedenle Türkiye'nin en büyük sermayesinin beşeri sermaye olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Türkiye kalkınıp gelişecekse insan odaklı bunu yapmak durumunda. Dolayısıyla insanımızın donanımına çok daha fazla yatırım yapmak zorundayız. Türkiye'de insanımızın okulda geçirdiği ortalama süre 7,6 sene. Bu çok az bir süre, çok daha yüksek seviyeye çıkarmak durumundayız. İnsanımızın donanımını artırmak için hem normal eğitim kurumlarımızla hem de İŞKUR gibi kurumlarla çok çeşitli çalışmalar yaptık. Gelecek nesil için beklediğimiz okulda geçirilecek süre ise 14,4 sene. Yani yeni gelen nesil eski nesle göre iki kat daha fazla eğitilmiş olarak geliyor. Bizim asıl gücümüz burasıdır. Bizim en büyük sermayemiz insanımız insanımıza ne kadar yatırım yapsak azdır."

Yılmaz, konuşmasının ardından Sazlıca beldesindeki KOP Bölge Kalkınma İdaresi yer üstü basınçlı sulama tesisi inşaatında inceleme yaptı. - Niğde