AB'den Brexit Anlaşması İçin Tarih

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma (Brexit) sürecini AB adına yürüten başmüzakereci Michel Barnier, İngiltere-AB arasındaki çıkış anlaşmasının Ekim 2018'e kadar tamamlanması gerektiğini söyledi.

Barnier, Brexit ile ilgili gelişmelere ilişkin Brüksel'de basın toplantısı düzenledi.

Başmüzakereci Barnier, Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesinin işletilmesiyle başlayacak İngiltere-AB arasındaki çıkış müzakerelerinde, AB tarafında görev yapacak 30 kişilik bir ekibin oluşturulduğunu söyleyerek, 50. maddenin işletilmesine ilişkin, "AB bunun için hazır. Ne ilişki istediklerini söylemeleri Britanyalılara, Britanya ile gelecekteki ilişkilerini belirlemek de 27 üyeye kalmış. Bu çalışma, hukuki açıdan karmaşık ve siyasi açıdan hassas olurken, halklarımız ile ekonomilerimiz için de önemli sonuçlar doğuracak." diye konuştu.

Barnier, Brexit sürecinin kısa olacağını belirterek, "Asıl müzakereler döneminin iki yıldan kısa süreceği açık. İki yıl içerisinde ilk başta, AB Konseyi'ninn yönetmeliği hazırlaması ve müzakereleri onaylaması olacak. Sonrasında anlaşma tabii ki Konsey ve Avrupa Parlamentosu tarafından da onaylanmalı. En son olarak da İngiltere'nin anlaşmayı onaylaması gerekli. Tüm bunların hepsi iki yıllık süreçte gerçekleşecek. Her şey hesaba katıldığında, müzakereler 18 aydan kısa sürecek. İngiltere Başbakanı Theresa May'in bildirdiği üzere eğer 50. madde 2017'nin mart ayı sonuna kadar devreye alınırsa, bunu takiben de müzakerelerin birkaç hafta içerisinde başlayacağını ve anlaşmaya 2018'in ekim ayına kadar varılacağını söylemek yerinde olur." ifadelerini kullandı.

AB ile İngiltere'nin gelecekteki ilişkisinin nasıl olacağı yönünde değerlendirme yapmaktan hoşlanmadığını dile getiren Barnier, "AB üyeliği beraberinde hak ve menfaatler getirir. Üçüncü ülkeler (Brexit'in ardından İngiltere'nin de aralarında bulunacağı AB'ye üye olmayan ülkeler), aynı yükümlülüklere tabi olmadıklarından dolayı, aynı haklara ve menfaatlere asla sahip olamazlar." dedi.

İngiltere çıkışı ertelemek istemiyor

Bu arada Barnier'in açıklamalarını takiben İngiltere Başbakanlığından yapılan açıklamada da, ada yönetiminin Brexit müzakerelerini 2 yıllık süreçten daha sonraya bırakmak istemediği vurgulandı. Açıklamada, "Çıkış sürecini uzatmak istemediğimiz konusunda açık olduk. AB'den çıkışta pürüzsüz ve düzgün bir geçişin sağlanmasında hükümet kendinden emin." ifadesi kullanıldı.

Öte yandan, Brexit sürecindeki yetki tartışmasını çözmeyi amaçlayan ve dün Londra'da görülmeye başlayan temyiz duruşması devam ediyor.

Duruşmada, geçen ay İngiltere'deki Yüksek Mahkemenin verdiği "ülkenin AB'den ayrılık müzakerelerine parlamento onayı olmadan başlanamayacağına" yönelik kararına İngiliz hükümetinin itirazı görüşülüyor. Temyiz Mahkemesi, Yüksek Mahkemenin kararını bozmazsa, hükümetin AB'den çıkış süreciyle ilgili stratejisinin etkileneceği tahmin ediliyor.

50. maddenin işletilmesi

İngiltere Başbakanı ve Muhafazakar Parti Genel Başkanı Theresa May önceki ay yaptığı açıklamada, Brexit sürecini resmen başlatacak Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesinin 2017'nin mart ayı sonuna kadar işletileceğini duyurmuştu. İngiltere'nin bu yola başvurmasıyla AB'den ayrılış anlaşmasının şartlarının belirlenmesi için iki yıllık süreç başlamış olacak. Avrupalı yetkililer, 50. maddenin bir an önce işleme konulması çağrılarında bulunuyor.

23 Haziran'da yapılan AB referandumunda İngiltere, İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler'den oluşan Birleşik Krallık halkının yüzde 51,9'u AB'den çıkışa destek vermişti.

50. maddenin işletilmesi

İngiltere Başbakanı ve Muhafazakar Parti Genel Başkanı Theresa May önceki ay yaptığı açıklamada, Brexit sürecini resmen başlatacak Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesinin 2017'nin mart ayı sonuna kadar işletileceğini duyurmuştu.

İngiltere'nin bu yola başvurmasıyla AB'den ayrılış anlaşmasının şartlarının belirlenmesi için iki yıllık süreç de başlamış olacak. Avrupalı yetkililer, 50. maddenin bir an önce işleme konulması çağrılarında bulunuyor.

23 Haziran'da yapılan AB referandumunda İngiltere, İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler'den oluşan Birleşik Krallık halkının yüzde 51,9'u AB'den çıkışa destek vermişti.