Adalet Bakanı Bozdağ: Umarım Ki TBMM Başkanımızın Çağrısı Olumlu Neticelenir

* Adalet Bakanı Bekir Bozdağ:

*(TBMM Başkanı'nın liderlere çağrısı) Ümidim yok ama bu ümidi yok etmek de istemiyoruz. Azıcık da olsa bu ümidi muhafaza etmek geleceğe taşımak bizim vazifemizdir diyorum"

"(Yeni Anayasa Çalışmaları) Bir parti bu konuda çok net duruyor ancak diğerleri maalesef samimiyetle söylüyorum net durmuyorlar."

" Türkiye, yeni anayasa yapmak için 'darbeci' mi bekleyecek? Bu milletin temsilcileri hür bir biçimde milletin parlementosunda toplumun bütün kesimlerinin katkısıyla yeni bir anayasa yapmayı başaramayacak mı? Ben inanıyorum ki başaracaktır"

"Türkiye'nin hortlak görmemesi için bu darbeci ruhunu öldürmesi lazım. Öldürmenin ruhu da anayasa yapmaktır"

"Şu andaki anayasamız bir toplumsal sözleşme değil bir darbe ve darbeci sözleşmesidir. Bu sözleşme yürürlükteyken elbette ki uyacağız. Ancak yürürlükten kaldırmak için çalışmakta her Türk vatandaşı için şerefli vazifelerin başında gelir. Bunun kaldırmak için mücadele etmek de siyaset ve fikir yapan için de büyük bir şereftir diye düşünüyorum"

Haber-Kamera: Enver ALAS - İSTANBUL/ DHA

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın, anayasa çalışmalarına yeniden devam edilmesi için liderlere yaptığı çağrının olumlu neticelenmesini umduğunu belirterek, "Ümidim yok ama bu ümidi yok etmek de istemiyoruz. Azıcık da olsa bu ümidi muhafaza etmek geleceğe taşımak bizim vazifemizdir diyorum" dedi

İstanbul Üniversitesi'nde düzenlenen 'Dünyada ve Türkiye'de Darbe Yargılamaları Uluslararası Sempozyumu'nun açılışı Bekir Bozdağ'ın katılımıyla başladı. Üniversitenin Beyazıt'taki Fen Edebiyat Fakültesi Cemal Bilsel Konferans Salonu'nda Hukukçular Derneği'nin evsahipliğinde İstanbul Üniversitesi, Anayasa Hukukçuları Derneği, Uluslararası Hukukçular Birliği ve İstanbul Center of İnternational Law'ın katkılarıyla gerçekleşen sempozyuma Bakan Bozdağ'ın yanı sıra yerli ve yabancı akademisyenler ile öğrenciler katıldı.

"DARBELER SADECE CUMHURİYET DÖNEMİNDE DEĞİL OSMANLI DÖNEMİNDE DE YAŞANDI"

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Bekir Bozdağ, darbe yargılamaları üzerine yapılan toplantıların hem Türkiye'nin geçmişiyle hem de dünyada yaşanmış tecrübelerle yüzleşmeye, daha iyi bir gelecek için çalışmalar yapmaya vesile olacağına olan inancını dile getirdi. Türkiye'nin tarihine bakıldığında darbeler konusunda en fazla tecrübesi olan ülkelerden biri olduğunu belirten Bakan Bozdağ, darbelerin sadece cumhuriyet döneminde olmadığını Osmanlı döneminde de yaşandığını söyledi. Bozdağ, "Yeniçeri Ocakları kazan kaldırıp vezir, sadrazam kellesi aldılar nice iktidar sahipleri değişimine yol açtılar. Yetmedi, pek çok sultanın, padişahın tahttan indirilmesine, öldürülmesine yol açtılar. Bizim esasımızda Osmanlı dönemimizde bu açıdan zengin bir kaynağa sahiptir" dedi.

"BÜTÜN DARBECİLER TAŞERONDUR"

Bekir Bozdağ, Cumhuriyet Türkiye'sinde yaşanan başta 27 Mayıs 1960 darbesi olmak üzere sırasıyla 12 Mart muhtırası, 12 Eylül darbesi ve 28 Şubat süreciyle ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. Bozdağ, "Darbecilerin akıl hocaları her zaman üniversitelerden, medyadan ve darbecileri taşeron uluslararası güçlerden çıkmıştır. Çok net söylüyorum Türkiye'de yapılmış darbeler dahil dünyanın neresinde yapılırsa yapılsın bütün darbeciler taşerondur. Darbeyi yaptıran daha büyük güçlerdir. Onlar darbeyi yaptıranlara hizmet etmişlerdir, ülkelerini bir noktada onların emrine tahsis etmişlerdir" dedi.

"TAVIR KOYMASAK ŞU ANDA AK PARTİ DİYE BİRŞEY OLMAZDI"

Ak Parti'nin iktidar olmasından sonra ki süreç üzerine konuşan Bekir Bozdağ, şunları söyledi:

"Ak Parti, 'bin yıl sürecek' denilen 28 Şubat'ın arifesinde iktidar oldu. Türkiye neler yaşadı? Balyoz, Ergenekon, Kafes, Yakamoz, Eldiven darbe teşebbüslerine Türkiye sahne oldu. Cumhuriyet mitinglerine, cumhurbaşkanlığı seçimine Türkiye sahne oldu. O dönemde 27 Nisan diye e-bildiri diye bir bildiri çıktı. Siyasetin duruşunun darbecilere karşı ne derece önemli olduğunu, milletin hukukunu, onurunu, hak ve hürriyetleri koruma bakımından ne denli olduğunu göstermek için bunları anlatıyorum. Türkiye'de bizim dönemimizde başlatılan teşebbüslerin hiçbirisi başarılı olamadı. Parti kapatma davası, Gezi hadiseleri, 17/25 Aralık Paralel Çete'nin yargıyı kullanarak Türkiye'de hükümeti alaşağı etme teşebbüsü, Kobani hadiselerinin hiçbirisi Türkiye'de başarılı olamadı. Neden olamadı, çünkü milletin iktidarı, milletin emanetine ihanet eden, bu ülkenin anayasa ve yasalarını yok soyan, milletin hukukunu tanımayanlara karşı, milletin emanetine sahip çıktı. Eğer tavır koymasak şu anda Ak Parti diye birşey olmazdı."

"BÜTÜN DARBE YASALARININ ANASI 1980 ANAYASASI'DIR"

Adalet Bakanı Bozdağ, konuşmasında yeni anayasa çalışmalarına da değindi. Anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak "Bir parti bu konuda çok net duruyor ancak diğerleri maalesef samimiyetle söylüyorum net durmuyorlar" diyen Bozdağ, "Şimdi, darbe yasalarını temizleyelim diyorlar. En büyük darbe yasası hangisidir diye sorsam herkes '1982 anayasası' der. Bütün darbe yasalarının anası 1980 anayasasıdır. Biz darbe yasalarından mevzuatımızı temizleyelim derken 82 anayasası'nı çöpe atmayı başaramazsak Türkiye'nin üzerindeki darbe tehdidini ortadan kaldırmış sayılmaz, artık imkansız hale getirdik diyemeyiz. Onun için bizim 1982 anayasasını tarihe havale edip onun yerine milletin temsilcilerinin kendisini hür hissettiği bir ortamda, özgür bir biçimde yep yeni anayasayı hayata geçirmek şarttır" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE YENİ ANAYASA YAPMAK İÇİN DARBECİ Mİ BEKLEYECEK"

Bakan Bozdağ, 1982 Anayasası'nı darbecilerin yaptığını ve bu anayasanın gelecek nesillerin iradesini ipotek altına almadığına vurgu yaptı. Bozdağ, "Maalesef böyle düşünenler var. 'Buna dokunamazsınız', 'yeni anayasa yapmaya bu anayasa izin vermiyor' sadece 'tadilat yapabilirsiniz' diyorlar. O zaman bu 'darbeciler gelir yeni anayasa yapar' demektir. Yani Türkiye, yeni anayasa yapmak için 'darbeci' mi bekleyecek? Bu milletin temsilcileri hür bir biçimde milletin parlamentosunda toplumun bütün kesimlerinin katkısıyla yeni bir anayasa yapmayı başaramayacak mı? Ben inanıyorum ki başaracaktır. Ancak maalesef bugün ki siyasal konjonktür buna müsaade etmiyor. Halkımızın basireti siyasi partilerimizin basiretinden çok daha ileridedir. Milletimize güveniyorum. Bu aziz millet, yeni anayasaya hayır diyen, yeni anayasa olmaması için ipe un seren zihniyetlerin hepsini yeni anayasaya mecbur edecektir" dedi.

"HORTLAK GÖRMEMEK İÇİN DARBECİ RUHUN ÖLDÜRÜLMESİ LAZIM"

Bekir Bozdağ, 1982 Anayasası'nda 17 kez ve 105 yerde değişiklik yapıldığını anımsatarak, 1982 anayasasını 'yamalı bohça'ya benzetti. "Şimdi siz yamalı bir elbise giyiyorsunuz" diyen Bozdağ, "Türkiye bir büyük devlettir diyorsunuz ama kıyafetinize bakıyorlar her tarafı yama. O zaman size gülüyorlar. Bunlar Türkiye'yi güldürüyorlar. Biz değiştire değiştire 82 Anayasasını hukuka dayalı bir anayasa haline getiremeyiz. Değiştire değiştire insan haklarına dayalı, hak ve hürriyetleri gerçek anlamda koruyan bir anayasa haline getiremeyiz. Neden? Çünkü bu anayasının ruhu burada durduğu sürece bazen '367' diye hortlar, bazen 'başörtüsü' diye hortlar, bazen 'muhtıralara evet' diye bazen de başka türlü yeniden yeniden hortlar. Onun için Türkiye'nin hortlak görmemesi için bu darbeci ruhunu öldürmesi lazım. Öldürmenin ruhu da anayasa yapmaktır" dedi.

TBMM BAŞKANI'NIN LİDERLERE ÇAĞRISI

TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın, anayasa çalışmalarına yeniden devam edilmesi için liderlere yaptığı çağrının olumlu neticelenmesini umduğunu belirterek, "Ümidim yok ama bu ümidi yok etmek de istemiyoruz. Azıcık da olsa bu ümidi muhafaza etmek geleceğe taşımak bizim vazifemizdir diyorum" dedi.

Bozdağ, "Türkiye yeni anayasa yapmayı başararak bu darbeci ruhunu ortadan kaldırır milletin ruhu, milletin iradesi ve görüşlerini esas alan milletin anayasasını yapar. Şu andaki anayasamız bir toplumsal sözleşme değil bir darbe ve darbeci sözleşmesidir. Bu sözleşme yürürlükteyken elbette ki uyacağız. Ancak yürürlükten kaldırmak için çalışmakta her Türk vatandaşı için şerefli vazifelerin başında gelir. Bunun kaldırmak için mücadele etmek de siyaset ve fikir yapan için de büyük bir şereftir diye düşünüyorum. Umarım ki TBMM başkanımızın çağrısı olumlu neticelenir. Parlamento yeni anayasayı hayata geçirmeyi başarır" şeklinde konuştu.

SEMPOZYUM YARIN SONA ERECEK

Bekir Bozdağ'ın açılış konuşmasıyla başlayan ve iki gün sürecek olan sempozyumun ilk günü, dünyada darbe yargılamaları ele alınacak; Yunanistan, İspanya, Şili ve Arjantin'den gelen 12 akademisyen-yazar ve siyasetçi, kendi ülkelerinde gerçekleşen darbe süreçlerini, yargılamaları ve sonrasında yaşananları anlatacak. İkinci gün ise 'Türkiye'de darbe yargılamaları' konuşulacağı 3 oturum düzenlenecek.