Antalya'da 4 Ekim 2012 tarihinde 3 polis memurunu şehit ettikten sonra, polis tarafından vurularak etkisiz hale getirilen ve hastaneye götürülürken ambulansta ölen şizofreni hastası 32 yaşındaki Çağrı Danışman'ı hastaneye götüren sağlık ekibi hakkında, 'kasıtlı olarak yavaş hareket ettikleri' iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu.
Antalya'da 4 Ekim 2012 günü akşam saatlerinde, bir ihbar üzerine kontrol için gittikleri otomobilden Çağrı Danışman'ın ruhsatsız av tüfeğiyle ateş açması sonucu Yunus Timi'nde görevli polis memuru 30 yaşındaki Mehmet Çolak şehit oldu, yanındaki meslektaşı polis memuru Fatih Dinç ise yara almadan kurtuldu. Şehit ettiği polis Mehmet Çolak'ın tabancasını da alıp otomobille kaçan Danışman, 3 kilometre ilerideki Cezaevi Kavşağı'nda karşılaştığı barikatta polis memurları 34 yaşındaki Abdullah Bülbül ve 45 yaşındaki Mustafa Kılınç'ı da şehit ettikten sonra, ormanlık alana yaya kaçarak izini kaybettirdi. Çağrı Danışman, ilk saldırıdan yaklaşık 2.5 saat sonra vurularak yakalandı. Şizofreni tedavisi gördüğü belirlenen Danışman, ambulansla Atatürk Devlet Hastanesi'ne götürülürken yolda yaşamını yitirdi.
'AMBULANS YAVAŞ GİTTİ' İDDİASI
Çağrı Danışman'ın ailesinin avukatı Münip Ermiş, olay yerine saat 22.02'de intikal eden ambulansın, Çağrı Danışman'ı hastaneye saat 22.41'de teslim ettiğini, hem olay yerinde, hem de hastaneye intikal ederken kasıtlı olarak yavaş hareket edildiğini, GPS kayıtları incelendiğinde, ambulansın ancak bir bisikletin hızında hareket ettiğinin anlaşıldığını öne sürdü.
SORUŞTURMANIN GENİŞLETİLMESİNİ İSTEDİ
Soruşturmanın genişletilmesi istemiyle Antalya Cumhuriyet Savcılığı'na yeni bir dilekçe veren Avukat Münip Ermiş, Çağrı Danışman'ı hastaneye götüren ambulans şoförü ve diğer sağlık görevlileri ile varsa azmettiricilerinin şüpheli olarak soruşturmaya dahil edilmesini istedi. Münip Ermiş dilekçesinde, Çağrı Danışman'ın yaralı şekilde Atatürk Devlet Hastanesi'ne götürüldüğü zaman dilimi içerisinde, ambulansa ait GPS kayıtlarının CD ortamında elde edildiğine işaret ederek, "GPS kayıtlarına göre Çağrı Danışman'ın öldürülmesi olayında, ambulans görevlilerinin açık ve kasıtlı olduğunu düşündüğümüz ihmali ve sorumluluğu gözükmektedir" dedi.
ÇAĞRI DANIŞMAN'IN ELE GEÇME ANI
Münip Ermiş, polis telsiz kayıtlarına göre Çağrı Danışman'ın saat 22.01- 22.02 sıralarında yaralı olarak ele geçtiğinin belli olduğunu, ambulansın saat 22.07 öncesinde olay yerinde bulunduğunu ve maktule müdahale ettiğinin yine telsiz kayıtlarında yer aldığını anlattı. Avukat Ermiş, GPS kayıtlarına göre ise ambulansın saat 20.40'tan itibaren olay yerinin yakınlarında olduğunun anlaşıldığına değinerek, ambulansın saat 20.50'den itibaren tramvay durağında, yani olay yerinin 50 metre berisinde park ettiğinin anlaşıldığını kaydetti
'ADETA ÖLMESİ BEKLENDİ'
Ambulansın saat 22.30'da olay yerinden ayrıldığının GPS kayıtlarında açıkça belli olduğunu belirten Avukat Münip Ermiş şöyle devam etti:
"Yani bu saatte (22.30) yaralı alınmıştır. Ambulansın yaralıyı aldıktan sonra ise 9, 12, 9, 8, 8, 9, 13, 13, 18 ve 21 kilometre hızla Yenidoğan Mahallesi/ Kepez bölgesine geldiği, daha sonra 33, 24, 29, 14, 14, 14, 13, 11, 8, 8, 17, 14, 11, 10 kilometre süratle saat 22.41'de Atatürk Devlet Hastanesi'ne giriş yaptığı anlaşılmaktadır. Tüm bu kayıtlardan anlaşılan şudur; Yaralının olay yerinden alınması ve ambulansın hareket etmesi yaklaşık 28- 30 dakika sürmüştür. Yani adeta yaralının ölmesi beklenmiştir. Yolda ise aynı kayıtsızlığın devam ettiği görülmektedir. Normal araçla en fazla 4 dakikada alınabilecek mesafe neredeyse 12 dakika sürmüş, ambulansın ortalama sürati de ancak bir bisiklet süratidir. Bu tablonun basit bir ihmal olduğunu söylemek asla mümkün değildir. Yaralının başına gelinmesiyle hastaneye götürülmesi arasında neredeyse 40 dakikaya yakın bir süre söz konusudur. Burada artık kasten insan öldürme eylemine iştirakin tartışılması gerekir."
HASTANEYE HEMEN YETİŞTİRİLSEYDİ KURTARILABİLİRDİ
Avukat Münip Ermiş, olayın vahim ve asla kabul edilemez tarafının ise, insanların yaşamlarını kurtarmak için yemin etmiş sağlık mensuplarının bu işe karışmış olmaları olduğunu kaydederek, "Çağrı Danışman hemen olayın akabinde hastaneye yetiştirilmiş olsa idi, kurtulma olasılığının güçlü olacağını düşünüyoruz" dedi.
'HASTANE SEÇİMİNDE DE KASIT VAR'
Münip Ermiş, yaralının sadece hastaneye geç götürülmesi değil, hastane seçiminde de kasıt olduğunu öne sürerek, şöyle devam etti:
"Akdeniz Üniversitesi Hastanesi ambulansla en fazla 2- 3 dakika, Eğitim ve Araştırma Hastanesi de Çevre Yolu'ndan en fazla 3- 4 dakika mesafededir. Üstelik bu güzergahta ambulansı engelleyecek trafik ışığı dahi yoktur. Güzergaha bakıldığında, en uzak ve en fazla trafik ışığının olduğu mesafedeki hastanenin bilinçli olarak tercih edildiği bellidir. Sağlık görevlilerinin kasıtlı olarak yapılan bu ihmale sadece kendi iradeleri ile karar verdiklerini asla düşünmüyoruz. Tüm bu tablo, onları bu ağır ihmale yönlendiren ve teşvik edenler olduğunu göstermektedir. Bu nedenle tüm bu şahıslardan şikayetçiyiz."
Münip Ermiş, olay yeriyle Atatürk Devlet Hastanesi arasındaki mesafenin de yaklaşık 6 kilometre olduğunu belirterek, normal trafik yoğunluğunda herhangi bir otomobilin bu yolu saatte 50 kilometre hızla 12 dakikada alabileceğine işaret etti.
TUTUKLANMALARINI İSTEDİ
Münip Ermiş dilekçesinin son bölümünde, Çağrı Danışman'ın hastaneye geç intikal ettirilmesi ve ölümüne neden olan ambulans görevlilerinin 'şüpheli' sıfatı ile soruşturmaya dahil edilmesini, mevcut deliller ışığında, şüphelilerin konumları ve delilleri karartma olasılıkları güçlü olduğundan tutuklanmalarını istedi. - Antalya
Son Dakika › Güncel › Ambulans Ekibine Suç Duyurusu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?