Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçim sandıklarının taşınması ile ilgili tartışmalara ilişkin "Anayasa'nın 79. maddesi ile Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) verilen net bir yetki var. Belli şartlarda YSK sandıkların nerede, hangi mekanda olacağı ile ilgili nihai yetkiye sahip" dedi.
Davutoğlu, Kanal 7'de katıldığı "İskele Sancak" programında gündeme dair soruları yanıtladı.
Eğitimdeki 4+4+4 tartışmalarına değinen Davutoğlu, muhalefetin bazı konuları farklı bir şeklide aktardığını ifade etti.
Davutoğlu, CHP ile yürütülen koalisyon müzakerelerinde nihai noktaya gelinememesinin en önemli sebeplerinden birisinin, "Eğitim ve dış politika alanlarında neredeyse her şeyin 180 derece değişmesi gerektiğinin iddia edilmesi" olduğunu aktardı. CHP ile görüşmelerde "bir onarım hükümetinin" gündeme getirildiğini ifade etti.
Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben o zaman biz böyle bir şeye 'Evet' dediğimiz zaman kendimizi reddetmiş oluruz. Biz 12-13 yılı bir başarı hikayesi olarak görüyoruz. Zaten başarı hikayesi olarak gördüğümüz için halktan tekrar teyit istiyoruz ve destek istedik. Siz bunu böyle görmemiş olabilirsiniz ama hükümet ortak hükümet olacaksa bu ortak hükümet sadece sizin görüşünüzü yansıtan bir hükümet olamaz. Bunları çok samimiyetle tartışmıştık."
Her yaş diliminin bir psikolojisi olduğunu ve bu yaş diliminin psikolojisine uygun eğitim tasnifi yapmanın çağdaş eğitimin esası olduğuna işaret eden Davutoğlu, özel yeteneklere sahip çocukların keşfedilip, onlara ayrı bir eğitim uygulanması gerektiğini işaret etti.
Eğitimde "bölünmez" anlamının, "Andı ezberleyeceksin, şunları yapacaksın" diye dikte eden, eleştirel bakmayan, tartışmayan ve dayatmalı bir eğitim anlayışına bürüneceğini ifade eden Davutoğlu, " 28 Şubat'ta böyle denilmişti, 'Eğitim bölünmez, tek tip olacak, kesintisiz eğitim 12 yıl ve hiçbir farklılığa işaret edilmeyecek'. Halbuki bunun zararını gördük" dedi.
Meslek liselerinin 28 Şubat'ta bir dumura uğratıldığını, insanların üniversiteye kadar neredeyse hiçbir alternatif yola giremediğini anlatan Davutoğlu, şunları söyledi:
"4+4+4 bir ihtiyaçtan çıktı, bir gün ortaya çıkan bir tablo değil. Bu da daha çocukluk dönemini yaşayan ilk 4 yıl, nihayet tam ergenlik dönemine geçmeden yaşanan çocuk o psikolojiyle bunların meziyetlerinin, bilgi ve becerilerinin keşfedilmesine de dayalı bir dönem. Sonra ikinci 4 yıl daha sonraki eğitim açısından tercihlerin şekillenmeye başladığı bir dönem. Son 4 yıl da meslek ve tercihi ve üniversiteye doğru gidiş için tercihlere yönelen bir yıl. Bunlar son derece doğru tasniflerdir."
CHP'nin "İmam hatipleri kapatmayacağız" açıklamalarının hatırlatılması üzerine ise Başbakan Davutoğlu, "(Kapatmayacağız) diyor da (Son 4 yıla bırakacağız) diyor, nihayet 28 Şubat zihniyetin bir sonucu olmuş oluyor. Meselenin kaynağı 12 Mart'ta da 'Kapatmadık' diyerek orta bölümünü kapattılar, 28 Şubat'ta aynı şeyler yaşandı" diye konuştu.
İmam hatip liselerinin diğer okullar gibi bu ülkenin çocuklarının okuduğu okullar olduğunu söyleyen Davutoğlu, diğer okullar ile imam hatipler arasında bir fark, ayrımcılık ya da imtiyaz olmadığını vurguladı.
Davutoğlu, tüm okullardaki çocukların kıymetli olduğunu belirtti.
"YSK'nın yetkisi var"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçim sandıklarının birleştirilmesi ile ilgili tartışmalara da değindi.
Konuyla ilgili doğru boyutun tartışılmadığını ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:
"Yasal gereklilik, söz konusu olan husus, sandıkların içindeki seçmenlerin bulundukları sandıkları bir anda birleştirip, karıştırarak daha karma listelerle başka bir yerde oyunun kullanılmasını sağlamak, bunda yasal gereklilik var. Bugün tartışılan husus bu değil. Bir kere neyin tartışıldığını, neyin üzerinde durulduğunu veya ilçe seçim kurullarına gelen talebi doğru okumak lazım. Olan husus şu: Anayasa'nın 79. maddesi ile YSK'ya verilen net bir yetki var. Belli şartlarda YSK sandıkların nerede, hangi mekanda olacağı ile ilgili nihai yetkiye sahip. Yani şu: Bu da tamamıyla seçim güvenliğiyle ilgili Yüksek Seçim Kuruluna verilen bir yetki."
İlçe seçim kurulunun şu ya da bu gerekçe ile terörle mücadele dahil olmak üzere birçok güvenliği etkileyebilecek hususları ve kendisine gelen talepleri göz önüne alarak, "Şuralarda oy kullanılsın" diyebildiğini anlatan Davutoğlu, bu durumda sandıkların içindeki seçmen listesinin değişmediğini, sandıklarla ilgili herhangi bir tasarrufta bulunulmadığını vurguladı.
Daha önce 5 okulda kullanılan oyun, bir okula toplanıp, güvenlik tedbirleri içerisinde daha kolay yapılmasının sağlandığına işaret eden Davutoğlu, "Bazı vatandaşlarımız biraz fazla yol katedecek, oy kullanacak, bazıları için daha kolay olacak. Onu bilemeyiz ama nihayetinde son derece doğru, son derece iyi niyetli atılan bir adım. Bu konuda yetki YSK'da" diye konuştu.
Davutoğlu, bu konuda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in de bu doğrultuda açılamada bulunduğunu ifade etti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik'in de bu konuda açıklama yaptığını hatırlatan Davutoğlu, "AK Parti'nin görüşü açık ve nettir. YSK, Anayasa'nın kendisine 79. madde ile verilen yetkiyi -değerlendirmelerini yapar ve- kullanır. Bunun siyasi yönü yoktur, bunun hukuki bir yönü vardır. Hukuki yetkiyi de kullanmaya haiz" dedi.
Davutoğlu, "Oy kullanamadım, oyum iptal olur" gibi tartışmaların da yersiz olduğunu, sandıkların yerinin yeni tespit edildiğini kaydetti. Avrupa'daki vatandaşların 15-16 yerdeki sandıkta oy kullandıklarını hatırlatan Davutoğlu, oradaki insanların, "Benim mahallemde sandık olmadıkça oy kullanamıyorum" gibi açıklamalarda bulunmadıklarını ifade etti.
- "YSK, hiçbir partinin organı değil"
Davutoğlu, "Şartlar neyi gerektiriyorsa ona karar veriliyor. Türkiye'de de şu anki şartlar neyi gerektiriyorsa ona karar verilir. Buna YSK karar verir. Biz AK Parti olarak YSK'nin verdiği kararı hukuken de doğru buluruz, o kararın gereğini de yaparız" diye konuştu. AK Parti istediği için YSK'nın böyle bir karar vermediğine işaret eden Davutoğlu, kararın tamamen YSK'ya ait olduğunu belirtti.
Bir hükümet kurulmuş olsaydı Seçim Kanunu'nda yapılacak değişikliklerden birinin de bu olduğunu anlatan ve bu konuda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile de görüştüğünü söyleyen Davutoğlu, "Çok az insan yaşayan yerler var, oralarda görüyorsunuz. Yüzde yüz bir partiye oy çıkıyor, demek ki bir baskı var. Bazen de fazla katılım oluyor. Demek ki orada baskı var, bir şey var, demek ki. Bu baskı ortamını gözardı edenler, Yüksek Seçim Kurulunun yetkisini tartışmaya açıyor" diye konuştu.
YSK'nın güvenlik şartları gereği ya da başka gerekçe ile Anayasa'nın 79. maddesindeki yetkiyi kullanarak, "Şu tedbiri alıyorum" dediğinde kimsenin bunu tartışmaya açmaması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"YSK, hükümetin, hele hele AK Parti'nin veya herhangi bir partinin organı değil. YSK, Türkiye'de 1950'den bu yana yapılan bütün seçimlerde seçimlerin objektif yapılmasını sağladı. Ayrıca YSK, AK Parti'nin talebini de kabul ediyor değil."
Tunceli'de şehrin içinde, Valiliğe yakın bir alanda miting yapmak istediklerini ancak İlçe Seçim Kurulunun bunu uygun görmediğini anlatan Davutoğlu, kendilerinin ise bunu kabul ettiklerini, herhangi bir "özgürlüğümüz yok sayıldı" gibi propagandaya girişmediklerini kaydetti.
Başbakan Davutoğlu, YSK'nın şimdiye kadar çok iyi sınav verdiğini, hiçbir seçimde objektifliğinin, tarafsızlığının tartışma konusu olmadığını ifade etti.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Başbakan Davutoğlu: (2) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?