Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Bugün gelinen noktada yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza karşı sorumluluğumuz düne göre daha fazladır, daha da büyüktür. Biz de bu bilinçle hareket ediyoruz" dedi.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nda (YTB) 8 ülkeden 40 gencin katılımıyla gerçekleştirilen "Genç Liderler Programı" başladı. Programın açılış törenine Bozdağ'ın yanı Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru da katıldı
Bozdağ, törende yaptığı konuşmada soydaş ve akraba toplulukların da dahil edilmesi halinde Türkiye'nin yurt dışında çok büyük bir gücünün olduğunu ifade etti.
Avrupa'ya çalışmaya giden Türklerin yaptıkları ve başardıklarıyla yeni neslin önünü açtığını dile getiren Bozdağ, geçmişe bakıldığında Türkiye'de pek çok yeniliğin, pek çok değişimin gerçekleşmesine yurt dışındaki vatandaşların vesile olduğunu bildirdi.
Bozdağ, "O yüzden bizim bugün gelinen noktada yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza karşı sorumluluğumuz düne göre daha fazladır, daha da büyüktür. Biz de bu bilinçle hareket ediyoruz. Onun için de daha fazla ilgilenmek onların derdiyle daha fazla dertlenmek sorunlarını daha fazla çözme konusunda koşmak bizim birinci vazifemiz" ifadelerini kullandı.
Geçmiş dönemde çalışmaya giden vatandaşların kısa sürede döneceğine ilişkin yanılgı içerisine düşüldüğünü ifade eden Bozdağ, başlangıçtaki bu yanılgının olmaması halinde bugün daha iyi bir noktada olunabileceğini ifade etti.
Yurt dışına çalışmaya giden vatandaşların dil, din, tarih, kültür gibi yükleri olduğunu hatırlatan Bozdağ, "O zaman da biz bu kadar yüklerle giden insanımızın bu yüklerini göremedik. Göremediğimiz için de bu yükleri taşıyacak takviyeleri yapma konusunda eksikliklerimiz oldu" dedi.
Yurt dışındaki vatandaşların tüm olumsuzluklara rağmen dillerine, kültürlerine, dinlerine sahip çıkmak için yaptıklarının önemli olduğunu dile getiren Bozdağ, "Bugün daha fazlasını yapmak durumundayız. Hem genç liderler olarak sizlerin hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin daha fazla yapmaya, daha fazla çalışmaya her zamankinden fazla ihtiyacı var" diye konuştu.
YTB'nin "Nerede bir vatandaş, nerede bir soydaş, nerede bir akrabamız varsa Türkiye oradadır" prensibiyle hareket ettiğini ifade eden Bozdağ, Yunus Emre Vakfı'nın da enstitüleri aracılığıyla Türk dili ve kültürüyle gittiği ülkelerdeki vatandaşları buluşturduğunu anlattı.
Yurt dışında yaşayan soydaşların ve akrabaların eğitim konusunda haksızlıklara uğradığını insan hakları ve demokrasiye uymayan yaklaşımlarla karşı karşıya olduğunu dile getiren Bozdağ, "Buralarda bizim insanlarımızın diğerleriyle eşit bir eğitime tabi tutulması okul yönetimleri, öğretmenleri, okul aile birlikleri ve STK'lar başkaları tarafından farklı bir muameleye tabi tutulmaması için hep beraber mücadele etmemiz lazım. Eşitlik bunu gerektirir, hak bunun gerektirir, adalet bunu gerektirir" diye konuştu.
-"Kültürün birinci taşıyıcısı dildir"-
Kendisini bilen insanların kendisini daha iyi ifade etme imkanı olacağını anlatan Bozdağ, "Öyleyse bizim için de bulunduğumuz bu kültürü çok iyi bilmemiz lazım. Bu kültürü iyi bilmemiz için de bu kültürün pınarlarından bizim içmemiz gereken suyu içmemiz lazım. Bu kültürün birinci taşıyıcısı dildir. Eğer siz Türkçeyi yaşadığınız ülkenin dili kadar iyi bilmezseniz o zaman sahip olduğunuz ana kültürün köprüsünü yok etmiş olursunuz. Türk kültürüyle, Türk tarihiyle irtibatınızı bağınızı kopartmış olursunuz, o çeşmeyi kurutmuş olursunuz" diye konuştu.
Yurt dışındaki vatandaşların yaşadıkları ülkelerin diline her anlamda hakim olması gerektiğini vurgulayan Bozdağ, aynı şekilde İstanbul Türkçesi gibi de Türkçeyi okumayı yazmayı konuşmayı da başarması gerektiğini dile getirdi. Bozdağ,
"Ben genç liderlerden hem Türkiye'nin zengin tarihine hem Türk kültürünün güzelliklerine erişebilmeleri bakımdan yegane köprü olan dil köprüsünü muhafaza etmeye, her şeye ve her şarta rağmen bu köprüyü yaşatmaya özen göstermenizi özellikle rica ediyorum. Çok önemli. Geleceğe bu köprülerden geçerek beraber gidelim. Yanına başka köprüleri de koyun" diye konuştu.
-"Dinimizi iyi bilmemiz lazım"-
"Biz dini de iyi bilmek zorundayız" ifadesini kullanan Bozdağ, bazı kesimlerin Müslümanları ve İslam'ı suçlayan yaklaşımlar ortaya koyabileceklerini söyledi.
Norveç'te meydana gelen saldırıda 77 kişinin öldürüldüğünü hatırlatan Bozdağ, bu olaya "Hristiyan terörü" şeklinde bir yaklaşımlarının olmadığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Ama bakıyorsunuz Müslümanlardan yanlış yapan olmaz mı olabilir. Çünkü insandır sonuçta. Hata eden olabilir mi, olabilir. O hatadan alıp oradan gelip bütün Müslümanları o fotoğrafla gören bir yaklaşım. Bu yaklaşım İslamafobiyi besliyor, bu yaklaşım dışlamayı ayrımcılığı ötekileştirmeyi besliyor, bu yaklaşım ırkçılığı besliyor, bu yaklaşım, neonazi cinayetlerini yapan kişileri ödüllendiriyor ve başkalarını da bu tür işlere özendiriyor. Öyleyse bizim bunlar karşısında da doğru olanı bildiğimizde kalkıp göstermek lazım."
Almanya'da Güvenlik İşbirliği İnisiyatifi çerçevesinde yapılan reklamlarda başı örtülü bir kadının potansiyel terörist olarak gösterildiğini anlatan Bozdağ, Almanya İçişleri Bakanı ile bir görüşmesinde, eşinin de böyle birisi olduğunu Almanya'ya ziyarete gelmeleri halinde ihbar edilirse eşinin başına nelerin gelebileceğini sorduğunu söyledi.
Bozdağ, "Sayın Bakan kendince bazı şeyler söyledi. Bütün bunlar karşısında ne yapmak lazım, orada bilen insanlar olduğunuz zaman bunları yapmak isteyenlerin yanında bunun doğrusunu anlattığınızda Müslümana, İslam'a yanlış bakışları hastalıklı bakışları ortadan kaldıran bir şey ortaya çıkabilir, bir adım ortaya çıkabilir. Onun için dinimizi bizim iyi bilmemiz lazım ki o zaman yanlışlar karşısında söyleyecek sözümüz olsun" ifadesini kullandı.
Yurt dışında yaşayan vatandaşlar için entegrasyon değil eşit katılım sorunu olduğunu ifade eden Bozdağ, siyaset, istihdam ve başka alanlarda eşit katılım gibi ciddi bir sorunla karşı karşıya olduklarını bildirdi.
Aile birleşmeleri konusunda yapılan uygulamayı hatırlatan Bozdağ, bunun demokrasiyle, insan haklarıyla Avrupa'nın değerleriyle izah edilemeyeceğini söyledi. Bozdağ, "Bu Avrupa'nın değerlerinin de demokratik değerlerin de insan haklarının da Avrupa'nın bazı ülkeleri tarafından ayaklar alınmasından başka bir şey değildir. Onun için biz bunu gür sesle ifade edeceğiz" diye konuştu.
Yurt dışındaki sivil toplum örgütlerinin Türkiye'deki siyasetle uğraştıklarını anlatan Bozdağ, yaptığı görüşmelerde bununla ilgili uyarılarda bulunduğunu ortak sorunlarla ilgili dayanışma içerisinde olmalarını tavsiye ettiğini söyledi.
Bozdağ, şöyle devam etti:
"Türkiye'ye dönük çalışmalara devam ederlerse ben tanıyorum, biliyorum, görüyorum orayı siz de biliyorsunuz. Torunlarımızla ilgili bizim ciddi sorunlarımız bizi bekliyor demektir. Onun için biz torunlarımızın oradaki evlatlarımızın geleceğini daha iyi bir noktaya taşıyabilmemiz için STK'ların da artık yaşadıkları ülkedeki karşılaştıkları sorunlara karşı iş birliği içinde dayanışma içinde olmak gibi bir mecburiyetleri var. Böyle bu noktada ihtiyarilik de yok, buna mecburlar, buna mahkumlar bunu yapmazlarsa vebal altındadırlar. Eğer hala birbirleriyle uğraşırlarsa vebaldedirler. Yaşadıkları sorunlarla uğraşacaklar, çocuklarının daha iyi eğitim almasıyla uğraşacaklar, iş hayatında karşılaştıkları ayrımcılıkların ortadan kalkmasıyla uğraşacaklar, kendi dil ve din köprülerini muhafaza etmek için uğraşacaklar."
Entegrasyonun başkasına benzemek olmadığını ifade eden Bekir Bozdağ,
"Sadece Türklerin uyduğu başkalarının uymadığı 'bana ne kadar uyarsan o kadar entegresin' notu verdiği bir sistemde entegrasyon olmaz asimilasyon olur. Biz bunu her defasında söylüyoruz" dedi.
Yurt dışında doğan ve orada eğitimini tamamlayan gençlere vatandaşlık konusunda tercih zorlaması yapılmasının entegrasyonda samimi olunmadığının göstergesi olduğunu dile getiren Bozdağ, "Bunun Türkçesi asimilasyondur. Bunu söylediğimizde de rahatsız oluyorlar. Rahatsız olmaya gerek yok. Yani herkes akıllı" diye konuştu.
Muhabir: Enes Kaplan
Yayıncı: Ebubekir Gülüm - ANKARA
Son Dakika › Güncel › Başbakan Yardımcısı Bozdağ Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?