Başbakan Yardımcısı Bozdağ, DMD Üyeleriyle Buluştu

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bir yerin

ibadet yeri olup olmadığına karar verme yetkisinin siyasilerin elinde

olamayacağını belirterek, "Benim Alevi kardeşim, oraları nasıl değerlendiriyorsa

öyle değerlendirmeli" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD)

üyeleriyle Rixos Otel'de kahvaltılı toplantıda bir araya geldi.

Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Bozdağ, Türkiye'de bir Alevi açılımı

yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine, hükümetin Alevi vatandaşların

sorunlarına hassasiyetle yaklaştığını belirterek, bu konuda çalıştaylar

yapıldığını ve raporlar yayımlandığını anımsattı.

Çalışmalardan örnekler veren Bozdağ, ortaöğretim ders kitaplarında Alevi

geleneğini anlatan bölümler hazırlandığını, Sivas'taki Madımak otelinin anı

merkezi haline getirildiğini, Alevi-Bektaşi klasiklerinin Türkçe'ye çevrildiğini

anlattı. Bozdağ, "Konu tamamıyla cemevleriyle ilgili bir tartışmaya indirgendiği

için diğer yaptığımız önemli işler gözükmüyor" ifadesini kullandı.

İlahi dinlerde mabedin tek olduğunu belirten Bozdağ, İslam dininde farklı

mezhepler bulunduğunu, ancak tüm Müslümanların ortak mabedinin cami olduğunu

söyledi. Bozdağ, dergah, erkan yeri, mevlevihane, zaviye gibi mekanların zaman

içinde ihtiyaçtan ortaya çıktığını, Müslümanların bu mekanları camide

yapamadıkları bazı ibadetlerini gerçekleştirmek için oluşturduklarını ifade etti.

"Bunlar caminin alternatifi değil. Cami bütün tarikatların, mezheplerin,

inanışların, kim kendini İslam içinde kabul ediyorsa, ortak mabedidir" diye

konuşan Bozdağ, "Bir yerin ibadet yeri olup olmadığına karar verme yetkisi

siyasilerin olamaz, olmaması lazım. Benim Alevi kardeşim, oraları nasıl

değerlendiriyorsa öyle değerlendirmeli" şeklinde konuştu.

Tekke ve zaviyelerin kaldırılmasına dair kanunla bu mekanların kapatıldığına

ve bazı sıfatların yasaklandığına dikkati çeken Bozdağ, tarikatların ise

varlığını sürdürdüğünü söyledi. Bozdağ, bu konunun tartışılması gerektiğini

vurgulayarak, söz konusu kanunun pek çok şeyin yapılmasını engellediğini

belirtti.

Kanunun kabul edildiği günün şartlarına bakıldığında, getirdiği

düzenlemelerin faydası olabileceğini dile getiren Bozdağ, "Bunu tartışalım

diyorum. Çünkü, Alevi-Bektaşi geleneğine sahip olan kardeşlerimizin kullandığı ne

kadar sıfat varsa onları yasaklıyor" dedi.

"Cemevlerinin yasal statü kazanması için Tekke ve Zaviyeler Kanunu'nun

kalkması mı gerekecek?" sorusuna Bozdağ, "Önümüzde bir kanun var, bu kanun

yokmuş gibi yaparak kendimizi aldatmayalım. Elimizi ayağımız bağlayan bir kanun

var" diye yanıt verdi.

-"Türkiye kararını gözden geçirebilir"-

Ruhban okuluna ilişkin soru üzerine Bozdağ, Türkiye'nin bu konuda tavrının

net olduğunu, Yunanistan'ın, Batı Trakya'da yaşayan Müslüman Türk azınlığa karşı

tutumunun hem kendi mevzuatına hem de Lozan Anlaşması'na aykırı olduğunu ifade

etti.

Yunanistan'ın müftü ve imamların atanmasına ilişkin uygulamalarına da

dikkati çeken Bozdağ, "Eğer Yunanistan, Batı Trakya Müslüman Türk toplumunun

Lozan'dan kaynaklı haklarını çiğnemekten vazgeçerse, Türkiye de bu konudaki

kararını gözden geçirebilir" dedi.

Ruhban okulu için Atina'ya cami yapılmasının tek şart olmadığını belirten

Bozdağ, Selanik'teki Osmanlı eserlerinin restorasyonu için de görüşmeler

yapıldığını, ancak sonuç alınamadığını söyledi. Bozdağ, Atina'daki Müslümanlar

için bir cami yapılması konusunda da adım atılmasını umduklarını ifade etti.

-"Çarpıtmayla karşı karşıya kaldı"-

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in İzmir'e ilişkin açıklamalarının

hatırlatılması üzerine Bozdağ, konuşma metnini okuduğunu, açıklamaların

çarpıtıldığını söyledi.

Görmez'in, açıklamasında hem kendisini hem de Diyanet İşleri Başkanlığı

teşkilatını eleştirdiğini ve İzmir'deki din görevlilerine halka daha iyi hizmet

sunmaları için tavsiyede bulunduğunu ifade eden Bozdağ, açıklamada İzmirlilerin

övüldüğünü dile getirdi.

Bozdağ, "yeminli AK Parti muhaliflerinin" Görmez'in sözlerinin İzmirlileri

rencide ettiği sonucunu çıkardığını, bu durumun da seçimlerin yaklaşmasından

kaynaklandığını belirtti.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın İzmir'de anket yaptırdığı yönünde haberlerin

de basına yansıdığına işaret eden Bozdağ, söz konusu anketin sadece İzmir'de

değil, 25 ilde daha yapıldığını vurguladı. Başkanlığın yurtdışında yürüttüğü

başarılı faaliyetlerin kamuoyuna yeterince yansımadığını dile getiren Bekir

Bozdağ, Fransa'da bir ilahiyat fakültesi açılmasının planlandığını da aktardı.

-"Yurtdışındaki Türkler oy kullanacak"-

Bozdağ, yurtdışındaki Türk vatandaşlarının seçimlerde oy kullanmalarına

ilişkin soruya, "Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız, ilk defa 2014'te yapılacak

cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanabilecekler" yanıtını verdi.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Türk vatandaşlarının bağlı bulundukları

konsolosluklarda ya da ilgili hükümetlerin izin vermesi durumunda Türklerin yoğun

yaşadığı yerlerde kurulacak sandıklarda oy kullanabileceklerini kaydetti.

Bozdağ, bir soru üzerine, Almanya'da aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı

(NSU) terör örgütüne ilişkin davayı takip etmek için Türk devletini temsilen

Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu ile TBMM İnsan Hakları Komisyonu

üyelerinin girişimde bulunduğunu söyledi. Bozdağ, "Gerekirse biz de gidebiliriz,

ama şu anda gitme yönünde alınmış bir kararımız yok" dedi.

Bozdağ'a, şarkıcı Nihat Doğan'ın "akil adam" olma isteği de esprili bir

dille soruldu. Bozdağ soruya, "Herkesin cevabı ortada, artık tebessüm edeceğiz"

yanıtını verdi.

Öte yandan toplantıda, bugün doğum günü olan Bekir Bozdağ için pasta

kesildi. Bozdağ'a doğduğu gün yayımlanan gazete de hediye edildi.

(Bitti) - ANKARA