BBP Genel Başkanı Destici Açıklaması

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "Terör örgütü IŞİD'in, Türkiye tarafından desteklendiği, konaklatıldığı ve komutanlarının tedavi edildiği gibi iddiaların aydınlatılması lazım" dedi.

Partisinin Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) toplantısı öncesi, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Destici, terör örgütü IŞİD'in işgallerinin sadece Türkiye'nin değil tüm dünyanın gündeminde olduğunu söyledi.

Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğunun işgal edilerek görevlilerin, ailelerinin ve tır şoförlerinin rehin alınmasını parti olarak kınadıklarını ve rehinelerin bir an önce bırakılması istediklerini belirten Destici şunları kaydetti:

"Terör örgütü IŞİD'in Irak'ın çok önemli bir bölgesine yayılmış işgalleri var. Türkiye gündeminin ilk sırasında olmasının sebebi de Musul Başkonsolosluğumuzun işgal edilerek oradaki 49 konsolosluk görevlimizin ve ailelerinin rehin alınması. Hükümetin ve Dışişlerimizin zafiyetlerini çok açık şekilde görmekteyiz. IŞİD'in, Suriye'deki gelişmeler başladıktan bugünkü sürece gelene kadar  bütün bu ilişkilerin gözden geçirilmesi gerekiyor. Ama bugün bunların konuşulacağı zaman değil. Önce rehinelerimiz kurtarılsın ondan sonra gerçekten hükümetin ve Dışişleri'nin zafiyetlerini, hatalarını dile getirmemiz lazım. Bunların bir daha tekerrür edilmemesi lazım. Ortada bir takım iddialar var. IŞİD'in Türkiye tarafından desteklendiği, komutanlarının Türkiye'de tedavi edildiği ve konaklatıldığı gibi iddiaların ciddi bir şekilde araştırılması ve aydınlatılması lazım."

Irak'taki Türk varlığının IŞİD'in tehdidi altında olduğunu öne süren Destici, "Şii ve Sünni çatışması meydana getirildi ve konu tırmandırılmak isteniyor. Türkmen kardeşlerimizin bir kısmı Sünni bir kısmı da Şii mezhebine mensup. Bunlar bir kavgaya tutuşturulursa oradaki Türkmenlerin birliğini de sağlamak zorlaşır. Oradaki Türkmenlerin felaketi olur" dedi.

-"Seçim barajının hükmü kalmadı"

Parti olarak hafta içi Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaparak yüzde 10'luk seçim barajının kaldırılmasını talep ettiklerini anımsatan Destici, "Mevcut seçim sistemindeki seçim barajı yüksek ve antidemokratik. Yürürlükte olmasına rağmen fiili olarak uygulanması da mümkün değil. Bundan sonraki ilk seçimlerde herhangi bir bölgede milletvekili seçilecek oyu alan bir adayın önüne kimse geçemez. Hak ihlalinden bireysel başvuru hakkını kullanır ve milletvekili olarak seçilir. Bence Türkiye'de yüzde 10'luk seçim barajının hükmü kalmamıştır" ifadelerini kullandı.

Hazine yardımının yüzde 3'e düşürülmesini de adil bulmadıklarını ifade eden Destici, seçimlere katılan her partinin 'seçim yardımı' adı altında bir yardım almasını ve Hazine yardımının da bir önceki seçimde alınan oya göre bölünerek her siyasi partiye eşit dağıtılması gerektiğini belirtti.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sürecin dışında kalmayacaklarını ve etkili rol alacakların kaydeden Destici, MHP'nin 'çatı aday' formülü ile ilgili ziyareti olduğunu daha sonra CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile  görüştüklerini fakat bir ismin zikredilmediğini ifade etti.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda anket yaptırdıklarını belirten Destici, "Toplumun yüzde 70'e yakını Türkiye'yi kucaklayacak, anayasal çerçevede tarafsız olacak, milliyetçi, maneviyatçı ve demokrat bir cumhurbaşkanı adayı istiyor. Dolayısıyla çatı aday formülü peşinde olanlar, ortak bir aday çıkarma peşinde olanlar da bence bu ölçüleri dikkate alarak bir isim etrafında çalışmalarını yoğunlaştırırlarsa seçim sürecini rahatlatacaklarını düşünüyorum" dedi.

-Muhsin Yazıcıoğlu soruşturması

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) atamalarına değinen Destici, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasıyla birlikte Muhsin Yazıcıoğlu'nun soruşturma dosyasının Malatya'dan Kahramanmaraş'a getirildiğini hatırlattı.

Destici, şöyle devam etti:

" Helikopterin üzerindeki 2 GPRS cihazını söken kişiler  9 aya yakın tutuklu kalmışlardı. Bu kişiler hakkında 'delil karartma ve örgüt' suçlarına takipsizlik kararı vermişlerdi. Son HSYK atamalarıyla 3 ay önce Kahramanmaraş'a atanan başsavcı başka bir vilayete düz savcı olarak atandı. Bize gelen duyum, bu başsavcının takipsizlik kararına karşı gelmesi. Bu konuda Adalet Bakanlığından açıklama bekliyoruz. Yine itiraz dilekçesi verdiğimiz Gaziantep'deki ağır ceza reisi itiraz dilekçemizin gittiği akşam başka bir ile düz hakim olarak gönderiliyor. Takipsizlik kararına imza atan savcı da başka bir ile başsavcı olarak gönderiliyor. Tüm bu olaylar yaşanırken bunları normal olarak mı değerlendireceğiz? Biz yine hukuka olan inancımızı muhafaza ederek olayın takipçisi olacağız." - Ankara