Berlin'deki Cami Yangınında Kundaklama İhtimali Arttı

Yangının NEDENİ HENÜZ KESİNLEŞMEDİ

Berlin emniyeti basın sözcüsü Stefan Redlich, DHA'ya yaptığı açıklamada yangın yerinden toplanan küller ve malzemeler arasında yanıcı sıvı madde izlerine rastlandığını söyledi. Bu yanıcı sıvının orada niçin bulunduğunu henüz tespit edemediklerini kaydeden Redlich, 'Kundaklama olmuş da olabilir, bu yanıcı madde başka sebeplerle de orada bulunabilir. Şimdiden kundaklama olduğunu söyleyebilmek için henüz erken' dedi.

'MÜSLÜMANLAR İÇİN KARA BİR GÜN'

Mevlana Camisi yetkilileri kılınan cuma namazının ardından yanan caminin önünde bir basın toplantısı düzenledi. Berlin İslam Federasyonu Başkanı Fazlı Altın, yangının meydana geldiği 11 Ağustos 2014 tarihinin Mevlana Camisi cemaati ve Almanya'da yaşayan Müslümanlar için kara bir gün olduğunu söyledi. Mevlana Camisi yangınının Almanya'da şimdiye kadar meydana gelmiş en büyük cami yangını olduğunu vurgulayan Altın, Alman politikacıların ilgisizliğini ve Berlin polisinin kendilerine karşı takındığı tavrı eleştirdi.

'ALMAN POLİTİKACILAR İLGİSİZ'

Fazlı Altın şu ifadeleri kullandı 'Medya, cami yetkililerinden ve mülk sahiplerinden daha önce girebildi camiye. Yangının ardından cami sorumluları olay yerinden uzaklaştırıldı ve olup biteni medyadan öğrenmeye mahkum edildi. Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin gösterdiği alakayı Berlin hükümetinden de görmek isterdik. Ne Berlin Eyalet Başkanı, ne de herhangi bir senatör, camiyi ziyaret etme ya da en azından telefonla arayarak duygularını paylaşma zahmetine katlanmadı. Mevlana Camisi kaderiyle baş başa bırakıldı ki bu kabul edilemez. Bugünkü etkinlik, camisi harap edilen cemaatin sokakta namaz kılmak zorunda kaldığını göstermek ve yeterli duyarlılığı göstermeyen Alman toplumunu uyandırmak için düzenlendi. Müslümanlar toplumun bir parçasıdır ve görmezden gelinemez.'

'İNCELEMELERİN SONUNU BEKLEYİN'

Kreuzberg İlçesi Belediye Başkanı Monika Hermann da Mevlana Camisi cemaatiyle dayanışmasının devam edeceğini söyledi. Hermann, olası komplo teorilerine kulak asmamak gerektiğini ve incelemelerin sonunu beklemek gerektiğini vurguladı. Medeniyetimizde camilerin çok önemli bir yer tuttuğunun altını çizen Berlin Din Hizmetleri Ataşesi Bilal Öztürk de, yine medeniyetimizde, 'Ne zarar verin ne de zarar görün' anlayışı olduğunu söyledi. Öztürk yaklaşık yarım asırdır yaşadığımız Almanya'da bizleri sevgiyle saygıyla karşılayan Alman dostların da aynı temennide bulunacağını düşündüğünü belirtti.

'EMPATİ BEKLİYORUZ'

Almanya İslam Konseyi Başkanı Ali Kızılkaya ise, 'Bu cami Berlin'e aittir, bu cami Almanya'ya aittir, çeşitliliğe aittir. Camisiz, sinagogsuz, kilisesiz kültürümüz çok daha fakir olurdu. Birlikte yaşama kültürümüzün zarar görmemesi için, son dakikaya kadar bunun bir kundaklama olmadığını umut ettik. Bizim birbirimize ait olduğumuzu, Müslümanların da bu topluma ait olduğunu ve toplumun bir zenginliği olduğunu anlamamız lazım. Entegrasyonun ve katılımcılık çabalarının inandırıcı olması için politikacılardan biraz daha duyarlılık ve empati bekliyoruz' dedi.

'HEP BERABER BU ŞEHRİN BİR PARÇASIYIZ'

Protestan Kilisesi'nden Gerde Nützel de 'Hem her gün buradan geçen bir komşu olarak, hem de Berlin Dinler Forumu üyesi olarak üzüntülerimi bildirmek istiyorum. Bugün yanımda bir tuğla getirdim. Bu tuğla cami binasının tekrar inşa edilmesi ve açılışını birlikte kutlamamızın sembolü etsin. Bizler hep beraber bu şehrin parçalarıyız ve Mevlana Camisi de Berlin'in önemli yapı taşlarından biri' ifadelerini kullandı.