Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı Zuhal Mansfield, "Barışa yatırım yapabilmenin tek yolu, kadınla barışmaktan geçiyor. Müzakere ve barış masalarında temsilen değil, en az yüzde 50'sine kadını koymadığınız takdirde, sürdürülebilir bir barıştan, ekonomiden ve anlaşmadan bahsedemeyiz" dedi.
Aynı zamanda Bilecik Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı olan Mansfield, Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası'nın (TSO) Girişimcilik Haftası kapsamında özel bir restoranda düzenlediği programda, kadının dünya ekonomisindeki yeri ve kadına yönelik şiddetin boyutlarına ilişkin bir sunum yaptı.
Kadının neler yapması gerektiği konusundan ziyade, Türkiye'deki kadının resminin çizilmesinin gerekliliğine değinen Mansfield, şöyle konuştu:
"Bağımsız kadınlar, özgür erkekler yaratır. Mutfak mahkumluğundan, kader ortaklığına nasıl geçebiliriz? Bu sorunun cevabını bulmalıyız. Kadına yönelik şiddet, salgın boyutunda. Kadın, dünyanın bir çok ülkesinde sokağa çıkamıyor. Kadınlar olarak o kadar çok sıkıntılar içindeyiz ki, sadece Türkiye'de değil, dünyada çok ciddi bir sorun olmaya başladı. Türkiye'de, günde 14 kadın öldürülüyor. Koskoca bir Avustralya kıtasında, bir yılda 14 insan trafik kazasında öldü diye, otobanlarda hız sınırını 10 kilometre daha düşürdüler. Biz de ise günde 14 kadın, kendi eceliyle ölmüyor, öldürülüyor. 'Bunun suçlusu, sorumlusu kim?' diye baktığınızda, her bir kadın, bir başka kadın için bir erkek yetiştiriyor. Demek ki, bunun suçlusu yüzde 50 kadınlar ve bunu yanlış kullanan yüzde 50 babalar. Sorun bizde, biz bu sorunu çözmediğimiz takdirde, geleceğimiz güvence altında değil. Bütün insanlarda var olan o duyguyu erkek çocuklardan aldığımız için, ağlayamayan, bağıramayan, duygularını doğru şekilde ifade edemeyen çocuklar, ya tacizci oluyorlar ya da eşlerini döven erkekler haline geliyorlar."
"Artık erkeklerin, kadınlarla barışması gerekiyor"
Dünyada yaşanan savaşların ardından barış ve müzakerelerin ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğunu ve barış sürecinden bahsedebilmenin tek yolunun kadınla barışmaktan geçtiğini savunan Mansfield, şunları kaydetti:
"Dünyadaki rakamlarla kadınlara bakıldığında, toplam işlerin 3'te 2'sini kadınlar yapıyor, toplam gelirin onda birini kadınlar kazanıyor. Yine okur-yazar olmayan toplum nüfusunun 3'te 2'sini kadınlar oluşturuyor. Özel mülkiyetin ise sadece yüzde 1'ine kadınlar sahip. Mültecilerin yüzde 80'i kadın ve çocuk. Modern savaşlarda ölenlerin yüzde 90'ı siviller ve bu rakamın yüzde 75'ini kadın ve çocuklar oluşturuyor. Barışa yatırım yapabilmenin tek yolu, kadınla barışmaktan geçiyor. Müzakere ve barış masalarında temsilen değil, en az yüzde 50'sine kadını koymadığınız takdirde, sürdürülebilir bir barıştan, ekonomiden ve anlaşmadan bahsedemeyiz. Artık erkeklerin, bu çağımızda kadınlarla barışması gerekiyor. Erkeklerin, kadınların fikirlerini almaları, masalarını, mesailerini paylaşmaları gerekiyor."
"En büyük eksikliğimiz, kadınlar arası dayanışma"
Türkiye'de, 1.3 milyon girişimcinin sadece 80 bininin kadın, 22 milyon istihdamın ise 6 milyonunun kadın olduğunu ve bunlar içindeki 3,5 milyon kadının da hiçbir sosyal güvenliğinin bulunmadığına dikkati çeken Mansfield, şöyle devam etti:
"Biz, ülke olarak daha iyiye gidiyoruz, ekonomimiz gelişiyor ve bir arada yaşamayı öğreniyoruz ancak bu aşamaları geçip başka bir boyuta geçmemiz gerekiyor. Bizdeki en büyük eksiklik, kadın dayanışmasıdır. Biz birbirimizle el ele tutuştuğumuz takdirde çok daha güzel noktalara geleceğiz. Kadının kendisini aşması lazım, kendine güvenmesi lazım. Kadın, erkek beraber çalışmaya ihtiyacımız var. Mesela, 134 ülkenin katıldığı Küresel Cinsiyet ve Uçurum Endeksi'ne göre Türkiye, ekonomik ve katılım fırsatlar alanında 131. sırada, politikaya katılımda 99. sırada, eğiteme katılımında 109. sırada, genel sıralamada ise Türkiye, 2007 yılında 128 ülke arasında 121. sırada, 2010 yılında 134 ülke arasında 126. sırada yer almakta. Bu durum içler acısı."
Bilecik TSO Başkanı Fevzi Uzun ise kadınların sosyo-ekonomik hayatta daha fazla yer almalarının, ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayacağını dile getirdi.
Kadının girişimci olarak ekonomik hayata katılımının oldukça değerli olduğunu belirten Uzun, Bilecik'te günden güne artarak süren sosyo-ekonomik kalkınma atağına, kadın girişimcilerin de destek olmasını temenni ettiklerini ifade etti.
Programa, Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar'ın eşi Dr. Nihal Akpınar, siyasi partilerin kadın kolları temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve Bilecik TSO üyeleri katıldı. - Bilecik
Son Dakika › Güncel › Bilecik'te Girişimcilik Haftası - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?