Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "1960 darbesi, Türkiye'de darbelerin babası, siyasi kötülüklerin anasıdır. 1971, 1980, 28 Şubat, balyoz, yakamoz, eldiven, adını bir sürü şey koydukları girişimlerin de ilham kaynağı orasıdır" dedi.
AK Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 61. Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuşan Ergün, 2014'ün Mart ayından, 2015'in Haziran ayına kadarki süreçte Türkiye'de çok önemli şeylerin olacağını söyledi.
Bu süreci, AK Parti teşkilatlarının halkla olan doğru ilişkisiyle atlatarak Türkiye'yi aydınlık bir geleceğe taşıyabileceğini ifade eden Ergün, yarın 27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümü olduğunu hatırlattı.
Bakan Ergün, "27 Mayıs 1960 darbesi, Türkiye'de darbelerin babası, siyasi kötülüklerin anasıdır." diyerek, birçok şeyin buradan ilham alınarak gerçekleştirildiğini kaydetti.
Bu dönemin iyi irdelenmesi gerektiğini belirten Ergün, şöyle konuştu:
"Tabi ki dedesi de var. Dedesi de 1908 darbesidir. Sultan Abdülhamid'in tahttan indirildiği 1908 darbesi, ittihatçıların iktidara geldiği darbe, 27 Mayıs'ın dedesidir. Dedesinin dedesi de var; o da Yeniçeri isyanlarıdır. O da Türkiye'deki darbecilik geleneğinin dedesinin dedesi olan bir tabloyu önümüze koymaktadır ama biz yakına bakarsak, 1960 darbesi Türkiye'de darbelerin babası, siyasi kötülüklerin anasıdır. Ondan sonraki süreçte 1971, 1980, 28 Şubat, balyoz, yakamoz, eldiven ve adını bir sürü şey koydukları girişimlerin de ilham kaynağı orasıdır. 27 Mayıs darbesi, Türkiye'de öyle büyük bir tahribat yapmıştır ki, Türkiye'nin ekonomisini, siyasetini, askeri ve bürokratik yapısını alt üst etmiş bir siyasi darbedir. Onun için müdahalecilik iyi bir şey değildir. 1960 ihtilali olmasaydı 1961 yılında seçim olacaktı. Demokrat Parti de o zaman iktidarı kaybedekti. Çünkü CHP ile Demokrat Parti arasında oy farkı bugünkü gibi 30 puanlık değlidi. 2-3 puan fark vardı. Sistem çoğunluk sistemi olduğu için bir ilde bir oy fazla alan bütün milletvekillerini alıyordu."
Bakan Ergün, Türkiye'nin ekonomik istikrarını bozacak girişimleri sonlandırdıklarını ifade ederek, bunlardan en önemlisinin IMF'ye olan borcun "sıfırlanması" olduğunu anlattı.
Ergün, 14 Mayıs 1950 tarihinin, Türkiye'nin tek partili dönemden çok partili demokratik hayata geçtiği dönem olduğuna işaret eden Ergün, 14 Mayıs 2013'ün de Türkiye'nin borç "kıskacından" kurtulduğu tarih olduğuna vurgu yaptı.
Türkiye'de ne devlet ne de başkaları tarafından kimsenin etnik veya dini kimliği nedeniyle rencide olmadığı, herkesin devlete ve millete güçlü bir şekilde sahip çıktığı bir ülke inşa ettiklerini belirten Ergün, Türkiye'nin, "ayağındaki son prangayı" çözerek, ülkeyi, siyaseti, ekonomisi ve sosyal dokusu güçlendirilmiş olarak 2023'e hazırlamayı istediklerini kaydetti.
-"Bu dönemde hiçbir milletvekili parlementodan alınıp hapishaneye konulmamıştır"
Brüksel ziyaretleri sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve bazı milletvekillerinin Avrupalılara Türkiye'yi şikayet ettiğini dile getiren Ergün, "Ama adamın bir tanesi tersleyiverdi. Dedi ki; 'Senin anlattığın Türkiye ile bizim bildiğimiz Türkiye arasında çok fark var. Sen nereden geliyorsun, Türkiye'den mi, uzaydan mı'. Her oturduğumuz yerde bir CHP milletvekili, Türkiye'yi Avrupalılara şikayet ediyor. 'Hapishanede milletvekilleri var, hapishanede gazeteci var. Bunlar muhalif oldukları için hapishanede yatıyorlar' Bu dönemde hiçbir milletvekili parlementodan alınıp hapishaneye konulmamıştır ama bazı kişiler hapishaneden alınıp parlementoya getirilmeye çalışılmıştır" ifadesini kullandı.
"Türkiye, bir ırkın değil, bir milletin devletidir"
Bakan Ergün, çözüm süreciyle ilgili bazı muhalefet gruplarından olumsuz tepkiler aldıklarına dikkati çekerek, ırkçılıkla bölünen milleti bütünleştirdiklerini söyledi.
Etnik milliyetçilik yüzünden insanlara yapılan haksızlıkları düzelttiklerini belirten Ergün, Türkiye'nin bu şekilde bütünleşeceğini vurguladı.
Bakan Ergün, "Türkiye, bir ırkın devleti olan bir ülke değil, bir milletin devletidir. Bu milletin kökeninde elbetteki Türkler var. Bu milletin kökeninde elbetteki Kürtler var, elbetteki Boşnaklar, Arnavutlar, Araplar, Çerkezler var. Bu millet, İslam çimentosuyla bir millet haline gelmiştir. Türklerin kültürü, gelenekleri, dili ve devlet kurumları bu ülkede devlet inşasında öncülük etmiştir. Geleceğin Türkiyesini adeta bir imparatorluk gibi düşünerek hareket etmek mecburiyetindeyiz. Burası imparatorluk bakiyesi bir ülkedir, ona göre idare edilmelidir" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin bu meselesini de çözüp sosyal restorasyonu tamamlamak ve Türkiye'yi ne siyasi ne ekonomik ne de sosyal açıdan kimsenin sarsamayacağı bir ülke haline getirmek istediklerini anlatan Ergün, şunları kaydetti:
"Onu da şimdi bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde bir anayasayla taçlandırmak istiyoruz. Anayasa, bütün bunları artık güvence altına alan, milletin onay verdiği bir anayasayla taçlandırmamız lazım. Ona da yanaşmıyorlar. Yanaşırsınız, yanaşmazsınız ama bir şekilde eğer çalışmalar olgunlaşırsa nasıl 12 Eylül 2010'da millete götürdüysek, yine millete götürürüz. Çünkü ülkenin sahibi millettir." - Kocaeli
Son Dakika › Güncel › Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?