(TBMM) - İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, "Yani eğer bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bir krallık, bir sultanlık, bir padişahlık değilse cumhurbaşkanı da yürütmenin başıysa o zaman bizlerden topladığı vergilerin yani milletin parasının nereye ve nasıl harcanacağını gelip burada izah etmesi lazım. 18,9 trilyonluk bütçenin sahibinin mesela gelip bir önceki yıla göre yüzde 40 artan faiz giderlerinin yani 2,7 trilyona ulaşmış faiz giderlerinin nasıl olup bu noktaya geldiğini bize izah etmesi lazım. Yüzde 40 artan faiz giderlerinin sorumlusu Mehmet Şimşek değil, bunun ana sorumlusu Cumhurbaşkanı'dır" dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kavuncu'nun gündeminde Terörsüz Türkiye süreci ve bütçe görüşmeleri vardı. Kavuncu, şunları söyledi:
"Türkiye için çetrefilli olan, zor olan bir konunun bu şekilde acemice hiçkimsenin bilmediği bir gün sabah bir siyasi partinin genel başkanının beyanı ile belki de siyasi hesaplar üzerinden ele alınarak milletin hassasiyetleri gözardı edilerek yürütülmeye çalışılması hakikaten akla ziyandır. Bu süreci eleştirmenin bile adeta suç haline getirilmeye çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. Sürece karşı çıkanların İmralı'nın iktidara yaptığı çağrı ile susturulmaya çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. İfade özgürlüğü, emek, demokrasi diyenlerin de gerçek yüzlerinin bir bir ortaya çıktığını görüyoruz. İYİ Parti olarak bizim derdimiz ortak kimliğimizi, cumhuriyetin bize vermiş olduğu hürriyeti, eşitliği, bağımsızlığı muhafaza etmek ve korumaktır. Zira bir asırdır bölgede dimdik ayakta durmamızın tek ve yegane nedeni Cumhuriyet'tir."
25 Aralık 1991 tarihinde Çetinkaya mağazasında PKK terör örgütü tarafından düzenlenen saldırıda 12 kişinin öldüğünü hatırlatan Kavuncu, bu katliamdan sorumlu olan kişinin şu anda 'barış elçisi' gibi dolaştığını ifade etti. Kavuncu, "Arkadaşlarımız terör ve terör örgütü aleyhine konuştukları zaman veya bir belediyedeki yolsuzluk iddialarını gündeme getirdikleri zaman 'şebek', 'katil' gibi çok ağır ithamlarla karşılaşıyorlar. Zulüm, şiddet yanlılarının arsızlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Bütün bunları bizim muhattap olarak soracağımız yer DEM Parti değil. Zaten onların yaklaşımları belli. Buradan AK Parti ve MHP'li arkadaşlara seslenmek istiyorum; 12 kişinin doğrudan katili bir teröristin bu rahatlığını nasıl kaldırabiliyorsunuz? Sessiz kalındıkça arsızlık artıyor" dedi.
"Vatandaşlarımızı terör örgütlerinin fantazilerine kurban etmeyeceğiz"
Kavuncu, şöyle konuştu:
"Bugünler maalesef iç barışı tahkim etmek yerine barışı daha da bozacak daha kötüye gidecek bir sürecin ihtimalini de gün geçtikçe arttırıyor. Buradaki asıl sorumlu da bu iki siyasi parti. Sanki bugün kamuoyunun bütün bu rahatsız olduğu konular bu iki partinin dışındaymış gibi adeta dışarıdan oturup izliyorlar. Hani beraber bu yolu yürüyecektiniz? Çıkın iki kelime söyleyin. ya bunların normal olduğunu düşünüyorsunuz ya da konuşmaya, söz söylemeye mecaliniz kalmamış. Her koldan bizi sindirmeye kalkacak bir anlayış içerisindeler. Cumhur İttifakı ve malesef diğer muhalefet aktörleri de birçok konuda sessizliklerini koruyor. Bizim dışımızda ses veren, bunların yanlış olduğunu söyleyen kalmamış. Hiçbir vatandaşımızı feodal yapıların kucağına ya da terör örgütlerinin fantazilerine de kurban etmeyeceğiz."
"Biz bu bütçeyle sistemin tükeniş bütçesini gördük"
2026 bütçesine ilişkin görüşlerini açıklayan Kavuncu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bize göre bu bir tükeniş bütçesidir. Milleti tüketen, tükenmekte olan bir iktidarın tükeniş bütçesidir. Bütçeler siyasetin en önemli dökümanıdır. İktidarın, siyasetçilerin yaklaşımını, zihniyetini, hassasiyetlerini, neyi önemseyip neyi önemsemediklerini gösteren görüşmelerin yoğun olarak yapıldığı, tartışıldığı maratonlardır. İktidarların gündemlerindeki öncelikli konuların ne olduğunu anlar, bütçe sahiplerinin zihniyetini görürsünüz. Artık neredeyse sonuna geldiğimiz bütçe görüşmelerinde biz iktidarın milletin parasını nerelere harcayacağını, hassasiyetlerinin, önceliklerinin ne olduğunu gördük.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne göre bu bütçenin sahibi Recep Tayyip Erdoğan ve biz defalarca yürütmenin başının milletin parasını nasıl harcayacağını gelip anlatması gerektiğini söyledik. Kanun, mevzuat bunu mecbur kılmasa da bu millete olan Meclis'e olan bir saygının ifadesidir. Yani eğer bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bir krallık, bir sultanlık, bir padişahlık değilse cumhurbaşkanı da yürütmenin başıysa o zaman bizlerden topladığı vergilerin yani milletin parasının nereye ve nasıl harcanacağını gelip burada izah etmesi lazım. 18,9 trilyonluk bütçenin sahibinin mesela gelip bir önceki yıla göre yüzde 40 artan faiz giderlerinin yani 2,7 trilyona ulaşmış faiz giderlerinin nasıl olup bu noktaya geldiğini bize izah etmesi lazım. Yüzde 40 artan faiz giderlerinin sorumlusu Mehmet Şimşek değil, bunun ana sorumlusu Cumhurbaşkanı'dır. Ödediğimiz faiz en yüksek bütçeye sahip Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Sağlık Bakanlığı'nın ve Savunma Bakanlığı'nın bütçesinin çok üzerinde. Bu izaha muhtaçtır.
Bu bütçeyle en çok da cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin abukluğunu gördük. Konuşmalarında kendi bakanlıklarının yaptığı projelerden çok cumhurbaşkanının adını defalarca zikreden bakanları gördük, ciddiyetsizliği gördük. Meclis'te elde ettikleri çoğunlukla kendilerini meşrulaştırmak için bu çoğunluğu kullandıklarını gördük. Sıkıştıklarında nasıl Meclis'i bir komisyon kurmaya zorladıklarını, son derece sıkıntılı Terörsüz Türkiye süreci için Meclis'i komisyon kurmaya zorlarken aynı ısrarı aynı yaklaşımı bütçe görüşmelerinde biz iktidardan göremedik. Sistemin tükeniş bütçesini gördük."
Son Dakika › Güncel › Buğra Kavuncu: 'Cumhurbaşkanı Yürütmenin Başıysa Bizlerden Topladığı Vergilerin Nereye ve Nasıl Harcanacağını Gelip İzah Etmesi Lazım' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?