ABDULLAH ÖZKUL - Uzmanlara göre, çok riskli sporlar içinde yer alan ve "sıfır hata kuramı"na göre hareket edilmesi gereken dağcılıkta, yeterli eğitim ve tırmanış planlarının ilgili yerlere bildirilmesi büyük önem taşıyor.
Aladağlar'da 2 Aralık'ta tırmanış yaparken Mustafa Kemal Karakoç'un çığ altında kalması ve beraberindeki Hilal İşcan'ın mahsur kaldığı yerden kurtarılması, riskli ve tehlikeli bir spor olan dağ tırmanışları için dikkat edilmesi gerekenleri yeniden akıllara getirdi.
Türkiye Dağcılık Federasyonu Niğde Temsilcisi ve Arama Kurtarma Kurul Başkanı Şahap Eryılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 bin metrenin üzerinde 30, 3 bin 500 metrenin üzerinde 7 zirvesi bulunan Aladağlar'ın, dağcıların tırmanmak için yoğun olarak tercih ettiği bir bölge olduğunu söyledi.
Dağcıların riskleri bilerek gerekli izinleri alması ve ilgili yerlere bildirimde bulunması gerektiğini belirten Eryılmaz, "Bu tamamen şifahidir, yani yasal olarak zorunluluk yok. Ancak özel bir bölgeye gidiyorsanız, ilgili birimlerden izin almanız gerekir. Bir tırmanış yapıyorsanız ya da düzenliyorsanız tırmanışla ilgili size yardım edeceklere de 'ben şuraya tırmanıyorum, bana şuradan ulaşılabilir' diye bilgi verilmesi eğitimli dağcıların tercih ettiği yöntemdir." ifadelerini kullandı.
Kayıtlara göre Aladağlar bölgesinde 21 dağcının öldüğünün bilindiğini ancak geçmişte kayıtlara yansımayan olaylarla bu sayının 30 civarında olduğu tahminini dile getiren Eryılmaz, şunları kaydetti:
"Bazı kazalar federasyon arşivinde bulunmamakta. Bunun yanı sıra bizim bildiğimiz 30'a yakın kişiyi kaza sonucu kaybetmişiz. Kazalar iki nedenden kaynaklanabilir. Kişisel nedenler, bir de subjektif nedenler. Yani dağda taş düşer, kendiliğinden gelir, çığ altında kalırsınız ama bir de subjektif dediğimiz kişinin hava koşullarını, bölgeyi bilmemesi, acemiliği, yetersiz deneyim sahibi olması, kendine aşırı güvenmesi gibi subjektif faktörler kazalara neden olmaktadır. Bizim bunlara karşı yapabileceğimiz en güzel davranış o bölgeyi çok iyi bilmek, bunun yanı sıra gerekli olan eğitimi bitirmiş olmak. Bunlar her dağcının dikkat etmesi gereken hususlardır. Çığ olabilecek bir bölgeye girecekseniz çığın risklerini bilmeniz, çığdan nasıl geçileceğini ya da taşımanız gerek aletleri bulundurmanız gerekir."
Türkiye'de dağ kazaları için profesyonel arama kurtarma birimlerinin sayısının yeterli olduğuna işaret eden Eryılmaz, Aladağlar'da doğanın ulaşıma izin vermediğini, bu nedenle arama kurtarma çalışmalarının çok zor koşullarda yapılabildiğini anlattı.
Aladağlar'da kaza sonucu hayatını kaybeden bazı dağcılar için bir mezarlık bulunduğunu aktaran Eryılmaz, şöyle konuştu:
"Ailelerin talebi üzerine bu bölgede kalmaları o günün koşullarında uygun bulunduğu için anıt mezar olarak oluşturuldu. Çukurbağ köyünde Engin Kongar, Soner Yalçın ve Serdar Ayrılmaz'ın mezarları bulunmakta. Yabancılardan da kaybettiğimiz insanlar var ama onlarla ilgili elimizde net bir bilgi bulunmamakta. Dağların her koşulda zorluğunu bilerek hareket ettiğimiz sürece belki bu mezarlıklara gerek kalmayacak ama her dağda kazalar olabilir, temennimiz bundan sonra olmamasıdır. Ülkemizde dağcılık çok yaygın olan bir spor değildir. Çok riskli sporlar içinde yer aldığını herkes bilir ancak yeterli eğitimi olmayan insanların yapmaya çalışması sonucu hatalar her zaman daha çok olacaktır. 1950'den günümüze kadar 30 kaza dağlara gelen insanların dikkatli olduğunu gösteren bir veridir. O yüzden bölgemizde bu tür kazaları görmekten hepimiz üzüntü duyuyoruz. Ailelerin acılarını paylaşıyoruz. Dağcılık camiasına Türkiye halkına çağrım şudur 'önce eğitim, sonra tırmanış."
Kayıtlara geçen kayıp sayısı 21
Dağcılar için Türkiye'nin yanı sıra dünyanın da önemli tırmanış bölgelerinden biri olarak gösterilen Aladağlar, kayıtlara göre 1956'dan beri 21 dağcıya mezar oldu.
AA muhabirinin, Türkiye Dağcılık Federasyonu yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Niğde, Kayseri ve Adana sınırları arasında uzanan ve dünyanın önemli tırmanış bölgeleri arasında yer alan Aladağlar Milli Parkı bölgesinde, resmi kayıtlara göre ilk dağcılık kazası 1956'da yaşandı.
Yazar Prof. Dr. Emre Kongar'ın kardeşi Engin Kongar'ın, İstanbul Teknik Üniversitesi 4. sınıf öğrencisiyken 1956 yılında düşme sonucu Aladağlar'da hayatını kaybetmesi, kayıtlara buradaki ilk ölümlü kaza olarak geçti. Son olarak, genç dağcı Mustafa Kemal Karakoç'un, arkadaşı Hilal İşcan ile tırmanış yaparken 2 Aralık'ta çığ altında kaldığı Aladağlar'da, 62 yılda 3'ü yabancı 21 dağcı yaşamını yitirdi.
Tırmanış sırasında meydana gelen kazalarda, Engin Kongar'ın yanı sıra, Servet Taş 1969, Saadet Güçlü 1975, Niğde'de dağcılığın gelişmesinde önderlik eden ve Çamardı ilçesindeki dağ ve kayak evine adı verilen Mümtaz Çankaya 1988, üniversite öğrencisi Soner Ünsal 1999, ODTÜ Dağcılık Kulübü üyesi Seza Bürkan Yüksel ile Utku Kocabıyık 2007, müzisyen Tanju Duru 2008, Mevlüt Parlak 2012 ve Özgür Bodur 2016'da düşme sonucu canından oldu.
Faruk Süner ve Rezzan Okşan 1975'te, Hacettepe Üniversitesi Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü üyesi öğrenci Bahar Ünal, Nilgün Acar, Zümrüt Işık ve Soner Kolçak 2006'da çığ düşmesi sonucu hayatını kaybetti.
Demirkazık Dağı'nda geçen yıl kaybolan Serdar Ayrılmaz'ın da daha sonra cesedi bulundu.
Geçen yıl Kürşat Avcı'nın taş düşmesi sonucu yaşamını yitirdiği bölge, Ukraynalı, Fransız ve İngiliz 3 dağcıya da mezar oldu.
Dağcılık sevgisi ve zirve heyecanı nedeniyle canından olan dağcılar için Aladağlar eteklerindeki Çukurbağ köyünde mezarlık oluşturuldu. Aladağlar'da hayatını kaybeden Engin Kongar, Soner Yalçın ve Serdar Ayrılmaz, Çukurbağ köyünde oluşturulan mezara defnedildi.
Arkadaşı Hilal İşcan ile 2 Aralık'ta Aladağlar'a tırmanan Mustafa Kemal Karakoç çığ altında kalmış, arama kurtarma çalışmalarında olumsuz hava ve coğrafya koşulları nedeniyle sonuç alınamamıştı. Çığ altında kalmaktan kurtulan İşcan ise mahsur kaldığı bölgeden askeri helikopterle alınarak kurtarılmıştı.
Son Dakika › Güncel › Dağcılara 'Önce Eğitim, Sonra Tırmanış' Uyarısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?