Davutoğlu, Aa Editör Masasında - Son Dakika
Güncel

Davutoğlu, Aa Editör Masasında

Davutoğlu, Aa Editör Masasında

Dışişleri Bakanı Davutoğlu: "Irak'taki gelişmeler kaygı uyandırıcı. Bütün Iraklıların siyasi süreç içinde yer alması gerekiyor" "Bugünden itibaren Felluce'de 25, Ramadi'de de 75 vatandaşımz güvenli bölgelere, bir kısmı Erbil'e doğru geldi ve bir kısmı da ülkemize giriş yaptılar"

09.01.2014 17:06

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, son haftalarda Irak'ta meydana gelen olaylara değinerek, "Irak'taki gelişmeler kaygı uyandırıcı. Bütün Iraklıların siyasi süreç içinde yer alması gerekiyor" dedi.

Davutoğlu, AA Editör Masasına konuk olarak, Türkiye ve dünya gündemine ilişkin soruları yanıtladı. Davutoğlu, Irak'taki El-Enbar krizi ile ilgili bir soruya, çok kaygı verici bir gelişme olduğunu belirterek, "Maalesef Irak halkı onlarca yıldır süren acılardan sonra, Saddam'ın zulmü, Irak-İran Savaşı ve Körfez Savaşı'ndan sonra Irak savaşı, bütünüyle acı çekti. Hep gönül isterdi ki Amerikan güçleri çekildikten sonra Irak'ta halkın iradesini güçlü şekilde yansıtan, etnik ve mezhepsel temelinden çok vatandaşlık biliniciyle bütün Iraklı kardeşlerimizin kaynaştığı yeni bir dönem başlasın ama maalesef yaşananlar buna işaret etmiyor. Aksine Suriye'deki krizin tetiklemesiyle daha da artan bir gerilim ortamı var. Son dönemde yaşanan gelişmelerde kaygıyla izliyoruz ve aynı zamanda olumlu anlamda katkıda bulunmaya ve elimizden geleni yapmaya hazırız ve diplomatik çabalarla takip ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Enbar, Felluce ve bütün o alanda El-Kaide'ye veya bu tür şiddet yanlısı gruplara karşı yürütülen mücadelenin, bir Sünni-Şii mücadelesi olmadığını ifade eden Davutoğlu, bölgede Sünni aşiretlerin de onlara karşı mücadele ettiğini söyledi. Türkiye'nin bu anlamda her zaman olduğu gibi, teröre karşı mücadelede Irak halkının bütün kesimlerinin yanında olduğunu belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bunun ikinci bir boyutu var ki o da Irak'ta mezhepçi bir siyaset takip edilmemesi. Bütün Iraklıların siyasi süreç içerisinde yer alması gerekiyor. Bu çerçevede başta Ahmet Alvani olmak üzere oradaki sivil siyasetçilerin tutuklanması da bizi kaygılandıran bir süreç. Bu tutuklamalar sivil siyaset alanını daralttığı zaman, terör unsurları daha fazla aktif olma imkanı buluyorlar. Bizim bütün hedefimiz, Bağdat, Necef ve Kerbala'ya yaptığım bütün ziyaretlerde hep vurguladım, bölgede Sünni-Şii gerilimine yol açacak her türlü provokasyona karşı bütün Sünni ve Şii gruplarla temas halinde bunları engellemek için çaba sarf etmek. İkinci tercihimiz Irak'ta Sünni-Şii ayrımı olmadan özellikle kendilerini mağdur edilmiş gibi görünen Sünni grupları siyasi sisteme tümüyle entegre edilmesi suretiyle Sünnilerin, Şiilerin, Arapların Türkmenlerin ve Kürtlerin bütün Iraklıların içinde olduğu bir siyasi süreçte, Irak seçimlerinin 30 Nisan'da barışçıl bir şekilde yapılaması, bu iradenin Irak'a yansıması, kimsenin bu siyasi süreçten dışlanmaması. Herkes bu sürece girdiği zaman eminim terör kendine faaliyet alanı bulamaz."

-Mezhepsel gerilim-

Irak'ta Sünni-Şii gerilimi ve belli kesimlerin sürecin dışında tutulması halinde, ülkedeki terör grupları kendilerine faaliyet alanı bulacağını kaydeden Davutoğlu, teröre karşı mücadele bütün kesimlerin ortak bir tutum içinde olması, siyasi sürece katılım noktasında da bütün Iraklılara açık bir sürecin işlemesi ve etnik ve mezhebi dışlamanın kesinlikle olmamasının büyük önem taşıdığını kaydetti.

Maliki ile bu konuları ele aldığını anımsatan Davutoğlu, "Gönül ister ki Iraklı kardeşlerimiz bu meseleleri kendi içlerinde ve ortak geleceği paylaşan eşit Iraklı vatandaşlar olarak çözecek yollar bulurlar. Türkiye her zaman yanlarında olmaya devam edecek" ifadelerini kullandı.

-Irak'taki Türk işçilerin durumu-

Davutoğlu, Felluce ve Ramadi'de çalışan Türk işçilerinin bazıların çatışmaların ortasında kalmasının kendisini kaygılandırdığını belirterek, Irak'taki Türkiye büyükelçiğinin ilk andan itibaren konuyla bizzat ilgilendiğini ve kendisinin de gerekli temaslarda bulunduğunu belirtti. Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Şu ana kadar vatandaşlarımız bu çatışmalarda herhangi olumsuz bir şekilde etkilenmedi ve bugünden itibaren Felluce'de 25, Ramadi'de de 75 vatandaşımz güvenli bölgelere, bir kısmı Erbil'e doğru geldi ve bir kısmı da ülkemize giriş yaptılar. Orada geride kalan vatandaşlarımızı da tek tek takip ediyoruz. Buradaki akrabaları hiçbir şekilde kaygı duymasınlar ve devletimizin bütün imkanlarıyla bu vatandaşlarımızın ve şirketlerimizin zarar görmemesi için her türlü  tedbiri alıyoruz."

-Irak'taki enerji kaynakları-

Davutoğlu, Irak'ın enerji kaynaklarından kaynaklanan ülke içindeki tartışmalara değinirken, Türkiye'nin Iraklı bütün yetkililerden, gerek merkezi hükümetten gerek Irak Bölgesel Kürdistan yönetimden beklentisinin, rasyonel bir şekilde oturup bu meseleleri çözmesi olduğunu belirtti. 10 yıl süren savaştan sonra hala Irak'ta yeterli elektrik yoksa, hala Irak'ta ciddi enerji problemleri varsa bunun çözüm yolunun ülke içinde siyasi istikrarın sağlanmasından geçtiğini ifade eden "Siyasi istikrarın sağlanması için de iki yol var. Güç paylaşımı ve kaynak paylaşımı. Bu manada maalesef hidrokarbon kaynaklarının paylaşımı, kullanımıyla ilgili yasalar çıkarılamadı. Bir belirsizlik ortamı doğdu. Fakat hayat akıyor. O belirsizlik, o hukuk tartışmaları içerisinde mahkum olmanız durumunda Irak halkı kaybediyor" dedi.

Irak kaynaklarının dünya piyasalarına iletilmesi anlamında şu anda Suriye'de süregelen çatışmalar göz önüne alındığında körfez hattı kurulacağını ancak uzun bir deniz yolu olduğunu anımsatan Davutoğlu, "Ya da Türkiye üzerinden Avrupa'ya dış piyasalara aktarılacak. Türkiye bu konuda en güvenli hat. Bunu merkezi hükümet de biliyor. Son Irak ziyaretimde Sayın Maliki ve yetkililerle, sadece kuzeydeki değil güneydeki kaynakların da Türkiye üzerinden aktarılmasının düşündüklerini, planladıklarını, bunu arzu ettiklerini söylediler. Buna da biz hazırız. Kuzeydeki kaynakların anlaşmalarla yani varılan mutabakatla Kürt bölgesindeki kaynakların aktarılmasına gelince, biz bunu Irak'ın anayasal çerçevesi içerisinde Irak anayasasını herhangi bir şekilde ihlal etmeden yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Ulaştığımız sonuç Irak Anayasası çerçevesinde paylaşım kriterleri neyse bunu garanti altına alacak bir uygulamanın olması" dedi.

Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın, Bağdat ziyaretinde de Erbil ziyaretinde de bu konuları görüştüğünü kaydeden Davutoğlu, şunları söyledi:

"Dikkat ederseniz birtakım kriz tellalları Sayın Bakanımızın Bağdat'a gidemeyeceğini, Bağdat'a gitse bile Erbil'e gidemeyeceğini söylediler. Bunlar hep kriz üretmeye ve Türkiye'yi içinde kriz üretmeye dayalı senaryolar içerisinde. Halbuki Türkiye'nin de en büyük menfaati  Irak'ın tarafları arasındaki muhalefetin çözülmesi ve bu kaynakların Türkiye üzerinden aktarılması. Hazar kaynakları nasıl TANAP'la Türkiye üzerinden, Bakü-Tiflis-Ceyhan da Türkiye üzerinden aktarılıyorsa niye Ortadoğu'da olmasın. Kerkük-Yumurtalık geçen yüzyılın en önemli anlaşmalarından birisiydi bizim açımızdan. Şimdi bunla yeni anlaşmaların olmasını arzu ediyoruz."

-Enerji gelirlerinin toplanması-

Irak'taki enerji akışından elde edilecek gelirin nerede toplanacağı konsunda yaşanan tartışmalara da değinen Davutoğlu, bankalarda bunun nasıl bloke edileceğinin, bu gelirin ve merkezi hükümetle bölgesel hükümet arasında nasıl paylaşacağının teknik konular olduğunu dile getirdi. Davutoğlu, "Biz bunu üçlü mekanizmalarla çözmeye çalışıyoruz ve her iki tarafla da görüşerek. Sayın Neçirvan Barzani'nin Bağdat ziyareti bu konuda önemliydi. Belli mutabakatlar da sağlandı. Yine sayın Neçirvan Barzani Konya'ya Şibli Aruz vesilesiyle de geldiğinde biz bu konuları konuştuk.İnşallah aklı selimin gerektirdiği bir sonuca ulaşacağız. Herkesin kazan, kazan, kazan esasında karlı çıktığı bir yola yürümek lazım. Yoksa herkes kaybederse bölge de kaybeder. Bölge insanımız da kaybeder. Geleceğimizi de kaybederiz" dedi.

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Davutoğlu, Aa Editör Masasında - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement