Otomobili çaldı, suçu Suriyeli çocuğa attı
KONYA'da, Can Kip (20), park halindeki otomobili düz kontak yöntemiyle çaldığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Kip'in, çeşitli suçlardan poliste 20 kaydı olduğu belirlendi. Kip'in, ifadesinde "Arabayı daha önce tanımadığım Suriyeli çocuk çaldı. Ben sadece onu gezdiriyordum. Suçlamayı kabul etmiyorum" dediği öğrenildi.
Olay, 6 Kasım Salı günü, merkez Karatay ilçesine bağlı Orhangazi Mahallesi Küçük Kumköprü Caddesi'nde meydana geldi. Ahmet D.'ye ait 42 EK 101 plakalı otomobil, iddiaya göre, cadde üzerinde park halindeyken, kimliği belirsiz kişi tarafından düz kontak yöntemiyle çalındı. Hırsızlık olayıyla ilgili çalışma başlatan Asayiş Şubesi'ne bağlı Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, yakınlardaki akaryakıt istasyonunun güvenlik kameralarının kayıtlarını incelediğinde, çalınan otomobil için yakıt alındığını tespit etti. Ekipler, akaryakıt istasyonunda otomobilden inen kişinin, daha önce de otomobil hırsızlığı yapan Can Kip olduğunu belirledi.
'SURİYELİ ÇOCUK ÇALDI'
Can Kip'i yakalamak için çalışma başlatan polis ekipleri, hırsızın merkez Meram ilçesine bağlı Şükran Mahallesi'nde olduğunu saptadı. Bölgeye ulaşan ekipler, Kip'i park halindeki otomobile yakın yerde saklanırken, yakaladı. Gözaltına alınan Kip'in, çeşitli suçlardan poliste 20 kaydı olduğu belirlendi. Kip'in, emniyetteki ifadesinde "Arabayı daha önce tanımadığım Suriyeli bir çocuk çaldı. Ben sadece onu gezdiriyordum. Suçlamaya kabul etmiyorum" dediği öğrenildi.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Can Kip, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------------------
Şüphelinin adliyeye getirilmesi
Güvenlik kamerası
Adliyeden detay
Haber-Kamera: Tolga YANIK KONYA
=======================
Konya'da yanan uçak restoran- kafenin gündüz görüntüleri
======================================
Yasa dışı bahis oynayatan şüphelilerin iç çamaşırı ve paçalarından 250 bin lira çıktı
Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,- ADANA'da, yasa dışı bahisten elde ettikleri toplam 250 bin liralık euro, dolar ve Türk Lirası'yla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) gidecek olan 2 kişi havalimanında polis tarafından yakalandı. Şüphelilerin paraları pantolanlarının paçalarına bantla yapıştırdığı ortaya çıktı. İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, Hasan Hüseyin T. (32) ve Ali İ.'nin (32) yasa dışı bahisten elde ettikleri paralarla KKTC'ye gideceği ihbarını aldı. Şakirpaşa Havalimanı'na giden polis, şüphelileri gözaltına aldı. Polis yaptığı üst aramasında Hasan Hüseyin T.'nin, iç çamaşırında 5 bin dolar, pantolon paçalarında ise 10 bin Euro ile cebindeki 9 bin euro'ya el koydu. Ali İ.'nin üzerinden de 13 bin Euro çıktı. Polis, şüphelilerin üzerinden çıkan paraya el koydu. Ayrıca şüphelilerin üzerinden 3 cep telefonu ve çok sayıda sim kart çıktı. AKILLI SAATLER Polis ayrıca 2 şüphelinin kollarındaki akıllı saatlerinde incelemeye aldı. Yapılan araştırmada Hasan Hüseyin T. ve Ali İ.'nin, KKTC'den Türkiye'deki diğer bahis çeteleriyle bu saatler ile irbirat kurduğunu saptadı. Sorgularında paraların kendilerine ait olduğunu söyleyen şüpheliler Hüseyin T. ve Ali İ. çıkarıldıkları mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü
-------------------
Şüphelilerin sağlık kontrolüne getirilmesi
Ele geçirilen paralar
Cep telefonları ve akıllı saatler
Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,
======================================
Maskeli bebeklerle kanser hastası çocuklara mutluluk taşıyacaklar
İZMİR'de yaşayan edebiyat öğretmeni Özgül Çalım'ın öncülüğünde bir araya gelen gönüllü kadınlar, Karabağlar Belediyesi Kent Tasarım Atölyesi'nde (KETA) hazırladıkları örgü bebekler ile onkoloji hastası çocukların mutluluğuna ortak olacak. Saçları olmayan, maskeli bebekler ören kadınlar, bu oyuncakları Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Servisi'nde tedavi gören çocuklara hediye edecek.
İki görme engelli kedisi ve 1978 model turuncu renkli Volkswagen minibüsü olan Özgül Çalım (30), eşi Utku Çalım (36) ile birlikte kimsesiz ve dezavantajlı çocukların hayatlarına dokunuyor. 'Düşler Karavanı' adını verdikleri sosyal sorumluluk hareketiyle yardıma ihtiyacı olan, yoksul insanlara erzak ve giysi dağıtan Çalım çifti, 'Meftun' adını verdikleri minibüsleri ile çocuklara mutluluk taşıyor. İzmir'de düzenlenen fuar ve festivallere katılarak organik ürün satışı yaptıklarını anlatan Özgül Çalım, bu kez Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Servisi'nde tedavi gören çocuklar için harekete geçti. Merkezinde çocuklar olan sivil bir hareket başlattıklarını söyleyen Çalım, "Hayalimde hep eski model bir vosvos araba alıp çocukların yararına kullanmak vardı. Bir hayalle yola çıktık ve arabamızı restore ettirip kimsesiz çocuklar yararına kullanmaya başladık. İlk olarak Alaçatı Ot Festivali'ne katılıp nane reçeli, turşu, zeytinyağı, sirke ve minik lisanslı vosvos oyuncaklardan sattık. Elde ettiğimiz gelirle sosyal hizmetler yurtlarında kalan kimsesiz çocukların güzel anılar biriktirmesini sağladık. Ocak ayından bu yana sosyal medyadan bize ulaşmaya başladılar. Yardıma ihtiyacı olan çocuklar için aldığımız erzak ya da giysileri İzmir dışına da kargo ile gönderdik. Gittikçe büyüdük ve yaptığımız ürün sayısı arttı. Organik gıdadan sonra organik oyuncak üretmeye başladık" dedi.
50 BEBEK HAZIRLAYACAKLAR
Önceleri tığ çekmeyi bile bilmezken, bir Japon tekniği olan Amigurumi bebeği yapmayı öğrenen Özgül Çalım, hiçbir kimyasal kullanmadan organik ip ile hazırladığı bebeklerin sayısını gönüllülerin desteğiyle arttırmaya başladı. Saçı olmayan maskeli bebekler hazırlayan Çalım ve gönüllülerden oluşan ekibi, bu bebekleri onkoloji hastası çocuklara hediye edecek. Karabağlar Belediyesi'nin bu iyilik hareketine destek olduğunu anlatan Çalım, "Önce eşimle birlikte bu bebekleri hazırlamaya başladık. İki kişi kaç çocuğu sevindirebiliriz diye düşündük. Sonra belediye bize yer ve malzeme temin etti. İki haftadır burada yaklaşık 30 gönüllü kadınla, her çarşamba buluşup birlikte çalışıyoruz. Hedefimiz 50 bebeği bitirmek. Bebeklerdeki güzellik algısını yıkmaya çalışıyoruz. Bütün oyuncak bebekler çok güzel, mavi gözlü, uzun saçlı ve hepsi sağlıklı. Bu algıyı yıkmak istedik. Biz standartların dışında bebek yapıyoruz. Bebeklerimizin saçı yok ve maskeli. Tüm çocuklar farklıdır ve farklılığıyla güzeldir" diye konuştu. İlk 50 bebeği bitirdiklerinde palyaçolar eşliğinde Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Servisi'ne götüreceklerini söyleyen Çalım, çocukların bebeklerle özdeşim kurarak "Benden bir tane daha var" diyebileceğini vurguladı.
GÖNÜLLÜLERİN SAYISI GİDEREK ARTIYOR
Amigurumi bebeklerin yapımına destek veren gönüllü kadınlardan Ülker Eryürek (64) de çocukları mutlu etmek istediklerini belirterek, "Ben daha önce dikiş nakış ve el sanatları öğretmeniydim, emekliye ayrıldım. Eşim de kanser hastası. Karabağlar Belediyesi'nin Düşler Karavanı ile birlikte yürüttüğü projeyi duyunca hemen koşup geldim. Bebek yapmak için burdayım. Kanser hastalarını çok gördüğüm için çocukları sevindirmenin önemli olduğunu biliyorum. Çocukları mutlu edeceğimiz için çok heyecanlıyım" dedi. 3 yıldır KETA'ya gelip çeşitli etkinliklere katıldığını anlatan İmral Mengüloğlu ise "Açıldığı günden beri buradaki tüm etkinlikleri takip ediyorum. Kanser hastası çocuklarımız için bu bebekleri hazırlıyoruz. Senelerdir elime tığ almamıştım. İyi vakit geçiriyorum benim için de iyi oldu" diye konuştu.
Nurten Daloğlu da "Buraya severek geliyoruz. Giderek sayımız artıyor. Duyan gelmek istiyor. O çocukları mutlu edeceğimiz için çok sevinçliyiz. İşallah çok çoçuğun yüzünü güldürürüz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------
-Bebek ören kadınlardan detay görüntü,
-Oyuncak bebeklerden detay görüntü,
-Özgül Çalım ile röp,
-Ülker Eryürek, İmral Mengüloğlu ve Nurten Daloğlu ile röp.
Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,
======================================
Taş evleriyle cazibe merkezi Doğanbey
AYDIN'ın Söke ilçesinin Doğanbey Mahallesi, taş evleri ve doğal güzelliğiyle özellikle yerli turistlerin ilgisini çekiyor.
Söke ilçe merkezine 30 kilometre mesafede yer alan, sırtını Dilek Dağları'na yaslayan, Kurtuluş Savaşı sırasında mübadele sonucunda Yunanistan'a göç eden Rumlardan kalan taş evlerin yer aldığı kırsal mahalle, dokusuyla dikkat çekiyor. Dilek Yarımadası Milli Parkı sınırları içinde yer alan mahalle, dağın yamacındaki taş evleri, doğanın yeşiliyle öne çıkıyor. Doğanbey'de bulunan ev, dükkan, hastane ve çeşme gibi yapılar geç Osmanlı dönemi mimari özelliklerini yansıyor. Özellikle mimarisiyle büyük ilgi çeken köyün taş evleri, dar sokakları ve doğal güzellikleri özellikle yerli turistlerin ilgisini çekiyor. Fotoğraf sanatçıları ya da fotoğraf çekmeyi sevenler, rotalarına burayı eklemeyi ihmal etmiyor. Doğanbey'e bir yıl içinde 200 bin dolayında ziyaretçi geldiği belirtildi. Söke ilçe merkezinden dolmuşlar köye tur düzenlerken; güzel bir Ege kahvaltısı veya öğle yemeğiyle konuklar keyifli bir gün geçiriyor.
BÖLGE HALKI SAKİNLİĞİ SEVİYOR
Doğanbey'in yerlisi olan ve kahvehane işleten Demir Bingöl, burasının sakinliğinden memnun olduğunu belirterek, "Doğanbey'de Anıtlar Kurulu'nun izni olmadan hiçbir şey yapılamaz. Burada 80 ev aslına uygun olarak onarıldı. Daha 800 dolayında parsel var. Biz bunların da aslına uygun onarılmasını istiyoruz. Zaten burada yerleşmeye gelenler de bunun bilincinde" dedi.
Doğanbey'e 14 yıl önce Ankara'dan gelen Zafer Gürleyik ise, evlerin 400 ila 800 bin liradan satıldığını, Anıtlar Kurulu onayladığı takdirde bir konut için yine binlerce lira onarım harcaması yapıldığını belirterek, "Burada konutlar şu anda ateş pahası. Zaten kafanıza göre bir çivi bile çakamazsınız. Buranın Şirince gibi hareketli olmasını da kimse istemiyor. Bırakın burası, sakinliğin ötesinde sakin kalsın" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------------------
Köyden görüntü
Zafer Gürleyik röp
Demir Bingöl röp.
Haber- Kamera: Cengiz ERDİL/ SÖKE (Aydın),
======================================
216 kilo kaçak et imha edildi, kasap mühürlendi
İZMİR, - İZMİR'in Buca ilçesine bağlı Göksu Mahallesi'ndeki ruhsatsız kasaba operasyon düzenleyen Buca Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, piyasaya sürülmek üzere hazırlanan 216 kilo kaçak tavuk ve hindi eti ele geçirdi. Suriye uyruklu Z.A.'nın işlettiği kaçak kasabı mühürleyen ekipler, sağlıksız ve kötü koşullarda işlenen etleri imha etti.
Buca Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, sağlıksız koşullarda kaçak üretim yapıp, halkın sağlığıyla oynayanlara karşı operasyon düzenledi. İlçe sakinlerinden gelen ihbarı değerlendiren zabıta ekipleri, Buca İlçe Tarım Müdürlüğü görevlileriyle Göksu Mahallesi'nde Suriye uyrukluların faaliyet gösterdiği kaçak kasaba operasyon düzenledi. Ekipler, operasyonda kötü koşullarda piyasaya sürülmeye hazırlanan 31 kilo tavuk eti, 50 kilo tavuk kıyması, 94 kilo hindi eti ve 41 kilo çekilmiş yağ olmak üzere toplam 216 kilo kaçak et ele geçirdi. Suriye uyruklu Z.A. tarafından ruhsatsız olarak işletilen imalathaneyi inceleyen ekipler, insan sağlığı ve gıda güvenirliği açısından tehlike oluşturulmasının yanında kötü görüntülerle de karşılaştı. Hijyenden uzak işletmede yerlere torbalar içinde bozuk etlerin atıldığı görüldü. Halk sağlığıyla oynayıp, sağlıksız ortamda işlenerek, saklanan ürünlere el koyan ekipler, ruhsatsız işletilen kasabı mühürledi. Kilolarca sağlıksız gıda maddesini toplayıp, halka ulaştırılmasını engelleyen zabıta ekipleri, ele geçirdikleri 216 kilo eti Büyükşehir Belediyesi'nin çöp transfer istasyonunda imha etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------
imhadan görüntü
======================================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni 2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?