Dha Yurt Bülteni 4

Azmedip okudu, müftü oldu

AYDIN'ın İncirliova ilçesinde pazarcı babanın 3 çocuğundan biri olan, maddi imkansızlık nedeniyle yaşıtlarının okuduğu dönem okula gidemeyen, sonrasında dışarıdan okuyarak ortaokul ve liseyi tamamlayıp, üniversiteyi kazanan 37 yaşındaki Beytullah Sezgin, son olarak yüksek lisansa başladı. Kitap okumayı çok sevdiğine vurgu yapan Sezgin, bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığı tarafında açılan sınavı kazanarak Iğdır'ın Tuzluca İlçe Müftülüğü'ne atandı.

İncirliova'nın Acarlar Mahallesi'nde 5 sene ilkokulda okuduktan sonra diplomasını alan evli ve 3 çocuk babası Beytullah Sezgin, maddi olanaksızlıklar yüzünden örgün eğitime devam edemedi. Kitap okumayı seven Sezgin, 8 yıl sonra, eğitimine devam etti. 2002 yılında askerlik görevini tamamladıktan sonra ortaokulu ve liseyi dışarıdan okuyarak tamamlayan Sezgin, sonrasında İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni kazandı. Mezun olarak 'imamlık yeterlilik belgesi' alan Sezgin, 2011 yılında Aydın'da bir camide imam olarak görev yaptı. Eğitimine de devam eden Sezgin, 3 yılda da Konya'daki Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yüksek İhtisas Merkezi'ni bitirdi. Son olarak Necmettin Erbakan Üniversitesi Arap Dili ve Belagatı Bölümü'nde yüksek lisansa başlayan Sezgin, bunu da tamamlamak için gün sayıyor.

BAŞARISININ SIRRI KİTAP OKUMAK

Pazarcılık yaparak ailesinin geçimini sağlayan babası İrfan Sezgin'in üzerindeki emeklerinin çok büyük olduğunu belirten Sezgin, "Çok sevdiğim için, sürekli kitap okurdum. Günde 300-500 sayfa kitap okuduğum günler olurdu. Bu kitap okumaların benim hayatımda çok önemli bir katkısı oldu. Girdiğim sınavların tamamında çok başarılı olmamın en büyük etkeni kitap okumamdır" dedi.

"HER SINAVDA İLK SIRALARDA YER ALDIM"

Girdiği her sınavda ya birinci ya da ikinci olduğuna vurgu yapan Sezgin, "2013 yılına kadar imamlık yaptım. Daha sonra müftü olabilmek için üç yıllık bir eğitimi kazanıp, Konya Selçuk Üniversitesi Yüksek İhtisas Eğitim Merkezi'nde tamamladıktan sonra Muğla Kavaklıdere ilçesine vaiz olarak atandım. Akabinde, 15 ay da müftü vekilliği görevi yaptım. Bu yıl Diyanet İşleri Başkanlığı tarafında açılan ilçe müftülüğü sınavını da kazanarak, Iğdır'ın Tuzluca İlçe Müftülüğü'ne atandım. Göreve başlayacağım. Memleketimizin her yanını görev yeri bilerek görevimizi yapacağız. Sadece okulda eğitimin değil, okula gitmeden de okuyarak bir yerlere gelineceğini bir göstergesi oldum. Herkese tavsiye ederim" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Beytullah Sezgin ve ailesinden görüntü

Diplomalardan görüntü

Atandı yazısının görüntüsü

Beytullah Sezgin röp.

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

================

İngiliz kedisi 'Moka', kafenin maskotu oldu

TOKAT'ta kafe işletmecisi Yücel Akkuş'un sahibi olduğu, bir kahve türü olan 'Moka' adı verilen İngiliz British Shorthair cinsi kedi, işyerinin maskotu oldu. Müşteriler 'Moka' ile yakından ilgileniyor.

Kentte yaklaşık 6 ay önce açılan kafeye farkındalık katması için işletme sahibi Yücel Akkuş, British Shorthair cinsi kedi aldı. Akkuş, kedisine bir çeşit kahve türü olan 'Moka' adını verdi. 1 yaşındaki Moka, kafeye gelen müşterilerin ilgi odağı oldu.

İşletme sahibi Yücel Akkuş, "Moka isimli kedimizi de insanların hayvan sevgisini dayanarak kafemize bir maskot olarak aldık. İstanbul'dan özel olarak eğitilmiş çiftlikten aldık. Bizim çalışanlarımız da bir kahve markası olan Moka ismini verdiler. Kedimizi çok duygusal ve kendini sevdirmeye çalışır. Kendini sevdirmediğini anladığı esnada, sevdirmek için masa masa dolaşır. İnsanlara kendi sevdirmek için onlara yaklaşır. Sevilmediği anladığı zaman hüzünlenir ve uyumaya çalışır. Tokat'ta tek şuan Moka. Bizim bu kedimizi sevmek için gelen birçok müşterimiz var. Müşterilerimiz gelip saatlerce seviyorlar, bizler de bundan mutlu oluyoruz. Kafenin maskotu olduğu için çok müşterisi var. Akşamları buradan alıp evine götürmek isteyen bile var. Ama izin vermiyoruz. Müşterilerin yüzde 80'ni memnun kalıyor" dedi.

'STRES ALIYOR'

Kafe müşterisi Ceren Kaan ise, "Hayvanları çok seviyorum. Tokat'ta sadece bu kafede var böyle bir kedi. O yüzden burayı tercih ediyorum. Moka'yı sevmek için buraya geliyorum. Çok uslu bir kedi ve insana huzur veriyor" dedi.

Moka için kafeye geldiğini söylen müşterilerden Ahmet Demirağ ise, "Moka'yı seviyoruz. Onun için geliyoruz. Çok uysal ve tatlı. Moka, çok cana yakın, her zaman müşterilerin kucağında oluyor. Acayip bir tüyü var. Stres alıyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Kafedoen görüntüler

-Moıka'nın kafada gezinmesi

-Müşyterilerin sevmesi

-İşletmecinin konuşması

-Müşterilerin konuşmaları

Haber-Kamera:  Fatih YILMAZ/TOKAT,

(494 mb)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==================

Kumlucalı firma, raf ömrü uzun pembe domates türü üretti

ANTALYA'nın Kumluca ilçesinde faaliyet gösteren bir tohumculuk firması, raf ömrü diğerlerine oranla 2 kat daha fazla olan ve 4 haftayı bulan pembe domates türü üretti. Firma sahibi Zekai İlter, bu türün tamamen yerli olduğunu ve yüzde 100 Türk mühendisleri tarafından üretildiğini belirtirken, yurt içi ve yurt dışında yoğun talep gördüğünü söyledi.

Kumluca'da faaliyet gösteren tohumculuk firması sahibi ziraat mühendisi Zekai İlter, yılda 50 milyon tohum ürettiklerini ve 10 ülkeye ihraç ettiklerini söyledi. Domates, patlıcan, salatalık ve kavun olmak üzere 4 türde ıslah çalışmaları yaptıklarını aktaran Zekai İlter, amacın bu 4 türde dünya çapında iddialı olmak olduğunu anlattı. Üretilen tohumları Rusya, Azerbaycan, İran, Mısır, Fas, Tunus, Bosna Hersek ve Balkan ülkelerine ihraç ettiklerini vurgulayan Zekai İlter, "Deneme gönderdiğimiz ürünlerden başarılı sonuç alan Kazakistan'dan, Türkmenistan'dan ve Özbekistan'dan büyük talepler geliyor. Uzakdoğu ülkeleri Hindistan ve Pakistan'da, hatta Çin'de tohumlarımızın denemeleri yürütülmektedir. Domatesimizin denemeleri yapılan Çin'den büyük talep bekliyoruz" dedi.

'ÇOK LEZZETLİ BİR DOMATESTİR'

Özellikle raf ömrü uzun olan pembe domates türü üzerinde yeni ar-ge çalışmaları yaptıklarından bahseden Zekai İlter, bu türün Elmalı ilçesindeki serada deneme üretimini tamamladıklarını kaydetti. Sert ve hastalıklara dayanıklı bir tür domates geliştirmeye çalıştıklarını vurgulayan Zekai İlter, "Çok lezzetli bir domatestir. Dünyanın neresine gönderdiysek geri dönüşleri çok memnuniyet verici. Pembe domates alışkanlığı olan Rusya, Azerbaycan, Katar, İran ve Balkan ülkelerinden yoğun şekilde tohum siparişleri alıyoruz" diye konuştu.

'PEMBE DOMATESTE ÖNEMLİ BİR DEVRİM'

'Ceylan Do' adını verdikleri bu tür domatesin diğer türlere göre daha lezzetli ve raf ömrünün oldukça uzun olduğuna dikkati çeken Zekai İlter, diğer türlerin raf ömrü 2 haftayken, geliştirdikleri yeni türün 4 haftaya kadar dayanabildiğine vurgu yaptı. Zekai İlter, şöyle devam etti:

"Oda sıcaklığında 4 haftaya kadar dayanabilir. Oda sıcaklığında bekletildiği sürece pazarlama ve kalitesinden bir şey kaybetmez. Bu da pembe domateste önemli bir devrimdir. Pembe domates alışkanlığı olan tüketicilerimiz lezzetinden dolayı pembe domatesi tercih ediyordu. Ama tüccarımız ve ihracatçılarımız ise raf ömrü düşük olduğu için pembe domates alıp satmadan imtina ediyordu. Bizim geliştirdiğimiz pembe domatesten sonra hem ihracatçımız, hem de iç piyasa tüccarlarımız tüketicimize her mevsim lezzetli, kaliteli pembe domates sunma imkanı bulacak."

YÜZDE 100 YERLİ

Bu domatesi geliştirirken dünyada var olan genetik materyallerden istifade ettiklerini kaydeden Zekai İlter, bu türün tamamen yerli olduğunu ve yüzde 100 Türk mühendisleri tarafından üretilmiş bir ırk olduğuna işaret etti. Birçok ülkeye bu türün tohumunu ihraç ettiklerini belirten Zekai İlter, "Hatta katıldığımız bir fuarda Katarlı bir bakana domatesimizden dilimleyip, ikram ettik. Bakan bana, 'Zekai Bey şu ana kadar bizim yediğimiz domates değilmiş' dedi. O kadar lezzetli bir çeşit" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------

Zekai İlter tesis içerisinde gezerken

Zekai İlter makinanın birini tanıtırken

Zekai İlter tohumlara bakarken

Zekai İlter ile tesis içerisinde röp

Tohumlardan görüntü

Zekai İlter ile domates serasında röp

Domatesleri kasaya dizen kadından görüntü

Zekai İlter ile röp devam

Zekai İlter'in domatesi kesip yemesinden görüntü

Serada domates yiyen bir kişinin sonrasında 'gerçekten lezetli bir çeşit' demesi

-Domates yüklü traktörün gidişi

508 MB - 4.13'

Haber-Kamera: Ramazan SARIKAYALI/KUMLUCA(Antalya),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===================

Camiye gitmek için evden çıktı, kayboldu

Tezcan SOLMAZ/DÜZCE, - DÜZCE'nin Çilimli ilçesinde, 85 yaşındaki İbrahim Yüksel sabah namazını kılmak için camiye gitmek üzere evinden çıktıktan sonra kayboldu. İbrahim Yüksel'in bulunması için çalışma başlatıldı.

Çilimli Söğütlü Köyü'nde oturan İbrahim Yüksel, dün sabah namazını kılmak için camiye gitmek üzere evden çıktı. İbrahim Yüksel'in evine dönmemesi üzerine yakınları jandarmaya haber verdi. Çilimli İlçe Jandarma Komutanlığı, AFAD, arama dernekleri DAKE ile UKSAR yaşlı adamı bulmak için çalışma başlattı. Düzce İl Jandarma Komutanlığı ekipleri yaşlı adamın bulunması için aynı zamanda kadavra köpeği 'Gündüz' ü de bölgeye götürdü. Arama çalışmaları devam ediyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Arama çalışmalarından görüntü (Cep telefonu görüntüsü)

İbrahim Yüksel'in fotoğrafı

===============

Hadise: Ayağındaki rahatsızlık nedeniyle zor günler geçiriyorum

ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde düzenlenen 22'nci Barış Suyu Festivali kapsamında konser veren Hadise, ayağındaki rahatsızlık nedeniyle çok zor günler geçirdiğini söyledi.

Manavgat Belediyesi tarafından bu sene 22'ncisi düzenlenen Manavgat Barış Suyu Festivali düzenlenen çeşitli etkinliklerle devam ediyor. Festival kapsamında Atatürk Kültür Merkezi Meydanı'nda Hadise konser verdi. Hadise'den önce İpek Demir sahneye çıktı. Demir'in ardından ise Hadise meydanı dolduran 10 bin kişi için şarkılarını söyledi. Konserinde hareketli şarkılara yer veren Hadise, danslarıyla da ilgi odağı oldu. Konser sırasında baygınlık geçiren bir izleyiciye ise sağlık ekipleri tarafından müdahale edildi.

Manavgat Belediye Başkanı CHP'li Şükrü Sözen, konser sonunda Hadise'ye çiçek vererek  teşekkür etti.

Bugüne kadar katıldığı bu tür organizasyonlarda yetkilileri genelde takım elbiseli ve kravatlı gördüğünü belirten Hadise, kendisini izlemeye gelen Manavgatlılara, "Ne kadar genç ve sportif bir başkanınız var. Şu anda çok şaşkınım. Ben genelde takım elbiseli ve kravatlı başkanlar görmeye alışkınım" dedi.

'AYAĞIMDAN SAKATLANDIM'

Konser sırasında hayranlarıyla sohbet eden Hadise, son zamanlarda çok zor günler geçirdiğini belirterek, "En kötü günde bile seyircim bana en büyük güç olmuştur. Çünkü kolay günler geçirmiyorum. Ayağımdan sakatlandım. Şu an bir şey belli olmuyor arkadaşlar önceki konserde görecektiniz. Ayağımda böyle iğrenç bir bot vardı. Hatta bana 'Bu yeni moda mı?' diye sordular. Bugün böyle aralarda ayağım takılabilir. O yüzden şimdiden özür diliyorum. Çok mutluyum artık normal ayakkabı giyebiliyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------

Konserden genel görüntü

Hadisenin sahneye çıkışı

Şarkı söylemesi

Başkan Sözen'in Hadise'ye çiçek vermesi

Hadise'nin ayağındaki rahatsızlığı anlatması

Bir seyircinin rahatsızlık geçirmesi

Konser alanından detay görüntüler

04: 40 - 562 MB

Haber- Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT(Antalya),

================

Alaşehir'de uygulamalı kurban kesim kursu

MANİSA'nın Alaşehir ilçesindeki halk eğitim merkezi tarafından küçük ve büyükbaş kurban kesimiyle ilgili kurs düzenlendi.

Alaşehir'de kurbanlık kesim elemanı yetiştirme ve geliştirme kursuna; kurban kesim elemanları ile kendi kurbanını kesmeyi hedefleyen toplam 60 kursiyer katıldı. Toplam 20 saat süren kursta; 12 saati iş sağlığı ve güvenliği ile 4 saat kurban kesmenin İslamiyet'te yeri ve önemi konusu anlatıldı. 4 saat ise uygulamalı kesim gösterildi. Kursun teorik kısmı, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nde anlatıldı. Uygulamalı kısmı ise Büyükşehir Belediyesi Alaşehir Mezbahane'sinde gerçekleştirildi. İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü veterineri Fatih Zeren nezaretinde kursiyerler, kurban kesim eğitimini uygulamalı gördü.

Halk Eğitim Merkezi Müdürü Süleyman Ölmez, "Kurban Bayramı'nda yaşanan kazaların azaltılması, kurbanlık kesimlerinin dini esaslara uygun yapılması amacıyla kursu düzenledik. Ülkemiz açısından ekonomik değeri olan kurban derisine zayiat vermeden ekonomiye kazandırılması için de eğitim veriyoruz. 3 gün süren kurs sonunda kursiyerlere sertifika verildi" dedi.

Kursiyerlerden Mehmet Reşit Erdem, "Kurban kesim öncesinde ve sonrasında neler yapılması gerektiği öğrendik. Kurbanlık seçimiyle ilgili teknik bilgiler edindik. Hayvanın ne şekilde kesileceğini öğrendik. Kesilen hayvanların parçalanması konusunda nelere dikkat edilmesi gerektiğini gördük. Dolapta nasıl, ne şekilde saklanacağı son olarak nasıl tüketileceğiyle ilgili teknik bilgiler öğrendik" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Kurbanlım kesiminden görüntü

Röportajlar

(KJ Haber- Kamera: Nurettin DOĞAN/ALAŞEHİR (Manisa),