DHA YURT ÖZEL GÜNDEM - TEKRAR

ERKEK ARKADAŞINI YARALAYAN ESKİ EŞİNİN KAÇIRDIĞI DİLAN, KORKU DOLU ANLARI ANLATTI

İZMİR'in Çiğli ilçesinde Savaş D., eski eşi Dilan İ.'yi 4 gün önce beraberindeki Cuma B.'yi pompalı tüfekle vurarak yaraladıktan sonra kaçırdı. Polis, Savaş D.'yi kaçırdığı eski eşiyle birlikte Foça'da saklandıkları dağ evinde bulup, olası bir kadın cinayetini önledi. Yaşadığı o korku dolu anları anlatan Dilan İ., "Ağzımı, burnumu, kulağımı kestikten sonra ibreti alem olsun diye öldüreceklerini söylediler" dedi.

Olay, 5 Aralık Cumartesi günü meydana geldi. İzmir'in Çiğli ilçesinde, Savaş D., bir süre önce boşandığı Dilan İ.'yi Balatçık Mahallesi 8900/1 Sokak'taki evinden Cuma B. ile çıkarken gördü. İddiaya göre, ikilinin bindiği otomobilin yanına giden Savaş D., Cuma B.'yi aracında pompalı tüfek ile karnından vurarak, yaraladı. Ardından da Dilan İ.'yi zorla otomobiline bindirip kaçırdı. Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahaleyi yaptığı Cuma B., ambulansla Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Polis, Savaş D. ve kaçırdığı Dilan İ.'yi bulmak için çalışma başlattı. Çalışmalar kapsamında Savaş D.'nin kullandığı ve kiralık olduğu belirlenen otomobil, GPS'ten takip edilip, Menemen'de bulundu. Takibin ardından durdurulan otomobilden yalnızca Sinan D. çıktı. Sinan D'yi sorgulayan ekipler, bunun yanı sıra bölgedeki mobese ve güvenlik kameralarını tarayarak Savaş D., Yakup D. ve Dilan İ.'nin başka araçla Foça istikametindeki dağlık alandaki bir eve gittiğini tespit etti. Adrese yapılan operasyonda Savaş D. ve Yakup D. gözaltına alındı. İki şüpheli, sevk edildikleri adliyede tutuklanıp, cezaevine gönderildi. Dilan İ. ise güvenli bir evde korumaya alındı.

'SİLAH ZORUYLA OTOMOBİLE BİNDİRİLDİM'

Zorla otomobile bindirildiğini belirten Dilan İ., yaşadığı korku dakikalarını anlattı. Dilan İ., "Boşandığım eşimden sürekli tehditler alıyordum. Bu nedenle kendisi hakkında evden uzaklaştırma kararı da çıkartılmıştı. Olay günü hiçbir şeyden habersiz bir şekilde erkek arkadaşım Cuma B. ile otomobile bindik. Kapıları kapattıktan sonra bir silah sesi duyduk. Ancak ne olduğunu anlamadık. Sonra eski eşim elinde pompalı tüfekle gelip arabanın kapısını açıp, erkek arkadaşımı yaka paça dışarı attı, Ardından da karnına pompalı tüfekle ateş etti. Bu sırada da hem eski eşim hem de yanındakiler, erkek arkadaşımı darp ediyordu. Arabaya binmezsem beni de vuracaklarını söyleyip zorla araca bindirdiler. Ardından dağlık bir yere gittik. Orada kaldığımız sürece darp edildim. Bu yüzden hem kaşımın üstü açıldı hem de vücudumun birçok morluklar meydana geldi" dedi.

'ÇOCUKLARIM ANNESİZ KALMASIN'

Boşandığı eşi Savaş D. ve onun kardeşinin, ibreti alem için kendisini öldüreceklerini söyleyerek, tehdit ettiklerini belirten Dilan İ., "İki çocuğumun psikolojisi de alt üst oldu. Beni kaçırırken pompalı tüfekte mermi kalmamıştı. Yanındakiler kiralık aracı bıraktıktan sonra mermi alıp geleceklerini söylediler. Ağzımı, burnumu, kulağımı kestikten sonra ibreti alem olsun diye öldüreceklerini söylediler. Bu şekilde namusunu temizleyeceğini söyledi. Ben zaten ondan ayrıyım. Neyin namusu? Ona hiçbir şey yapmadım. Kendi çabalarımla bir ev kurdum ve çocuklarımla hayata başladım. Ben bunları hak etmedim. Sesimi duyurmak, ölmek istemiyorum. Çocuklarımı annesiz bırakmak istemiyorum. Adalete güveniyorum. Ben korumaya alındım ancak akrabalarım halen tehdit ediliyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ--------------------------------Boşandığı eşi tarafından kaçırılan Dilan İ. ile röp.-Olay yerinden görüntü -Dilan İ.'nin detay görüntüsü

Haber - Kamera: Tolga TAHÇI/ İZMİR,

Haber Kodu : 201210022

=================================

KORONAVİRÜS AŞISI YAPTIRAN KİŞİ VİRÜS BULAŞTIRMAZ

DİCLE Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İl Pandemi Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, koronavirüs aşısı olan kişilerin taşıyıcı olamayacağını açıkladı. Virüslerin hücre içi zorunlu mikroorganizmalar olduğuna vurgu yapan Çelen, "Eğer aşıyla korunuyorsa virüs hücre içine giremeyeceği için çoğalamayacaktır, çoğalamadığı için de taşıyıcılık vasfı olmayacaktır" dedi.

Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İl Pandemi Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, aşı tartışmasının gündemde olduğu bugünlerde insanların kafalarını karıştıran birçok konu olduğuna dikkat çekti. Aşıyı yaptıranların bağışıklığı gelişse bile taşıyıcı olup, virüsü bulaştırıp bulaştırmayacağı sorusunun en çok merak edilen konular arasında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çelen, kişinin aşıyla korunması halinde taşıyıcılık vasfının ortadan kalkacağını söyledi. Virüslerin hücre içi zorunlu mikroorganizmalar olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Çelen, "Aşılamayı yaptıktan sonra bağışıklık gelişse bile o kişinin taşıyıcılığı olmaz. Bu çok mümkün değil. Çünkü virüsler hücre içi zorunlu mikroorganizmalardır. Eğer aşıyla korunuyorsa virüs hücre içine giremeyeceği için çoğalamayacaktır, çoğalamadığı için de taşıyıcılık vasfı olmayacaktır. Bu konuda son derece rahat olmamız gerekiyor. Tabi ki mevcut kurallar eşliğinde yine sosyal mesafe ve maske kullanımına dikkat etmemiz lazım. Fakat aşılandıktan sonra bağışıklık geliştiyse hiçbir sıkıntı olmayacaktır" diye konuştu.

'YA SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI YA DA AŞILANMA'

Pandeminin iki şekilde bitebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Çelen, dünya nüfusunun ya yüzde 60'ının hastalığı geçirip sürü bağışıklığını kazanması gerektiğini ya da yüzde 60 oranında aşılamanın yapılması gerektiğini söyledi. Bu oranda aşılamanın yapılmasıyla zincirin kırılacağını ifade eden Çelen, Endonezya'da, Çin aşısının yüzde 97 oranında etkin olduğu ve yan etkisinin çok çok düşük olduğunun açıklandığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Aşılar gündemimizde ve aşıların gündemimizle olmasıyla birlikte pandeminin sonuna gelmiş oluruz diyebiliriz. Aşılamayla etkin bağışıklığa ulaşırsınız ve yüzde 60 oranında aşılamayı yaparsanız bu da son derece etkin olur ve zinciri kırar. Bu anlamda aşılama bizim için son derece önem arz ediyor. Bu aşılama kapsamında da etkinlik ve güvenirlik verileri çok önemli. Endonezya önceki gün açıkladı. Çin aşısı olarak adlandırılan Sinovac aşısının yüzde 97 oranında etkin olduğu ve yan etkisinin çok çok düşük olduğunu açıkladı. Zaten bizler de kendi verilerimizden biliyoruz. Bu anlamda aşılamayla birlikte pandemi gündemimizden artık düşecek."

'DOMUZ GRİBİ SALGINI DA AŞIYLA ORTADAN KALKTI'

Aşı karşıtlığının çok ön planda olduğu bu günlerde bilimsel verilere bakılması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Çelen, yakın zamanda ortaya çıkan domuz gribi salgınının da aşılamayla birlikte ortadan kalktığını anımsattı. Çelen, "10 yıl önce domuz gribi salgını vardı ve Meksika'da başlayıp tüm Avrupa'yı ve Amerika'yı etkileyen bir salgındı. Enfektivite hızı Covid-19 kadar yüksek değildi ve ölüm oranı da yüksek değildi ama orada özellikle grip aşısının içerisine domuz gribinin koruyucu aşısı da eklenince tüm dünyada aşılanma başlandı ve bununla birlikte birçok kişi de bağışık hale geldi. Aşı karşıtlığının çok ön planda olduğu bu günlerde lütfen bilimsel verilere bakalım. Bir aşının etkinliği nedir, güvenirliği nedir? Bunlar çok önemli. Yoksa spekülasyondan ibaret olan bazı söylemlerin arkasına sığınmayalım. Çünkü gerçekten bu hastalık ağır seyredebiliyor. Yoğun bakımlarda çok sayıda hastamız var ve en önemlisi aşılamayla birlikte sizin bulaş zincirini kırmanız noktasında son derece önem arz etmektedir" ifadelerini kullandı.