Disk-Ar: Milyonlarca İşçinin Toplusözleşme Hakkı Gasp Edildi

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), dün yayınlanan işkollarındaki işçi sayıları ve sendikaların üye sayılarına ilişkin istatistikleri, milyonlarca işçinin toplu sözleşme hakkının gasp edilmesinin ilk adımı olarak değerlendirdi.

-"6 SENDİKANIN BARAJ ALTI KALDI"-

DİSK-AR yaptığı açıklamada, geçtiğimiz yıl Ocak ayında yetki istatistiklerinin yayınlanması ve yüzde 1 işkolu barajının uygulanması ile birlikte, daha önce işkolu barajının üzerinde olan ve toplu iş sözleşmesi imzalayabilen 7 sendika yüzde 1 barajının altında kalarak,yeni toplu iş sözleşmesi imzalayabilme yetkisini yitirdiğini belirtti. Açıklamada, mevcut sözleşmenin olduğu işyerlerinde bu sendikaların 1 kereye mahsus olmak üzere toplusözleşme yapabildiğini, Ocak 2013 istatistikleri ile Türk-İş'e bağlı 3, DİSK'e bağlı 3 toplamda 6 sendikanın baraj altı kaldığı belirtildi.

İşkolu barajının düşürülmesine rağmen yasa öncesi toplu sözleşme imzalayamayan yalnızca 3 sendikanın, toplu iş sözleşmesi imzalayabilir hale geldiği vurgulanan açıklamada, "Bu sendikaların hükümete yakın Hak-İş üyesi sendikalar olması ve siyasal iradenin müdahalesi ile örgütlendiği gözlemlenmektedir" denildi.

-"TAŞERON İŞÇİLERİN SENDİKAL HAKLARI GASP EDİLDİ"-

Sağlık sektörü başta olmak üzere pek çok sektörde binlerce taşeron işçisinin sendikal haklarının "gasp" edildiği savunulan açıklamada şunlar kaydedildi:

"Yeni yasadan güç alan taşeron şirketler yaptıkları tek taraflı SGK bildirimlerinde işçileri ayrı ayrı işkollarında göstererek, taşeron işçiler ve onların sendikaları için yetki gaspına yol açmakta, bu ihlaller Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından desteklenmektedir. Örneğin taşeron sağlık işçilerinin inşaat, taşıma, gıda gibi işkollarından gösterilerek sendika haklarının gasp edildiği görülmektedir. İstatistikler açıklanırken yargı kararları da dikkate alınmamaktadır. Yine e-devlet sistemi ile birlikte işçilerin sendikal haklarının ve sendika seçme özgürlüğünün işçilerin elinden alınan şifrelerle gasp edilmeye çalışıldığına dair örnekler bulunmaktadır."

-"YÜZDE 3 BARAJI İLE YETKİLİ SENDİKA KALMAYACAK"-

Türk-İş, Hak-İş ve DİSK'e bağlı sendikalar için işkolu barajının 2018 yılının Temmuz ayından itibaren yüzde 3 olarak uygulanacağı anımsatılan açıklamada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın "keyfi tutumu'nun" sürmesi durumunda, 7 işkolunda yetkili sendikanın kalmayacağı, bunun 5 milyon 870 bin işçinin fiili toplusözleşme yasağı anlamına geldiği kaydedildi.Açıklamada, bunun 5 milyon 870 bin işçinin fiili toplusözleşme yasağı anlamına geldiği kaydedildi.

-"8 İŞKOLUNDA İŞÇİLER TEK SENDİKAYA MAHKUM OLACAK"-

Mevcut yasa ve baraj sistemi ile birlikte, yüzde 3 barajına geçildiğinde, 8 işkolunda toplu iş sözleşmesi imzalayabilen tek sendikanın kalacağına dikkat çekilen açıklamada, toplam 3.6 milyon işçinin, yani sigortalı işçilerin yüzde 31'i, sendika seçme hakkını kullanamayacağı vurgulandı.

-"VERİLER TUTARSIZ"-

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, sendikal barajlara esas olacak verileri SGK üzerinden temin ettiği belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:

"Kurum daha önceki istatistiklerde kendi oluşturduğu verileri kullanıyordu. SGK verilerindeki işçi sayıları Bakanlığın açıkladığı verilerin çok daha üzerinde. Ancak başka bir devlet kurumu olan Türkiye İstatistik Enstitüsü (TÜİK) de, kayıtlı işgücü istatistiklerini farklı açıklıyor. Veriler tutarsız. Ocak 2014 istatistiklerinde Bakanlık sendikal barajlarda 11 milyon 882 bin kişiyi esas aldı. Bu rakam Temmuz 2013 için 1 milyon kişi artış gösterdi. TÜİK Ocak 2012 Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre 12 milyon 610 bin kayıtlı ücretli vardır. Bu ücretlilerin 2 milyon 700 bini kamu emekçisi statüsünde olup değerlendirme dışıdır. Buna göre TÜİK'e göre kayıtlı ve işçi statüsündeki ücretlilerin sayısı 9 milyon 910 bindir. SGK verileri ile bu veriler arasındaki fark mevcut hak gasplarına neden olan yasayı iyice geriletmektedir. Örneğin inşaat sektöründe kayıtlı çalışan sayısı (sadece ücretliler değil) TÜİK'e göre Ocak 2013 dönemi esas alındığında 940 bin iken, Bakanlık SGK kayıtlarına dayanarak yetki barajını 1 milyon 438 bin ücretli üzerinden belirlemiştir."

-"ANAYASA'YA VE ILO'YA AYKIRI"-

Açıklamada, "Toplu iş sözleşmesi yapabilen sendika sayısını aşağıya çeken, işçilerin yaklaşık yarısını toplu iş sözleşmesi ve sendikal haklardan yoksun bırakma riskini getiren, işçilerin yaklaşık üçte biri için sendika seçme hakkı ve özgürlüğünü fiilen yok edebilecek olan Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, Anayasa ile güvence altına alınmış olan örgütlenme, toplu pazarlık ve grev haklarına, aşırı, ölçüsüz ve demokratik toplum kurallarına aykırı bir sınırlama getirmektedir ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na açıkça aykırıdır. Öte yandan Anayasa'nın 90. maddesi gereği çatışma halinde iç hukuktan üstün olan Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 87 ve 98 sayılı Sözleşmelerine de aykırı olan 6356 sayılı Yasa'nın uygulanması da Anayasa'ya aykırıdır" ifadeleri kullanıldı.