Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, uluslararası toplumun, "külfet paylaşımı" konusunda daha sorumlu davranmasını sağlamak gerektiğini belirterek, "Bunu en son, Suriyeli göçmenlerle ilgili gelişmelerde gördük. Bazı ülkelerin harekete geçmesi için krizin kendi kapılarına dayanması gerekti. Külfet paylaşımı hem bir insani yükümlülük hem de krizlerin erken bir aşamada önlenmesini sağlayacak bir araçtır. Bu konuda uluslararası toplumu bilinçlendirmeliyiz." dedi.
İstanbul'da düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi kapsamında öğleden sonra düzenlenen yuvarlak masa oturumunda konuşan Çavuşoğlu, bugüne kadar kısıtlı imkanları en etkin şekilde nasıl kullanabilecekleri şeklinde bir soru sorduklarını ancak artık insani krizlerle daha etkin mücadele edebilmek için yeni bir soru yöneltmek gerektiğini söyledi.
Bunun için krizlerin ortaya çıkış nedenlerini ve bunlara müdahale yöntemlerini incelemek gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Öncelikle, krizlere sebep olan temel nedenlere eğilmeliyiz. Milyonlarca insan, iç savaşlar, dini, etnik ve mezhep temelli çatışmalar sebebiyle evlerinden ayrılmak zorunda kalıyor. Bunların ortaya çıkışını engellemek için gerekli siyasi ve toplumsal önlemleri almalıyız. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) başta olmak üzere uluslararası platformları reforma tabi tutmalıyız." diye konuştu.
Fakirlik, kuraklık ve açlık gibi koşulları da ortadan kaldırmak gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, doğal afetlere engel olunamayacağını ancak ülkelerin doğal afetlere daha hazır olmasının sağlanabileceğini anlattı.
İnsani krizlere müdahale sürecinin ikinci aşamasını yardımların temini ve ulaştırılmasının teşkil ettiğini ifade eden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Uluslararası toplumun, külfet paylaşımı konusunda daha sorumlu davranmasını sağlamalıyız. Bunu en son, Suriyeli göçmenlerle ilgili gelişmelerde gördük. Bazı ülkelerin harekete geçmesi için krizin kendi kapılarına dayanması gerekti. Külfet paylaşımı hem bir insani yükümlülük hem de krizlerin erken bir aşamada önlenmesini sağlayacak bir araçtır. Bu konuda uluslararası toplumu bilinçlendirmeliyiz. İnsani krizler, insani yardımlarla hafifletilebilir. Ancak aynı zamanda tamamlayıcı kalkınma politikalarına ihtiyacımız var. Gerek altyapı, gerek insani ve kurumsal kapasite inşasına önem vermeliyiz. Bu sayede, hem krizlerden etkilenen ülkelerin kalkınmasına yardımcı olabilir hem de uzun vadede donörler açısından maliyeti azaltabiliriz. Türkiye olarak insani faaliyetlerimizi bu bütüncül anlayışla yürütüyoruz."
Çavuşoğlu, bu çerçevede, resmi kalkınma yardımlarını, 2015'te 3,91 milyar dolar seviyesine çıkaracak biçimde düzenli olarak artırdıklarına işaret ederek, "Acil insani yardımı, uzun vadeli kalkınma yardımları ve kapasite inşası faaliyetleriyle tamamladık. İnsani yardım ekiplerimiz kalkınma uzmanlarını da içeriyor. Bu politikanın olumlu sonuçlar doğurduğunu memnuniyetle görüyoruz. Bu yuvarlak masa toplantısı kapsamında Sayın Genel Sekreter Ban tarafından belirlenen taahhütlerin tümünü destekliyoruz." ifadesini kullandı.
Son Dakika › Güncel › Dünya İnsani Zirvesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?