Dünya Kız Çocukları Günü

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Sevgili kızlarım, sevgili gençler, başınızı öne eğmeyecek, asla vazgeçmeyeceksiniz. Eğer siz vazgeçerseniz, eğer siz umudunuzu kaybederseniz, bilin ki toplum kaybeder, bilin ki gelecek kaybeder. Hiçbir olumsuzluk, umudunuzu, aşkınızı, şevkinizi kırmasın. Siz mücadele ettikçe bu ülkede eğitimsizlik azalacak, siz mücadele ettikçe bu ülkede şiddet azalacak, kadına kalkan eller karşısında bizi bulacaktır. Siz samimiyetle mücadele ettikçe, kararlı davrandıkça bu ülkede her türlü ayrımcılık inşallah tarihe karışacaktır" dedi.

Başbakan Erdoğan, Dünya Kız Çocukları Günü dolayısıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından düzenlenen "Kız Çocuklarının Eğitim ve Öğretiminde Yeni Politika ve Uygulamalar Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, hiçbir alanda, hiçbir meselede ayrımcılığı kabul etmediklerini belirterek, 76 milyonun her bir ferdinin devlet karşısında eşit olmasını, her fırsattan eşit derecede yararlanmasını savunduklarını, bunu sağlamak için de samimi çaba gösterdiklerini anlattı. Türkiye'de artık hiç kimsenin kız çocuklarının kıyafetlerine bakıp, "Sen okuyamazsın" diyemeyeceğini ifade eden Erdoğan, artık meslek liselerinde okuyanların istediği okula aynı yarış içerisinde gireceğini ve kazandığı yerde de okuyacağını dile getirdi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ben, bunun acısını çekmiş bir babayım. Benim oğlum, katsayısına takıldı, Boğaziçi'ni kazandığı halde gidemedi ve yurt dışına göndermek zorunda kaldım. Yurt dışında okudu, gitti mastırını Harward'da yaptı ama burada katsayıya takıldı. Aynı şekilde, kızlarım, başörtülü olduğu için kendi ülkemde okuyamadı. Yurt dışına göndermek zorunda kaldım. Onlar da gittiler, yurt dışında okudular. Birisi doktorasını Berkley'de yaptı, bir diğeri mastırını London School Of Economics'te yaptı ama bu ülkede okuyamadı. Niye? Başörtüsü var diye. Bunlar, başındaki bir örtü ile uğraşacak kadar cahil ve zavallı. Şair diyor ya, 'Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya.' Biz, bu ülkede ne garip olacağız ne parya olacağız. El ele, kardeşçe, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız ve Türkiye olacağız. 76 milyon, kadın, erkek, Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Abhaza'sıyla..."

-"Bizde renk ayrımı yok"

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk Meclis'teki tablosu ve konuşmasının çok manidar olduğuna işaret eden Erdoğan, Atatürk'ün "Karşımda Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Abhaza'sı, Boşnak'ı, Arnavut'u ile mecmu (topluluk) var ama bu topluluk anasır-ı İslam'dır (İslami unsurlar)" dediğini aktardı.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Mesele bu. Bu ülkeyi birbirinden ayırmayacağız. Yaradılanı, yaradandan ötürü seveceğiz. Kimsenin doğarken Türk, Kürt, laz, Çerkez, Gürcü, Abhaza gibi bir takdir yapma yetkisi var mı? Yok ama onu öyle kabul etme mecburiyetimiz var, onlara o şekilde saygı duyma mecburiyetimiz var. Batı, siyah-beyaz ayrımını yaptığı zaman biz, siyah beyaz ayrımını yapmadık. Burası çok anlamlıdır. Sevgililer sevgilisi, aynen şunu söylüyor; 'Başınızda bir zenci ve başı kuru üzüm gibi incik büncük olan bir zenci dahi olsa ona itaat edin' diyor. Biz, böyle bir inancın mensuplarıyız. Bizde renk ayrımı yok. Herkesi severiz ve sevmeye de mecburuz."

-"Sayın Obama'ya destek vermek lazım"

Erdoğan, insanı öne çıkaran ve devleti arka plana alan bir anlayış ile geleceğe yürüdüklerini vurgulayarak, Amerika'nın hala sağlık reformunu gerçekleştiremediğine işaret etti. ABD Başkanı Barack Obama'nın sağlık reformu adımı attığını ama bazılarının Obama'nın önünü kesmek istediğini anlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Burada, aslında Sayın Obama'ya destek vermek lazım, niye bu destek verilmiyor. Çünkü insan çok önemli. Herkes zengin olamayabilir, herkes sosyal devletin imkanlarını bulamayabilir ama bu yasa ile sosyal devlet imkanları geliyor. Neymiş? 'Benim kazandığımı sen, başkalarına harcayamazsın.' Böyle bir şey olabilir mi ya? Devletin kasasına giren parayı devlet, harcanması gereken yerlerde harcama yetkisini alır. Bakın bizde Kanuni Sultan Süleyman'ın güzel bir ifadesi vardır, 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.' Ne demek bu? Bizde devlet anlayışı, bir sağlıklı nefese devleti feda eder. İnsan o kadar önemli. Biz, buna inandık, bunu egemen kılmak için de mücadelemizi veriyoruz."

Göreve geldiklerindeki sağlık harcamalarının bugün beş katına çıktığına dikkati çeken Erdoğan, bütçenin en ağılıklı kaleminin eğitim ve sağlık harcamaları olduğunu anlattı. Erdoğan, vatandaşların tüm sağlık kurumlarına başvurabildiğine işaret ederek, "Artık biz, sağlıkta sefaleti görmek istemiyoruz" dedi.

Salondakilere "4 kız babası olan ve kızlarını koklamaya doyamayan bir peygamberin takipçileri olarak sizler, tarihte iz bırakmış, eser bırakmış Hayme Ana'nın, Nilüfer Hatun'un, Halime Çavuş'un, Nene Hatun'un torunlarısınız" diye seslenen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sevgili kızlarım, sevgili gençler, başınızı öne eğmeyecek, asla vazgeçmeyeceksiniz. Eğer siz vazgeçerseniz, eğer siz umudunuzu kaybederseniz, bilin ki toplum kaybeder, bilin ki gelecek kaybeder. Hiçbir olumsuzluk, umudunuzu, aşkınızı, şevkinizi kırmasın. Siz mücadele ettikçe bu ülkede eğitimsizlik azalacak, siz mücadele ettikçe bu ülkede şiddet azalacak, kadına kalkan eller karşısında bizi bulacaktır. Siz samimiyetle mücadele ettikçe, kararlı davrandıkça bu ülkede her türlü ayrımcılık inşallah tarihe karışacaktır. İstikbali şekillendirecek olan hiç kuşkusuz sizlersiniz. Üreteceğiniz bilimle, sanat eserlerinizle emeğinizle alın terinizle ama en çok da yetiştireceğiniz çocuklarla geleceğin Türkiyesini inşa edeceksiniz. Bizler de sizin okumanız, sizin en iyi eğitimi almanız için 11 yıl boyunca olduğu gibi bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz."

Göreve geldiklerinde üniversite öğrencilerinin 45 lira burs aldığına işaret eden Erdoğan, bursu 280 liraya çıkardıklarını, 200 lira da beslenme yardımı yapıldığını söyledi. Erdoğan, "Türkiye'nin geleceği, hiç şüpheniz olmasın, en başta kız çocuklarımızda, en başta kız çocuklarımızın saf tertemiz yüreklerindedir. Size inanıyor, size güveniyor, sizleri görüp gelecek adına umutlanıyoruz" diye konuştu.

Herkesin Kurban Bayramı'nı da kutlayan Erdoğan, "Bu arada, Rabia Meydanı'nda özgürlük mücadelesini verirken şehit olan 17 yaşındaki Esma kızımızı da rahmetle anıyorum" dedi.

- Ankara