Ebedinoğlu: Şengal ve Kobane 'İnsanım' Diyen Herkesin Yüreğini Yaraladı

İŞİD teröristlerinin saldırısı altındaki Şengal, Kobane ve köylerinden Türkiye'ye sığınan Kürtler için birçok yerde yardım kampanyası başlatıldı. DBP'li belediyeler ve Bakur Kürtleri tarafından himaye edilen Şengal ve Kobane'den gelen Kürtler, merkezi hükümetin herhangi bir yardımının bulunmaması, yaklaşan kış şartları ve giderlerinin çok yüksek olması kara kara düşündürürken, devreye Diyarbakır esnafı da girdi.

İlk yardımlar Suruç'taki Kobane halkına

Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği (DESOB) Başkanı Alican Ebedinoğlu öncülüğünde, birliğe bağlı 42 meslek odası tarafından Şengal ve Rojava halkıyla dayanışmak amacıyla daimi yardım kampanyası başlatıldı. Şengal ve Rojava Halklarıyla dayanışmayı esas alarak örgütlenen kampanyada toplanan ilk yardımların, IŞİD'in Kobane'ye dönük saldırıları sonucu binlerce insanın yerinden olarak Suruç ve civar yerleşim yerlerine gelmek zorunda kalması nedeniyle Suruç'a götürülmesine kararı alındı.

DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu, Şengal ve Rojava halkıyla dayanışmak amacıyla başlatılan yardım kampanyası, İŞİD ve Kobani'deki savaş ve Kürtlerin takınması gereken tutumla alakalı değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye'de, bölgede yapılması gereken en önemli işin Şengal ve Rojava halkıyla dayanışmak olduğunu anlatan DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu, bu amaçla yardım kampanyası başlattıklarını ve toplanacak yardımlar için esnaf birliği bünyesinde toplama merkezi oluşturduklarını aktardı.

"Rojava'yı Kürtsüzleştirme politikaları boşa çıkacak"

Diyarbakır esnafından gelecek olan yardımları tek çatı altında toplayarak, Kobane ve Şangal'den gelenlere ulaştırmayı hedeflediklerini belirten Ebedinoğlu, "Tüm sivil toplum kuruluşları ve halkımızın da Şengal ve Kobane çağrılarına ve başlattığımız bu kampanyayı desteklemelerini önemle rica ediyoruz. Halkımızın bu bilinçle gerekli duyarlılığı göstereceğini ve Rojava'yı Kürtsüzleştirme politikalarının da boşa çıkacağına dair inancımızın ve güvenimizin tam olduğunu bir kez daha yeniliyoruz" dedi.

"Şengal ve Kobane sadece Kürtleri değil 'İnsanım' diyen herkesin yüreğini yaraladı"

Ebedinoğlu, kampanyanın bununla sınırlı kalmayacağını ve her alanda Kobanê direnişini desteklemeye ve halklar arasındaki dayanışmayı örmeye devam edeceklerini dile getirdi. Şengal ve Rojava'da yaşanan savaşın oraya düşen her bir bomba ve orada yükselen her bir çığlığın canlarını acıttığını anlatan Ebedinoğlu, bu durumun sadece Kürtleri değil, 'insanım' diyen herkesin yüreğini de derinden yaraladığını ifade etti.

"Dünya devletlerinin tepkisizliğine anlam veremiyorum"

İŞİD belasının saldırıları altındaki Kobane'de müthiş bir direniş örneği sergilendiğini kaydeden Ebedinoğlu, bunun yanı sıra her gün onlarca insanın da İŞİD belası yüzünden yaşamını yitirdiğini belirterek, "Buna neden olan ve fırsat sunan tüm kesimleri şiddetle kınıyorum" dedi.
Ortadoğu'da giderek hızlanan savaşın her türlü savaş hukukundan ve ahlakından yoksun olduğuna dikkati çeken Ebedinoğlu, feryat ve ağıtların yükseldiği Kobane'ye dünya devletlerinin insanlık dramına karşı tepkisizliğine anlam veremediğini kaydetti.

"Kürtlerin yok olmasına göz yummayız"

Kürtlerin yok edilişine dünyanın gözünü yumduğunu ancak kendilerinin buna göz yummayacağını anlatan Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği (DESOB)Başkanı Alican Ebedinoğlu, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

"Kürtler, dört ülkede yaşamaktadır. Türkiye sınırları içinde son 30 yıldır birçok sorun ve sıkıntıyla karşı karşıya kaldılar. Yok edilmeleri, sayılmaları, inkâr politikaları ve birçok politikalarla büyük bedeller ödendi. Kürtler gerek canları gerek mallarıyla ciddi anlamda bedeller ödedi. Ama bir Kürt gerçeği vardır, bir dil vardır, bir kültür vardır, bu dil sadece Türkiye'de değil d e Irak'ta, Suriye'de İran'da yaşayan Kürtlerin hakları ve hukukları vardır. Başucumuzda Rojava'da, Irak'ta, İran'da bir yok ediliş, insanların yok olmasına dünyanın göz yummasına Türkiye'deki Kürtler olarak göz yummayız. Biz burada canımız pahasına her türlü tepkiyi göstereceğiz.

Türkiye'deki Kürtler biraz daha politize

Bir iş adamı olarak değil de, bu gölgenin bu kültürün bir parçası olarak bizler hiçbir zaman ayrımcılığın tarafı olmadık, birleştirici olduk ama bu ayrımcılığın ötesinde bir anlayış siyasetçilerimiz tarafından yürütüyorlarsa da biz bunun karşısında da dururuz. Irak, İran ve Rojava'daki Kürtlerden ziyade Türkiye'deki Kürtler daha politize olmuş, daha duyarlı ve Türkiye'deki yönetim anlayışı farklı, siyaset farklıdır. Yanlış politikalar yıllardır sürdürülse de son yıllarda ciddi anlamda gelişmeler vardı. Bu gelişmelerin gölgesinde Türkiye'deki Kürtlerin Şengal ve Kobane'deki gibi yok olma ile karşı karşıya kalmaları söz konusu değil.

"Bizde acımayız"

Biz kesinlikle Kobane ile ilgili tepki ve tavrımızı ortaya koyacağız ve her türlü tepkiyi göstereceğiz. Biz bir bütünüz ve bu bütünlük içerisinde de tavrımız da bir bütün olacaktır. Birilerinin 'acımasız olacağız' demesi de bizleri endişelendirmiyor veya korkutmuyor. Her türlü acımasızlığa karşı da tedbirimizi alırız. Bize acımayana bizde acımayız.

"Ortadoğu'daki menfaat savaşı bizim için varoluş savaşıdır"

Evet, Osman Baydemir'in de dediği gibi, maalesef '21 yüzyılda Kürtlerin payına katliam düştü.' Ortadoğu yeniden şekilleniyor. Bu şekillenmesinin en büyük bedelini de şu anda Kürtler ödüyor. Birçok ülkenin Amerika'sından tutunda, Fransa'sına Avrupa ülkelerine kadar hepsinin ayrı ayrı çıkar ve hesapları var. Bu coğrafyanın değişmesi veya insani bir bakış açısıyla kimse kimseye bakmıyor açıkçası, bunlar sadece kendi çıkarları doğrultusunda 50 yıllık politikaları doğrultusunda Ortadoğu'da nasıl yer alırız. Yer altı kaynaklarını, zenginliklerini nasıl alabiliriz. Bu onlar için açıkçası bir menfaat savaşı ama bizler için bir kültür, bir var olma veya yok olma savaşıdır. Bu anlayış içerisinde Kürtlerin tepkisini ortaya koyması gerekmektedir. Kürtlerin gösterdiği tepkilerin de herkes tarafından kabullenmesi gerektiğini de düşünüyorum"