Eskişehir Bakan Şimşek.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, daha önce toplanan vergilerin büyük kısmının faize gittiğini hatırlatarak, "İkibinli yılların başını çok çabuk unutuyoruz" dedi.

Bakan Mehmet Şimşek, Eskişehir Sanayici ve İş Adamları Derneğ'nin (ESİAD) Dedepark Otel'de düzenlediği, 'Kayıt dışı ekonominin nedenleri, sonuçları ve çözüm önerileri' konulu konferansa katıldı. Şimşek, kayıt dışılıkla ilgili olarak 2000'li yılların başında vergilerin yüzde 86'sının faize gittiğini söyledi. "İki binli yılların başını çok çabuk unutuyorsunuz" diyen bakan Şimşek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Maliye, hazine milletten topladığı 100 TL'nin 86 TL'si devletin iç ve dış borç faizine gidiyordu. Türkiye'de bir yatırım bütçesi, hizmet bütçesi yoktu. Türkiye'de bir faiz bütçesi ve kısmen de maaş bütçesi vardı. Zaten o nedenle sağlıkta, eğitimde, altyapıda ve birçok konuda çok ciddi sıkıntılar, aksamalar, dar boğazlar vardı. Şimdi sizlerin sahadaki güzel çalışmaları sayesinde biz de bu teveccühe layık olmak için yaptığımız çalışmalar sayesinde bu resmi biz tamamen tersine döndürdük. Yani 100 liralık vergi gelirinin 84 lirası doğrudan doğruya hizmete, yatırıma gidiyor. Ülke büyük değişim, dönüşüm geçiriyor. Bu sadece ekonomik anlamda değil. Temel hak ve özgürlükler anlamında da, demokratik standartlarda da. Bakmayın son günlerde çıkartılan yaygaralara. Uluslararası şeffaflık örgütü var. İngiltere merkezli bir örgüt. Bütün dünyada yolsuzluk algısına bakıyor. Yani yolsuzluk algısı yüksek mi düşük mü? 2002 yılında da Türkiye'ye bakıyorlardı, şimdi de bakıyorlar. 2002'de Türkiye yolsuzluk algı endeksinde dünyada yolsuzluk algısının en yüksek olduğu yüzde 50'lik dilimdeydi. 102 ülke arasında yolsuzluk algısının olduğu 65'nci ülkeydi. Şimdi 10 yıl sonra aynı kuruluş aynı çalışmayı yapıyor. Biz şimdi yolsuzluk algısının en düşük olduğu yüzde 30'luk dilim içerisine geldik. Biz aslında birçok anlamda Türkiye'yi ileriye götürmüşüz. Sadece ekonomik anlamda değil. Ekonomik anlamda zaten biliyorsunuz, ülkenin milli geliri 1990 yılında 198 milyar Dolardı. 2002'de 230 Milyar Dolar. Şimdi gelmiş, ne olmuş 10 yılda, bir de son 60 yılın en büyük küresel krizine rağmen 784 Milyar Dolar olmuş. Şimdi bu resim ortada. OECD ülkeleri bebek ölümlerini binde 30'dan binde 10'nun altına 31.5 yılda indirmişler. Türkiye bunu 9 yılda başardı."

VERGİ ORANLARINI İNDİRDİK

Bakan Mehmet Şimşek, kayıt dışılıkla vergi yükü arasında bir ilişkilendirilmenin söz konusu olduğunu ifade ederek bunun genel bir kanı olduğunu vurguladı. Şimşek şunları kaydetti:

"Vergi yükü ile kayıt dışılık arasında bir ilişki yoktur demiyorum. Türkiye'de vergi yükünün kayıt dışına sebebiyet verdi bence çok güçlü bir argüman değil. Sebeplerine bakınca kurumlar vergisi var. Bundan 10 yıl önce 100 liralık bir kar elde etseydiniz. O 100 liranın 65 lirasını devlete ödüyordunuz. Baya yüksek bir rakam. Kayıt dışının yüksek olması için iyi bir sebep. Hatta yatırımları, istihdamı sınırlayan bir faktör. Fakat bunu yüzde 65'ten yüzde 34'e indirmişiz. Buna rağmen kurumlar vergisinin milli gelir içerisindeki payı dünyanın en düşük ülkelerinden birisine sahibiz. OECD ülkeleri arasında neredeyse sonuncuyuz. Şimdi yüzde 65'ten yüzde 34'e indireceksiniz fakat bizim mükellefimiz bu anlamda, gönüllü uyum konusunda tepki vermeyecek. Bunu takdirinize sunuyorum. Gelir vergisinde oranlar yüzde 22 ile yüzde 49.5 arasındaydı. En düşük gelir vergisi oranı yüzde 22'ydi. En yükseği ise, bugün 80 bin lira ve üzeri demektir. Yüzde 49.5'tu. Biz bunları da indirdik. Yüzde 15 ile yüzde 35 arasına. OECD ülkeleriyle karşılaştırdığınız zaman bunlar düşük rakamlardır. Asgari ücretli için gelir vergisi oranını yüzde sıfır ile 5 arasına indirmişiz. Eskiden bir vergi iade sistemi vardı onu kaldırdık. Yüzde 12.8'den ortalama yüzde sıfır ile 5 arasına indirmişiz."

SESSİZ ÇOĞUNUK HEPSİNNİ FARKINDA

Dedepark Otel'deki toplantının ardından AK Parti il binasını ziyaret eden Milli Eğitim Bakanı Mehmet Şimşek, son günlerde hem içeride hem de dışarıda çok çirkin kampanyaların olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:

"Ben İngiltere'de, Amerika'da yaşadım. Oradaki ortam, oradaki özgürlükler, kültürel anlamda oradaki insanların sadece kendisini ifade etme değil, 10-15 yıl önce Türkiye bunları başaracak deseydiniz, herhalde şaka yapıyorsun falan derlerdi. Ama Türkiye bunu başardı. Şimdi Türkiye'nin demokratik seviyesini sorgulayanlar tabi bunları çabuk unutuyorlar. Bu memleketin üçte birinde olağanüstü hal vardı. Memlekette normalleşme AK Parti ile başladı. Aslında buradaki bu çok renklilik, çok seslilik büyük oranda AK Parti'nin özgürlük alanlarını, demokrasinin standartlarını genişletmesi, büyütmesi sayesindedir. Ama bunu kimse örtemez. Hem içeride hem dışarıda çok çirkin bir kampanya var ama bu gerçekleri milletimiz biliyor. Sessiz çoğunluk, hepsinin farkında. İçimiz rahat, bizim bir tek derdimiz var, başbakanımızın da dediği gibi biz buraya güzel milletimize, güzel hizmetler için, hayır duaları almak için çalışmalarımızı yapıyoruz. "