Fukuşima'daki Radyoaktif Su Sızıntısı

Fukuşima'daki nükleer tehdidin "ciddi" seviyede olmasına rağmen 2020 olimpiyatlarına ev sahipliği yapmaya hak kazanan Japonya'da radyasyon tehlikesine nasıl bir kalıcı çözüm getirileceği belirsizliğini koruyor.

Fukuşima Daiçi Nükleer Santrali'nde tanklardan sızan radyasyonlu suyu kontrol altına almanın güçlüğü, Japon yetkilileri buz duvarı oluşturma gibi tedbirlere yöneltti. Santraldeki sızıntının temel nedeni olarak depolama ünitelerinin yeterli ve sağlam şekilde inşa edilmemesi gösteriliyor.

Santral işletmecisi TEPCO,  reaktörleri soğutmak için yüksek miktarda su kullanıyor. Kullanılan su da santrali günlük olarak soğutmak için yeterli olmuyor. Santralin günlük su depolama kapasitesi 250 metreküpken reaktörün soğutulması için her gün 350 metreküplük suya ihtiyaç duyuluyor.

Reaktörlerden sızan su, yakıt çubuklarına temas ettiği zaman radyoaktivite yüksek noktalara ulaşıyor ve radyasyonlu suyu zararlı maddelerden arındırmak için büyük konteynerlere aktarmak  gerekiyor. Bununla birlikte en büyüğü ağustos ayında olmak üzere bu tankların en az 5'inde sızıntı meydana geldiği belirtiliyor. Sızıntının yağmur suyu kanallarını da aşarak, hasarlı deponun altındaki toprak tabakasına geçtiği söyleniyor.

-Abe'ye göre kriz, olimpiyatlara ev sahipliği yapacak Tokyo'yu kesinlikle etkilenmeyecek-

Olimpiyat komitesinin Fukuşima'daki nükleer krize yönelik endişelerini alt etmeyi başaran Japonya, 2020 Olimpiyatlarını, nükleer risk teşkil eden bölgeye 230 kilometre mesafedeki Tokyo'da düzenlemeyi planlıyor.

Uzmanlar, çelik tanklardan birinde meydana gelen sızıntının, yer altından Pasifik sularına hızla ilerlemesinden endişe ediyor ve büyük miktarda radyasyonlu suyu yer altında "zapt etmenin" imkansız olduğunu belirtiyor. Tokyo'daki Olimpik kompleks ise Pasifik sularına bakıyor.

Ülkenin önemli gazetelerinden Asahi'nin yaptığı ankete göre, halkın yüzde 72'si hükümetin Fukuşima için 470 milyon dolarlık yatırım kararının çok geç olduğunu düşünüyor, ankete katılanların yüzde 95'i ise santraldeki tehdidin ciddiyetini koruduğu yönünde görüş bildiriyor.

Japonya Başbakanı Şinzo Abe, Olimpiyat sunumu sırasında nükleer tesisin kontrol altında olduğunu öne sürmüş ve oyunlara ev sahipliği yapacak Tokyo'nun nükleer krizden kesinlikle etkilenmeyeceği teminatını vermişti.

-Radyasyon seviyesi sanılandan 18 kat fazla-

Abe'nin sorunun kontrol altında olduğunu söylemesine rağmen, nükleer santral civarındaki radyasyon düzeyinin tahmin edilenden 18 kat daha fazla olduğu da bildiriliyor.

TEPCO, daha önce yaptığı açıklamada, santralden sızan sudan yayılan radyasyonun düzeyini saatte 100 millisievert olarak vermişti. Daha duyarlı ölçüm aletleriyle yapılan sonraki incelemelerse radyasyon düzeyinin saatte 1800 millisievert olduğunu gösterdi.

Söz konusu radyasyon düzeyinin, 4 saat maruz kalınması durumunda ölüme neden olabileceği ileri sürülüyor.

-Buz duvarları aşırı enerji birikimi yapabilir-

TEPCO'nun radyasyonlu suyun okyanusa ulaşmaması için planladığı çalışmalar arasında, santrale çelik bariyerler dikmek, toprağa kimyasal maddeler enjekte ederek sızdırmaz bir tabaka oluşturulmak  ve yeraltında buz duvarı inşa etmek gibi tedbirler yer alıyor.

Buz duvarı seçeneğiyle, sıcaklığın 50 santigrat derecenin altında tutularak radyasyonun başka yerlere hareketliliğinin engellenmesi hedefleniyor. Ancak bu uygulamanın zaten büyük miktarda radyasyon barındıran santralde fazladan enerji birikimi meydana getirerek hasara sebep olabileceği belirtiliyor. Buz duvarlarının inşasının minimum enerji tüketilerek yapılması gerekiyor.

-Reaktörler 15 Eylül'den sonra durdurulacak-

Japonya hükümeti, geçen hafta santraldeki radyoaktif su sızıntısını durdurmak için 470 milyon dolar yatırım yapacağını açıklamıştı.

Bu kapsamda radyoaktif maddelerin ortadan kaldırılması için buz duvarı ve genişletilmiş su arıtma ünitelerinın kurulması planlanıyor. Tesiste felaket sonrası durdurulan 50 reaktörden ancak 2 tanesi yeniden devreye girebildi. Bu reaktörlerden bir tanesinin çalışması süresiz olarak durdurulurken, diğerinin 15 Eylül'den itibaren durdurulacağı belirtildi.

Fukuşima nükleer santralinde 19 Ağustos'tan bu yana devam eden radyoaktif su sızıntısı nedeniyle alarm seviyesi Uluslararası Nükleer ve Radyolojik Olay Ölçeği'ne (İNES) göre "anomali"den "ciddi olay" seviyesine yükseltilmişti. Nükleer santralde dün diğer depolama tanklarında da yeni bir sızıntı tespit edilmişti.

İNES'te, "Güvenlik açısından önemsiz (0)", "Anomali (1)", "Olay (2)", "Ciddi Olay (3)", "Yerel Sonuçları Olan Kaza (4)", "Geniş Sonuçları Olan Kaza (5)", "Ciddi Kaza (6)" ve "Büyük Kaza'dan (7)" oluşan 8 seviye bulunuyor.

Japonya'nın kuzeydoğusunda 11 Mart 2011'de meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem ve ardından oluşan dev tsunami, Fukuşima santralinde radyoaktif sızıntıya yol açarak Çernobil'den 25 yıl sonra dünyanın en büyük ikinci nükleer felaketine neden olmuştu. Kaza, radyasyon sızıntısına yol açmış ve bölgede yaşayan 160 bin kişi tahliye edilmişti.

Japonya'da nükleer santraldeki krizin getirdiği sağlık ve stres problemlerinden giderek daha fazla kişinin etkilendiği belirtilirken, Güney Kore, nükleer tehdidin ciddi boyutlara varması üzerine  geçen hafta Japonya'dan ithal edilen deniz ürünlerine koyduğu yasağı genişletmişti. - Ankara