Kırım Tatar Sürgününün 70. Yılı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, "İnsan hayatı, insanların var olması, yaşamını sürmesi için el ele vermeli ve yüreklerimizi ortaya koymalıyız, siyasetimizi değil" dedi.

Kırım Tatar Türkleri'nin 1944'te anavatanlarından sürgüne gönderilmelerinin yıl dönümü dolayısıyla, Eskişehir Gaffar Okan Caddesi'nde bulunan Kırım Anıtı önünde düzenlenen anma töreninde, sürgünde hayatını kaybedenler ve Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen maden ocağı faciasında yaşamını yitiren madenciler için saygı duruşundu bulunuldu, İstiklal Marşı ve Kırım Milli Marşı okundu.

Daha sonra hayatını kaybeden Kırım Tatar Türkleri ve madenciler için Kur'an-ı Kerim okunarak, dua edildi.

Demirel, törende yaptığı konuşmada, her yıl anma töreninde, bir sonraki güzel günlerde buluşmak için ayrıldıklarını dile getirerek, bugün daha büyük acılar içinde olduklarını söyledi.

Dedesinin Kırım sürgününden sonra Eskişehir'e geldiğini anımsatan Demirel, şubat ayından itibaren Kırım'ın yeniden işgal altında olduğunu ifade ederek, "Orada bugün ve yarın anma töreni yapılacaktı ama Rus hükümeti 6 Haziran'a kadar anma törenlerini yasakladı. Bugün her yerde Rus polisinin kontrolünde kendilerince anma töreni yapmaya çalışıyorlar" diye konuştu.

-"Lütfen Kırım Türk Tatarları için harekete geçin"

Kırım Tatarlarının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'nun dünyanın her yerinde Kırım'da yaşanan sürgünü anlatma gayretinde olduğuna dikkati çeken Demirel, şunları kaydetti:

"O bu yaşında, bu haliyle yorulmuyorsa bizlerin de 'yorgunum, keyfim yok, evde işim var, pikniğe gideceğim' deme lüksümüz yok. Bugün Kırım'a gidenler eğer sessiz kalırsak, bilin ki başka yerlere de gelecek. Gelmek için ellerini uzatıyorlar. Biliyorsunuz böl, küçült, parçalara ayır, sonra yok et, yut. Bu her ülkenin, milletin başına gelebilir ama bizim insanımızın başına tekrar tekrar geliyor. Soydaşlarımız için sadece anmak yetmiyor. Onlar için her yerde olmalıyız. Şunu bilin ki hükümetin harekete geçmesi için dürtmemiz gerekiyor. Kimse kendiliğinde bir pozisyon almıyor. Ülkeler yalnızca ekonomiyle var olmuyor. İşte Soma, yalnızca parayla izah edebilir misiniz? İnsan hayatı, insanların var olması, yaşamını sürmesi için el ele vermeli ve yüreklerimizi ortaya koymalıyız, siyasetimizi değil. Eğer hükümet harekete geçmekte biraz daha çekingen davranırsa, belki hiç istemediğimiz başka şeyler de olacak. Lütfen Kırım Türk Tatarları için harekete geçin. Çünkü onlar bizim bir parçamız. Elimizi verirsek, kolumuzu kaptırmaktan geri kalmayacağız. Onlar bizim kolumuzu, bedenimizi, hepimizi yutmaya çalışacaklar."

-"Kırım, 2 bin yıldır bir Türk vatanı"

Eskişehir Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Adnan Evren Olcay da Kırım Tatar Türkleri'nin 70 yıl sonra yeniden geleceklerine umutla bakamadığını aktararak, şöyle konuştu:

"Umudumuz, gerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti gerekse dünya kamuoyu tarafından, Kırım halkının başta can ve mal güvenliğinin teminat altına alınması ve kazanılmış hakların herhangi bir ihlale uğramaması konusunda gerekli hassasiyetin gösterileceği. Bu bağlamda somut adımlar atılarak, 2 bin yıldır bir Türk vatanı olan Kırım'da yaşayan 300 bin soydaşımızın, öz vatanlarında huzur ve güven ortamında yaşamalarının sağlanması için gerekli girişimlerin yapılmasıdır."

Eskişehir Türk Ocakları Başkanı Nedim Ünal da Kırım sürgün tarihini anlatarak, birlik beraberlik çağrısında bulundu.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ise Türkiye'nin Kırım direnişine en büyük lojistik desteği vermesi gerektiğini savundu.

Konuşmaların ardından program, helva ikramıyla sona erdi. - Eskişehir