"Küba Baharı Olmaz"

İnternetteki blog sayfası ile dünya çapında ünlenen Kübalı aktivist ve gazeteci Yoani Sanchez, birçok kuzey Afrika ülkesinde köklü değişikliklere yol açan "Arap baharı" benzeri bir eylemin Küba için mümkün olmadığını söyledi.

Yurt dışına çıkabilmek için Küba'da son 5 yılda 20 kez resmi makamlara başvuru yapan ve her seferinde talebi geri çevirilen Sanchez, Küba hükümetinin 14 Ocak'ta yürürlüğe giren Kübalılara daha rahat pasaport verilmesini öngören yasal değişiklik sonrasında dünyayı dolaşmaya başladı.

Çok sayıda ülkeyi gezen Sanchez, şimdiki durağı İspanya'nın başkenti Madrid'de, aralarında AA muhabirinin de bulunduğu bir grup yabancı basın mensubuyla bir araya geldi. 38 yaşındaki aktivist ve gazeteci, son 2 aydır yaşadığı tecrübeyi "benim hayatımı değiştiren bir seyahat" olarak özetledi.

Sanchez, şöyle konuştu:

"Dışarıdan Küba'ya baktığımda her şeyin gerçekten ne kadar saçma olduğunu gördüm. 21. yüzyılda böyle şeylerin olmaması gerek. Seyahatlerimi tamamlayıp geri döndüğümde, ülkemi değiştirmek için her şeyi deneyeceğim."

Küba'ya 1994-2008 yıllarında gelen turistlere, kaçak olarak rehberlik yaptığını ve bu şekilde ufkunun açıldığını söyleyen Sanchez, Küba'yı "duvarları, pencereleri, çatısı, her tarafı dökülen, yürüdükçe gacırdayan ve bir gün tamamen çökecek bir eve" benzetti.

Küba'daki mevcut Raul Castro yönetimini "ilk günah" olarak yorumlayan Sanchez, sözlerine şöyle devam etti:

"Çünkü Raul Castro'yu halk seçmedi. Seçilmiş bir başkan değil. Raul Castro'nun yaptığı, ekonomik olarak ülkeye daha esneklik getiren reformlar dışarıdan çok önemli gibi görüldü ama gerçekte hedef gücü korumak için zaman kazanmaktı. Ev satıp satın almak, cep telefonu sahibi olmak ya da yeni araba almaya izin vermek yeterli değil. İfade özgürlüğü, örgütlenme halen çok sınırlı. Sivil toplum örgütleri yok. İstatistikleri sadece devlet veriyor ve şeffaf değil. Küba sistemi, reforma açık bir sistem değil."

Küba'da oldukça fakir bir mahalleden geldiğini, sık sık elektriğin kesildiği anlatan Sanchez, "Benim ülkemde işsiz diye bir resmi terim yok. İşsizlere 'hazır işçi' deniliyor. Komünist Parti'nin egemenliği altında yaşıyoruz" ifadesini kullandı.

Sanchez, Castro rejiminden sonra nasıl bir Küba beklediğine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

"Kötü niyetlilerin, iş adamlarının fırsatçılık yapacaklarından çok endişe ediyorum. Halkımız değişikliğe hazırlıklı olmalı. Bunun için yeterli eğitim verilmeli ve şimdiden tartışmalar, oturumlar düzenlenmeli. Ben iyimserim ve gelecekten korkmamalıyız. Yurt dışında yaşayan ve demokrasiyi tadan 2 milyon Kübalının da tecrübeleriyle ülkelerine yardımcı olacaklarını düşünüyorum."

Aktivist olarak Küba'da yaşadığı en büyük sorunun halkla iletişim kurma zorluğu olduğunu vurgulayan Sanchez, ulusal televizyon ve radyoda söz hakkı verilmediğini, bu yüzden internet ve cep telefonu gibi yeni teknolojiler kullanıldığını söyledi.

"Küba baharı olmaz" diyen Sanchez, sözlerine şöyle devam etti:

"Böyle bir şey hoşuma giderdi ama Küba'da korku var. O yüzden Arap ülkelerindeki gibi insanlar meydanlara dökülmez. Küba'da bir günde olacak bir değişiklik beklenemez. Çünkü her şey devlet izniyle yapılıyor. Herkes devletten maaş alıyor. İnternetteki sosyal paylaşım sitelerine giriş izni yok. Tek olanı da hükümet istediği zaman kesebilir. Bazı Kübalılar, bu durumdan kurtulabilmemiz için dibe vurmamız gerektiğini, ülkenin ancak bu şekilde bir çıkış yolu arayışına gireceğini düşünüyor. Bence bir gün gelecek ve arkamıza baktığımızda sistemin kendiliğinden düştüğünü göreceğiz."

Öte yandan Venezuela'daki gelişmeleri tüm Kübalıların çok yakından takip ettiğinin altını çizen Sanchez, Venezuela'nın Küba'ya yaptığı yardımın ülke ekonomisi için "hayati" olduğunu ifade etti.

Sanchez, İspanya'da 2008 yılında kendisine verilen "Ortega y Gasset Dijital Gazetecilik" ödülünü, daha önce yurt dışına çıkamamasından dolayı şimdi alabildi. - MADRİD