Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, terörle mücadeleye ilişkin, "Bundan sonra öncelikle Türkiye'nin her kilometrekaresinde huzur olacak, güven olacak, vatandaşlarımız mağdur, tehdit edilmeyecek. Vatandaşlarımızdan 'vergi' adı altında haraç toplanmayacak. Vatandaşlarımız sözde mahkemelere birileri tarafından çağrılmayacak. Siyaset silahın vesayeti altında olmayacak" dedi.
AA Editör Masası'na konuk olan Ünal, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Ünal, Çözüm Süreci ve öncesindeki Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin önemli ayaklarından bir tanesinin de işin kültürel boyutu olduğunu söyledi.
"Bizim yaşadığımız coğrafyadaki kültürdaşlık, aynı medeniyetin, aynı inancın, aynı yaşam biçiminin bir parçası olmamız da aslında bu birlikteliğin önemli bileşenlerinden bir tanesi" diyen Ünal, şunları söyledi:
"Bu miras bizim ortak mirasımız. Fatih Paşa bizim ortak mirasımız. Dört Ayaklı Minare bizim ortak mirasımız. Bizim bütün medeniyetimizin arka planında Medine gibi, Kudüs gibi, 'Sırlar ve Surlar Şehri' dediğimiz ve Peygambere olan muhabbetiyle bilinen Diyarbakır... Bizim kültürümüzün, biz derken bir inancın, bir ortak kaderin, ortak bir coğrafyanın parçası Diyarbakır. Tabii ki burada hendeklerin kazılması, mayınların döşenmesi, orada vatandaşlarımızın içine düştüğü, tabii ki bizim içimizi acıtıyor. Bu durum bir güven sorunu olmaktan çıkana kadar bu devlet üzerine düşeni yapacaktır."
"Aktörler değişir mi?"
Mahir Ünal, "Çözüm Süreci'nin aktörleri değişir mi, değişirse bunlar kimler olur? Daha önce AK Parti bu çalışmaları şu an Meclis'te bulunan HDP yetkilileri veya onların yönlendirdiği isimler üzerinden yürütüyordu. En azından böyle görünüyordu. Bu böyle mi devam eder, aktörlerin değişmesi söz konusu mu?" sorusu üzerine de Çözüm Süreci'nin, demokratik açılımdan sonra "silahların sonsuza kadar terk edilmesi ve terör örgütün silahları bırakmasını hedefleyen bir süreç" olduğunun altını çizdi.
Çözüm Süreci'nde aslında iki şey olduğunu bildiren Ünal, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Bir; Çözüm Süreci, bölge insanının aslında güvenli bir ortamda, kamu düzeninin sağlandığı bir ortamda, devletiyle o açılan makasın kapanmasını sağladı. O huzur ortamında, o rahatlık ikliminde 25 yıldır terörün açtığı yaralar iyileşti. Çözüm Süreci, doğal bir iyileştirme oluşturdu. Meralar, yaylalar, insanlar oralarda halay çektiler. İnsanlar rahat bir şekilde şehirlerde aslında yaşanabileceğini gördüler. Bu, 25 yıldan beri bölgede devam eden şiddet ortamından insanların etkilenme biçimini biraz iyileştirdi. O yüzden şimdi örgüt, vatandaşı ne yaparsa yapsın yanına çekemiyor. Yani Çözüm Süreci'nin oluşturduğu, sosyal ortamı iyileştirici etkisi... İnsanlar şunu gördü; 'devlet bizim yanımızda, huzurumuzu inşa etmek için burada.' Hatta hatırlayın 20 Temmuz'un öncesinde terör örgütünün bölgedeki baskıları öyle bir hal almıştı ki insanlar 'devlet nerede' diye sormaya başlamıştı. Terör örgütünün insanlar üzerinde, haraç toplama, mahkeme kurmaya kalkışma, insanların çocuklarını zorla dağa çıkarmaya varıncaya kadar uyguladığı baskılar vardı. İnsanlar bu baskılardan bizar olmuştu. Yani devlet ile bölgedeki vatandaşın aslında barışmasını sağladı Çözüm Süreci."
- "Silahların bırakılmasını kiminle görüşeceksiniz?"
Çözüm Süreci'nin bir ayağının da "silahların bırakılması" olduğunu belirten Ünal, "Silahların bırakılmasını kiminle görüşeceksiniz?" sorusunu yöneltti.
Ünal, bütün dünyada, İspanya ve İngiltere örneğinde olduğu gibi, istihbarat örgütlerinin terör örgütleriyle silahların bırakılmasına dair görüşmeleri yürüttüğünü ifade eden Ünal, "Devlet bu süreçte de demin ifade ettiğim gibi bütün mekanizmaları ve argümanları kullandı, terörü bitirmek için" diye konuştu. Ünal, şunları kaydetti:
"Şimdi tabii ki devlet, İmralı'daki Öcalan ile eğer bu sorunun çözümüne katkıda bulunacaksa, o dönemde yani bu sorunun çözümünün ortaya çıkması için argümanlardan ya da mekanizmalardan biri olacaksa Öcalan'la da görüştü devlet, istihbarat birimleri üzerinden. Bunun siyasi ayağında da HDP bu sorumluluğu üstlendi. Ama biz neyi gördük bunun sonunda? Biz iki şeyi gördük. Bir istismar, iki sabotaj. Yani bu süreç hem HDP tarafından istismar edildi hem terör örgütü tarafından sabote edildi. Peki bundan sonraki süreç ne olacak? Bundan sonra öncelikle Türkiye'nin her kilometrekaresinde huzur olacak, güven olacak, vatandaşlarımız mağdur, tehdit edilmeyecek. Vatandaşlarımızdan 'vergi' adı altında haraç toplanmayacak. Vatandaşlarımız sözde mahkemelere birileri tarafından çağrılmayacak. Siyaset silahın vesayeti altında olmayacak. KCK komiserlerinin adaylık sürecini belirlediği milletvekillerinin halkı temsil etmesini biz bekleyemeyiz. Dolayısıyla bu süreçte bundan sonra bu iyileşme olacak. Bölgedeki bütün sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri, diğer siyasi unsurlar tabii ki bu sorunun paydaşlarıdır ve bu sorunun bundan sonraki süreçte siyasi anlamda çözülmesi de bu paydaşların bu sürece katılmasıyla gerçekleşecektir. Daha geniş tabanlı ve dediğim gibi sosyal anlamda katılımın yüksek olduğu, sorunun bütünün paydaşlarının söz söylediği bir sürecin bundan sonra..."
"Sur'daki bir ayakkabı ustasının zararını da devlet tazmin edecektir"
Mahir Ünal, "Türkiye'nin 90'lara döndüğü" eleştirisinin yapıldığını anımsatarak, 1990'lı yılların faili meçhullerin, beyaz Torosların, terörist ile vatandaşı ayırt etmeyen, köylerin yakıldığı, masum insanların mağdur edildiği bir süreç olduğunu söyledi.
Bugün ise devletin, sivil vatandaşın terör unsurlarının mağduru olmaması için mücadele yürüttüğünü ifade eden Ünal, "Hendeklerin kazılması, orada mayınların döşenmesi, birilerinin öz yönetimcilik oynamasından kaynaklanan bütün zararları, Sur'daki bir ayakkabı ustasının zararını da devlet tazmin edecektir. Lice'de, Şırnak Cizre'de, Silopi'de biz hiçbir vatandaşımızın bu süreçte mağdur edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Daha önce hatırlarsanız terör olaylarından kaynaklanan bir yasal düzenleme yapmıştık. Şimdi bundan sonraki süreçte bu mağduriyetlerin giderilmesi için devletimiz gereken şefkati gösterecektir" diye konuştu.
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Kültür ve Turizm Bakanı Ünal, Aa Editör Masası'nda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?