"Küresel Yaşlı Bakımı ve Yaşlı Turizmi Buluşması" Emine Erdoğan (1) ANKARA

"Küresel Yaşlı Bakımı ve Yaşlı Turizmi Buluşması" - Emine Erdoğan (1) - ANKARA

"Küresel Yaşlı Bakımı ve Yaşlı Turizmi Buluşması" (1)

-Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan: "Ben, yaşlıların huzurevleri yerine, mümkünse çocuklarının yanında, en azından kendi evlerinde hayatlarını sürdürmelerinin daha insani olduğuna inanıyorum. Bu bakımdan evde bakım desteğinin yaygınlaştırılmasının faydalı olduğunu düşünüyorum" -"Asıl olan, büyüklerimizin, kimseye muhtaç etmeden, aile bütünlüğü içinde hayatlarını sürdürmelerini temin etmektir. Gerekirse kendi hayatımızdan fedakarlık etmeli, çalışma hayatını bu şekilde düzenlemeli, teknolojinin imkanlarını bu yönde kullanmalıyız. Bununla birlikte çağın ve hayatın gereklerine karşı da hazırlık olmak durumundayız." -"Evde bakım desteği uygulamasının gayet başarılı sonuçlar verdiğini biliyoruz. Bu uygulamadan halen 90 bin kişi faydalanıyor. Yaşlıların bakımı konusunda önemli müesseseler olan kamuya ait huzurevlerinin sayısı 109'a, burada hizmet alan kişilerin sayısı da 11 bine ulaştı"

ANKARA (AA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Ben, yaşlıların huzurevleri yerine, mümkünse çocuklarının yanında, en azından kendi evlerinde hayatlarını sürdürmelerinin daha insani olduğuna inanıyorum. Bu bakımdan evde bakım desteğinin yaygınlaştırılmasının faydalı olduğunu düşünüyorum" dedi.

Erdoğan, Ankara Üniversitesi (AÜ) "Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi" tarafından ilki düzenlenen "Küresel Yaşlı Bakımı ve Yaşlı Turizmi Buluşması" başlıklı uluslararası kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, öncelikle uluslararası düzeyde tertiplenen bu toplantının hayırlara vesile olması, yaşlılarının meselelerinin çözümüne katkı sağlaması temennisinde bulundu.

Toplantıyı düzenleyen Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ve ekibini, toplantıya destek veren Bakanlıkları, resmi ve sivil kuruluşları tebrik eden Erdoğan, bugün dünyanın birçok ülkesinin, özellikle Avrupa'nın en büyük sorunlarının başında nüfusun yaşlanmasının geldiğini ifade etti.

Erdoğan, genç nüfusun her zaman dinamizm ve canlılık olduğunu, ülkelerin en önemli gücünü teşkil ettiğini vurgulayarak, bu nedenle gençlerle ve gençlerin sorunlarıyla ilgili pek çok toplantı düzenlendiğini dile getirdi. Genç nüfusun, eğitim, iş, kariyer bakımından çeşitli talepleri ve sorunları bulunduğunun altını çizen Erdoğan, "Ülkeler ve toplumlar, bu sorunları çözdükleri oranda geleceklerini garanti altına alabiliyorlar. Ancak, geleceğimizi garanti altına almaya çalışırken, geçmişimizi de unutmamalı, bizi bugünlere getiren yaşlılarımızı ihmal etmemeliyiz" dedi. Erdoğan, yaşlıların sorunlarının çözümünde, devlet, toplum ve birey olarak herkese düşen sorumluluklar bulunduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bu konuda karşımıza çıkan en önemli sorun, sosyal değerlerimizin, geleneklerimizin, kültürümüzün az ya da çok erozyona, aşınmaya uğradığı bir dönemde yaşıyor olmamızdır.

Geleneksel toplum yapımızda yaşlıların önemli bir yeri vardır. Onlar, tecrübeleriyle, birikimleriyle hangi yaşa gelirsek gelelim, bizler için danışılacak kişidir, yol göstericidir, manevi rehberdir. Modern toplum hayatının geleneksel değerlerin önüne geçmeye başlaması, her alanda olduğu gibi yaşlıların durumu konusunda da yeni ilişki biçimleri ortaya çıkardı. Bir başka ifadeyle, geleneğin boşalttığı alan, zorunlu olarak başka yöntemlerle dolduruluyor. Günümüzde yaşlı bakımı ve turizmi diye bir alanın ortaya çıkması, işte bu ihtiyacın ürünüdür.

Diğer pek çok sorunumuzun çözümü için olduğu gibi, yaşlıların meseleleri konusunda da öncelikle, kadim değerlerimize, örf ve geleneklerimize sahip çıkmalıyız. Bugünümüzü borçlu olduğumuz yaşlılarımıza, manevi konumlarına uygun ihtimamı göstermeli, yeni nesillere bu anlayışı, bu şuuru benimsetmeliyiz.

Yaşlılarla ilgili hususları da kapsayan sosyal sorunlarını çözmekte zorluk çeken toplumlara baktığımızda, tamamına yakınının, geçmişle bugünleri ve gelecekleri arasındaki ilişkinin zayıflamasından muzdarip olduklarını görüyoruz. Kültür ve inanç değerleriyle örülmüş bu ilişkiyi güçlü şekilde devam ettiren toplumlarda sosyal sorunların üstesinden çok daha kolay gelindiği biliniyor. Bizim için öncelik bu yöntemdir. Diğer hususlar, bu konuda eksikliklerin yaşandığı durumlar için geçerlidir, öyle olmak durumundadır."

-"Evde bakım desteği uygulaması, gayet başarılı sonuçlar verdi"

Emine Erdoğan, Türkiye'nin bu bakımdan "geçiş dönemi ülkesi" durumunda olduğunu vurgulayarak, "Hem kültür ve inanç değerlerimize olan bağlılığımızla, hem sosyal devlet ilkesini güçlü şekilde yaşatmamız sebebiyle, yaşlılar toplumumuzda el üstünde tutuluyor, ailenin ayrılmaz bir parçası olarak görülüyor" dedi.

Buna karşın, şehirleşmenin artmasının bir sonucu olarak çekirdek aile modelinin ön plana çıkması, hayat süresinin uzaması, sağlık hizmetlerinin gelişmesi gibi pek çok sebeple, bu durumun değişmeye başladığını belirten Erdoğan, "Özellikle çalışan ebeveynlerin kendi çocuklarının bakımlarını bile güçlükle yürüttüğü bir dönemde, yaşlı anne-babalarının bakımlarını üstlenmeleri gerçekten zorlaşıyor. Bu durum, yaşlı bakımının hızla ülkemizin de gündemine girmesine yol açıyor" diye konuştu.

Erdoğan, "Eskiden oldukça istisna olan yaşlıların bakıcı veya bakımevi ile hayatlarını sürdürmesi durumunun, her geçen yıl yaygınlaşma eğiliminde" olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bu gelişmeye paralel olarak, devlet de yaşlıları koruyacak, gerektiğinde bakımlarını üstlenecek, onları tekrar sosyal hayata katacak, toplumla kaynaştıracak politikalar ve araçlar geliştiriyor. Örneğin, sürekli hastalığı olan, bakımları son derece zorlaşan yaşlı hastalara yönelik evde bakım desteği uygulaması gayet başarılı sonuçlar verdiğini biliyoruz. Bu uygulamadan halen 90 bin kişi faydalanıyor. Yaşlıların bakımı konusunda önemli müesseseler olan kamuya ait huzurevlerinin sayısı 109'a, burada hizmet alan kişilerin sayısı da 11 bine ulaştı.

Ben, yaşlıların huzurevleri yerine, mümkünse çocuklarının yanında, en azından kendi evlerinde hayatlarını sürdürmelerinin daha insani olduğuna inanıyorum. Bu bakımdan evde bakım desteğinin yaygınlaştırılmasının faydalı olduğunu düşünüyorum."

Erdoğan, evde bakım konusunda yetişmiş personel ihtiyacının karşılanabilmesi için bu alandaki eğitim faaliyetlerine ağırlık verilmesi gerektiğini vurgulayarak, Yaşam Evleri, İhtisaslaşmış Bakım Merkezleri gibi uygulamaların da alandaki diğer kayda değer projeler arasında yer aldığının altını çizdi.

-"Türkiye, yaşlı turizmi konusunda da oldukça önemli avantajlara sahiptir"

Sosyal devlet uygulamalarının genişlemesinden, yaşlıların da hak ettiği payı aldığına ve almaya da devam edeceğine işaret eden Erdoğan, "Aynı şekilde Türkiye, sunduğu nitelikli sağlık hizmetleri ve sahip olduğu muhteşem güzellikler ile yaşlı turizmi konusunda da oldukça önemli avantajlara sahip bir ülkedir" diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'de çok ileri standartlara sahip turizm tesisleri bulunduğunu anlatarak, buralarda bilhassa yaz sezonu dışında, gayet makul tarifelerle ülke içinden ve dışından gelecek yaşlılara hizmet vermeye çalışıldığını söyledi.

"Bugün Avrupa başta olmak üzere, dünyanın pek çok yerinden yaşlıların, sağlık hizmeti almak için Türkiye'yi tercih ettiğini" aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kaplıca ve yaylalarımız, yine ülke içinden ve dışından yaşlıların en çok yararlandıkları yerlerin başında geliyor. Tarihi ve doğal güzelliklerimiz yanında, çeşitli inanç gruplarının önemli ziyaret merkezleri de yaşlılarımız tarafından sıkça gezilen yerler arasında bulunuyor.

Türkiye, yaşlılarımız için, büyüklerimiz için kaliteli zaman geçirmek konusunda gerçekten çok zengin bir ülke olarak, tüm imkanlarını onların hizmetine sunmaktadır, sunmaya devam edecektir.

Biz, ahde vefaya inanan, kadir-kıymet bilirliği önemseyen bir medeniyetin temsilcileriyiz. Anne-babanın hayır duası, bizim için her şeyin üzerinde gelir, her şeyden önce gelir. Bunun için yaşlılarımız için ne yapsak azdır. Asıl olan, büyüklerimizin, kimseye muhtaç etmeden, aile bütünlüğü içinde hayatlarını sürdürmelerini temin etmektir. Gerekirse kendi hayatımızdan fedakarlık etmeli, çalışma hayatını bu şekilde düzenlemeli, teknolojinin imkanlarını bu yönde kullanmalıyız. Bununla birlikte çağın ve hayatın gereklerine karşı da hazırlık olmak durumundayız."

Konuşmanının ardından AÜ Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, Emine Erdoğan'a günün anısına 4. Murat'ın tuğrasının bulunduğu bir tabloyu armağan etti.

(Sürecek)