Mahkeme 'Kuşkudan Sanık Yararlanır' Diye Beraat Kararı Verdi

Diyarbakır'da 2011 yılında başından tabancayla vurularak öldürülen 17 yaşındaki Serhat Taş cinayetiyle ilgili 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tutuksuz yargılanan 3 sanığın delil yetersizliğinden beraatine karar verdi. Mahkemenin gerekçeli kararında, kuşkudan sanığın yararlandığı ifade edilerek, mahkumiyetin ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanması gerektiği belirtildi.

Diyarbakır'ın Seyrantepe semtindeki boş arazide 26 Aralık 2011 tarihinde başından vurularak öldürülen Serhat Taş cinayetiyle ilgili olarak tutuksuz yargılanan Ü.Ü., S.O. ve A.S. hakkında 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, geçen 7 Mayıs'ta beraat kararı verdi. Mahkemenin gerekçeli kararı da açıklandı. 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, kararda olayı ayrıntılı şekilde anlatarak, beraat kararını verme gerekçesini açıkladı. Olay yerini gören güvenlik kamerası görüntülerinin teşhise elverişsiz olduğu belirtilen kararda, eşkal bilgilerinin tespitinin mümkün olmadığı ifade edildi.

KUŞKU SANIK LEHİNE HÜKÜM VERMEYİ GEREKTİRİR

Amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olan ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden birinin 'Kuşkudan sanık yararlanır' ilkesi olduğu vurgulanan gerekçeli kararda, "Bu ilkenin özü, ceza davasında sanığın cezalandırılması bakımından taşıdığı önemden dolayı, gözönünde tutulması gereken herhangi bir meselede başgösteren kuşkunun, sanığın yararına değerlendirilmesidir. Oldukça geniş bir uygulama alanı bulan bu kural bir suçun gerçekten işlenip işlenmediği veya işlenmis ise gerçeklestirebilme konusunda kuşku belirmesi halinde uygulanabileceği gibi, dava koşulları bakımından da geçerlidir. Sanık hakkında cezayı kaldıran veya hafifleten nedenlerin bulunup bulunmadığı hususlarındaki kuşku, sanık lehine hüküm vermeyi gerektirir" ifadelerine yer verildi kullanıldı.

AYDINLATILMAMIŞ OLAYLAR SANIK ALEYHİNE YORUMLANAMAZ

Şüpheli ve aydınlatılmamış olaylar ve iddiaların sanıklar aleyhine yorumlanarak hüküm tesis edilemeyeceği belirtilen kararda, ceza mahkumiyetinin bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanması gerektiği ifade edildi. Bu ispatın teorik bile olsa hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermemesı gerektiği belirtilen kararda, "Yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermektir. O halde ceza yargılamasında mahkumiyet büyük veya küçük bir ihtimalle değil, kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Sanıkların iddia edilen suçu işlediklerine ilişkin cezalandırılmalarına yeter, her türlü şüpheden uzak, hukuka uygun, kesin ve inandırıcı delil dosya kapsamı ile elde edilememiştir" denildi.

AVUKAT SÜREN: İNTİHAR SÜSÜ VERİLMEYE ÇALIŞILIYOR

Gerekçeli kararın açıklanmasının ardından dosyayı temyize götüreceklerini belirten Taş ailesinin avukatı Muhterem Süren, "Serhat kendini vursaydı, silah başka tarafa düşerdi. Silah başının altında bulundu. İntihar etmek isteyen kişi silahta parmak izi silme çabasına girmez. Maktülün elinde barut izi bulunamadı. Aynı şekilde silahta da Serhat'ın parmak izi bulunamadı. TİB raporlarına göre sanıklar o gece olay yerindeydi. Savcılık olaya intihar gözüyle baktığından dikkatsiz davrandı ve eksik soruşturma yaptı. Bir çok tanık ifadesi soruşturma aşamasında değerlendirilmedi" iddiasında bulundu.

SİLAHTA PARMAK İZİ, ELİNDE BARUT ARTIĞI BULUNMAMIŞTI.

Diyarbakır'ın Seyrantepe semtindeki boş arazide cesedi bulunan Serhat Taş'ın avuç içi ve parmak izi analizinde atış artığı, olay yerinde bulunan tabancada da Serhat'ın parmak izi bulunamadı. Derinleştirilen soruşturmada Serhat Taş'ın cinayete kurban gittiği, olayla ilgili S.O. ile tüp bayisi Ü.Ü. ve esnaf A.S.'nin şüpheli oldukları tespit edildi. Haklarında ömürboyu hapis istemiyle dava açılan 3 sanık suçlamayı reddederken, yargılandıkları mahkemece delil yetersizliğinden beraat etti. - Diyarbakır