MİT Tırlarını Durduranlara Kovuşturma İzni Verilmesi

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 2. Daire Başkanı Mehmet Yılmaz, verilen kararların siyasi sonuçlarını değil, adalet, doğruluk, dürüstlük, yasallık ve hakkaniyeti gözetmekle mükellef olduklarını belirterek, "Tarihe ve millete karşı sorumluyuz. Adliyelerimizi Müslim ve gayrimüslim, inanan, inanmayan, her görüşten kişinin güvenle girdiği, huzur içinde çıktığı yerlere dönüştüreceğiz" dedi.

Yılmaz, HSYK 2. Dairesinin, MİT tırlarının Hatay ve Adana'da durdurulması ve aranmasında görev alan 5 cumhuriyet savcısı ile 3 jandarma komutanı hakkında verdiği kovuşturma izni hakkında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

HSYK'nın disiplin mahkemesi olduğunu kaydeden Yılmaz, bu nedenle kullandıkları her söze dikkat ettiklerini söyledi.

Yılmaz, ceza soruşturmalarının, sadece suçu ve suçluyu ortaya çıkarma amacı taşıması, muhakkak hukuk zemininde kalması, yasanın tanıdığı yetki çerçevesinde adalet ülküsü dışında bir gaye güdülmeden yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları dile getirdi:

"Açıklananın dışında, adalet duygusu gözetilmeden, başka amaçlar güdülerek yürütülen, yargısal yetkilerin karşı olduklarını yok etme amacıyla kullanıldığı soruşturmaların, toplumsal barış, huzur ve güveni olumsuz etkileyeceği, yargıya duyulan güven ve saygınlığı ortadan kaldıracağı tartışmasızdır. Özellikle siyasi sonuçları olan dava ve soruşturmalarda karşı durduğunuz siyasi anlayışa zarar verdiğini düşünerek, soruşturmadaki hukuksuzluğu, tarafgirliği, yetki aşımını görmezden gelmek, adalete yapılabilecek en büyük kötülük olacak ve muhakkaktır ki bu anlayış, gün gelecek toplumun her kesimine, her siyasi anlayışa adaletsizlik getirecektir.

Yasa dışılığa, adalet ülküsü dışında hareket eden, hukuk zemininde kalmayan eylemlere göz yumulduğunda neler yaşandığını yakın bir geçmişte Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, İzmir, İstanbul Casusluk, Hanefi Avcı, İlhan Cihaner, Ahmet Şık, Nedim Şener soruşturma ve davalarında hep birlikte gördük, izledik ve ders aldık."

HSYK 2. Dairesi üyelerinin kararlarını, dosyadaki bilgi ve soruşturmanın ulaştığı sonuçları değerlendirip vicdani kanaatlerine göre verdiklerine işaret eden Yılmaz, "Bizler verilen kararın siyasi sonuçlarını değil, adalet, doğruluk, dürüstlük, yasallık ve hakkaniyeti gözetmekle mükellefiz. Tarihe ve millete karşı sorumluyuz. Adliyelerimizi Müslim ve gayrimüslim, inanan, inanmayan, her görüşten kişinin güvenle girdiği, huzur içinde çıktığı yerlere dönüştüreceğiz. Bağımsızlığının bilincinde tarafsız ve fedakar Türk hakimlerine güvenimiz tamdır" diye konuştu.